1996 yılı için Türkiye ekonomisi koşullarında büyük şehirde yaşayan ailelerin sosyo-ekonomik yapıları ile çocuk beslenmesi arasındaki ilişkinin analizi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Beslenme, canlılığın sürdürülmesini sağlayan temel öğelerdendir. Toplumda bireylerin elde edebilecekleri besinlerin türleri ve niteliği, iklim, tarım, devlet politikası, eğitim, gelenekler, sosyo-ekonomik yapı ve kültürel düzey beslenme durumunu etkileyen önemli faktörlerdir. Kalabalık kent özelliğinde olan bölgemiz 1996 yılı için değerlendirilecek olursa, elde edilecek sonuçlar çocuk beslenmesini optimal düzeye yaklaştıracak kolay ve basit önlemlerin uygulanmasının gündeme gelmesini sağlayabilir. Bu çalışma, 1996 yılı Türkiye koşulları içinde kalabalık kentte yaşayan ailelerin sosyo-ekonomik yapıları ile çocukların beslenmeleri arasındaki ilişkinin özelliklerini ortaya çıkarmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı polikliniklerine başvuran, ailesi ile iletişim kurulabilen, üst solunum yolu enfeksiyonu dışında başka bir patolojik bulgusu olmayan 500 olgu alınmış olup; ailenin sosyo-ekonomik ve eğitim düzeyi bir anket formu hazırlanarak sorgulanmıştır. Ayrıca her olgunun beslenme profili, beslenme maliyeti ve nutrisyonel değerlendirilmesi yapılmıştır. Olguların nutrisyonel değerlendirilmesinde `boya göre ağırlık` ve `yaşa göre boy` parametreleri ile `Waterloo sınıflaması`'na göre yapılan nutrisyonel değerlendirme kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen tüm parametreler nutrisyonel yeterli ve yetersiz grup arasında karşılaştırılmış ve aile sosyo-ekonomisini belirleyen parametreler ile beslenme profilini gösteren değerler ve çocuğun nutrisyonel yapısı arasında ilişkiler istatistiksel olarak araştırılmıştır. Çalışmanın 1996 yılı boyunca prospektif olarak sürdürülmesi nedeni ile elde edilen Türk Lira'sı birimli tüm parasal değerler karşılaştırmanın gerçekçi olmasını sağlamak amacıyla `enflasyon faktörü ` ekarte edilerek ABD Dolar`ı birimi ile ifade edilmiştir. Sonuç olarak, İzmir'de yaşayan ailelerde çocuk beslenmesi açısından annenin ideal evlilik yaşı 26-30 yaş, nutrisyonu yeterli bir çocuk ve 0.72 ± 0.03 kardeş sayısı olan anne ve babadan oluşan ailenin aylık toplam geliri 408 ±11$, aylık mutfak masrafı 154.9 ± 3.8 $ olarak bulunurken; anne gelirinin öncelikli olarak çocuk beslenmesine tahsis edildiği ortaya çıkmıştır. Ayrıca eğitimin ilkokul veya yüksekokul düzeyinde olduğu annelerde, aile toplam gelirinin artması çocuk beslenmesine yansırken; lise eğitimi olan annelerin aile toplam geliri arttırıldığında, gelir artışı çocuk beslenmesine aktarılmamaktadır. Tüketimi özendiren ekonomik politikalar lise eğitimi 96olan anneyi çocuk beslenmesine verilen önemden uzaklaştırmakta olabilir. Eğitimi ileri derecede yetersiz annenin analık dürtüsü ile, eğitimi yüksekokul düzeyinde olan annenin de yeterli eğitim nedeni ile bu politikalardan etkilenmemekte olduğu düşünülebilir. Asgari ücretin iki kat artması ile üç kat artması arasında çocuk beslenmesi açısından fark bulunmamıştır. Nutrisyonel yeterliliğin %90'ın üzerine çıkabilmesi için asgari ücretin, 3.87 ± 0.04 birey sayısı olan bir ailede beş kat artması (556.7 $) gerekmektedir. Toplumumuzda eğitimi yetersiz ve geliri düşük olup da nutrisyonu yeterli olan çocuk yetiştiren anneler, okur-yazar olmayan ve asgari ücret alan grupta 2/7 oranındadır. Bunların çalışma grubuna göre sıklığı %o 4'tür. Gelişmekte olan toplumlarda bu `analık sanatına` sahip anne oranlarının arttırılması, beslenme politikaları açısından basit bir yöntem olarak önerilebilir. 97
Collections