Yoğun bakım hastalarının sedasyonunda midazolam ve propofolün hemodinamik, solunum, stres parametreleri ve EEG üzerine olan etkilerinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Yoğun bakım ünitelerinde hastaların sedasyonu; hastalığın tedavisi, çevresel etkenlere adaptasyonu ve hastanın fizyolojik siklusunun devamı açısından gerekli olmaktadır. Mevcut rahatsızlığın tedavisinin yanı sıra, hastanın var olan ağrı ve anksiyetesinin giderilmesi, solunum desteği sağlayan ventilatöre uyum göstermesi, kendisine çok yabancı olan bu ortamı hoş algılayabilmesi önemlidir. Bu amaçla, son yıllarda yaygın olarak kullanılan midazolam ve propofolün, yoğun bakım ünitesinde solunum desteği tedavisi gören hastalarda etkinliğinin karşılaştırılması ve bunların hemodinamik, solunum, stres parametreleri ve EEG üzerine olan etkilerinin değerlendirilmesi planlanmıştır. Çalışmaya, 16-80 yaşlan arasında daha önceden respirator tedavisi görmemiş ve en az 12 saat süreyle ventilator desteği gereksinimi olan 20 hasta alınmıştır. Operasyon bitiminde hastalar entübe olarak yoğun bakım ünitesine alınmış ve EKG, invaziv arteriyal ve EEG monitorizasyonları sağlanmıştır. Hastalar sedasyon için rastgele iki gruba I. Grup (n=10) midazolam, II. Grup (n=10) propofol olarak ayrılmıştır. Midazolam uygulanan gruba yükleme dozu 1-2 mg iv 1-2 dakikada verilmiş ve 0.2-0.8 jj.gr/kg/dk. devamlı infüzyon olarak devam etmiştir. Propofol uygulanan gruba yükleme dozu 1mg/kg iv 1-2 dakikada verilmiş ve 0.01-0.05 mg/kg/dk. devamlı infüzyon dozu uygulanmıştır. Ramsay Sedasyon Skalası 3 düzeyinde olacak şekilde doz ayarlamaları yapılmıştır. Hastaların analjezik ihtiyacı olunca 50p.gr. yada 100 ji.gr. iv bolus fentanyl ile karşılanmıştır. Sedasyon başlamadan önce ve bitiminde karaciğer ve böbrek fonksiyonlarını inceleyen biyokimyasal parametrelere bakılmıştır. Arteriyal kan gazı sedasyonun başlangıcında ve 4 saate bir değerlendirilmiştir. Sedasyon düzeyi Ramsay Sedasyon Skaiasına göre 0. - 5. - 15. - 30. - 45. - 60. dakikalarda ve 2.-4.-6.-8.-10. ve 12. saatlerde yapılmıştır. Sedasyon skalasının değerlendirilmesi ile eş zamanlı olarak EEG çekimi, pals oksimetre ile periferik oksijen satürasyonu, sistollk arter basıncı, diastolik arter basıncı, ortalama arter basıncı, kardiyak nabız, Pa02> PaC02, TC02, solunum sayısı, tidal volüm, kan gazı 02 satürasyonu kaydedilmiştir. Vital bulgular ve kan gazı ölçümleri sedasyon tamamlandıktan sonraki 5. - 30. - 60. ve 90. dakikalarda tekrar alınmıştır. Sedasyon boyunca üç kez ve bitiminden sonrada Synacthen testi uygulanarak alınan kan örneklerinden sürrenal cevap tayin edilmiştir. Hastalara verilen toplam propofol, midazolam ve fentanyl miktarları kaydedilmiştir. Her iki grubun ekstübasyon süreleri karşılaştırılmıştır. Elde ettiğimiz sonuçlarda her iki grup arasında, hemodinamik, soiunumsal ve stres parametrelerinde istatistiksel farklılıklar gözlenmemiştir. Propofolün yükleme dozunu takibenhipotansif bir zemin oluşturduğunu ve solunum depresyonu yapsa etki oluşturabileceği gözlenmiştir. Midazolam ile daha stabil bir hemodinamik denge oluşmuştur. Yine propofol alan hastaların çoğu daha kısa sürede ekstübe edilebilmiştir. Midazolam alan grupta, bu süre propofol grubuna göre biraz daha uzun olmuştur. Analjezik ihtiyaç her iki grupta da benzer olarak bulunmuştur. EEG görüntülerinde propofol grubunun uyku patentinin daha derin uyku olduğu gözlenmiştir. Hedeflenen Ramsay 3 düzeyi 0.03 mg/kg/saat midazolam ve 1.59 mg/kg/saat propofol ortalama dozlarıyla sağlanmıştır. Sonuç olarak; yoğun bakım hastalarının sedasyonunda midazolam ve propofolün uygun olduğu, uygun sedasyon ajanı kriterlerini içerdikleri, hastaların monitorizasyonunda EEG'nin sedasyon değerlendirmesinde yaralı olduğu ve rutin monitorizasyon teknikleri arasında çok önemli bir yer sağlayabileceği kanısına varılmıştır. SUMMARY Sedation of İCU patients is a must as for the treatment of the illness, adaptation for the new environmental conditions and continuation of the physiological needs of the patient. In addition to cure the patient, by applying sedation pain and anxiety will be removed, respiration support will be adapted and the patient will feel much comfortable. Though, we planed to evaluate the effects of midazolam and propofol agents on haemodynamic, respiratuar stress and EEG parameters, and also their efficacy on ICU patients who take respiration support. For this research, we took 20 patients between 16-80 years of age who never take respiration support before and connected to the ventilator at least 12 hours. At the end of the operations all patients were taken to ICU entubated and ECG, EEG and invasive arterial monitorization were performed. The patients were divided into two groups. Group 1 patients (n=10) were taken midazolam and Group 2 patients (n=10) were taken propofol. For Group 1 as a loading dose 1-2 mg IV midazolam for 1-2 minutes were given and continued with 0.2-0.8 jj-g/kg/min. infusion doses. For Group 2 1-2 mg/kg IV loading doses were given and continued with 0.01 - 0.05 mg/kg. infusion doses. Dose settings were applied to keep Ramsay Sedation Scale at level of 3. Analgesia needs of the patients were countered with 50 /ig. or 100 ng. IV fentanyl. Before starting and after stopping the sedation hepatic and renal functions were evaluated with biochemical parameters. Arterial blood gas tensions were also evaluated before starting and in every four hours. Sedation levels were evaluated at 0-5-10-15- 30 -45 -60 minutes and 2-4-6-8-10-12 hours time intervals according to Ramsay Sedation Scale. And also for this time intervals EEG records, peripheral oxygen saturation, blood pressures, mean arterial pressure, cardiac pulse, Pa02, PaC02, TC02, respiration rates, tidal volume and blood gas oxygen saturation were taken. Vital signs and blood gas records were continued to take after the sedation for the time intervals of 5, 30, 60 and 90 minutes. During the sedation surrenal responses were evaluated three times by using synacthen test. Total amounts of propofol, midazolam and fentanyl were recorded. For the two groups extubation times were also compared. No significant statistical differences were found for haemodynamic, respiration or stress parameters of the two groups. Only for propofol, following the loading doses respiratuar depression and hypotension were observed as, midazolam was established more stabile haemodynamic rates. Propofol given patients were extubated more quickly compared with midazolam given patients. Analgesia needs were about the same for the two groups. Analyzing the EEG records propofol given patients had a much deeper sleeping pattern.Targeted level 3 57Ramsay Sedation Scale was acquired with the doses of 0.03 mg/kg/h. midazolam and 1.59 mg/kg/h. propofol. As a result, for the sedation of !CU patients midazolam and propofol are found very effective agents as they can supply the characteristics for an ideal sedation agent. Also, using the EEG for the evaluation of the sedation is found very useful and for the routine monitorisation EEG will be very important instrument in ICU. 58
Collections