Radyokontrast nefropatisi patogenezinde serbest oksijen radikallerinin rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
1, 1) ÖZET Radyokontrast nefropatisi akut böbrek yetmezliğinin önemli nedenlerinden olup, hastanede yatan hastalarda gelişen böbrek yetmezliğinin yaklaşık % 10'undan sorumludur. Radyokontrast nefropatisi patogenezinde olası mekanizmalar ileri sürülmesine karşın, direkt tübüler toksisite ve hemodinamik değişikliklere ikincil renal iskemi üzerinde en çok durulan mekanizmalardır. Hayvan deneylerinde serbest oksijen radikallerinin radyokontrast nefropatisi patogenezindeki rolü gösterilmiş olmasına karşın, bu konuda yapılmış yeterli klinik çalışma yoktur. İnsanlarda serbest oksijen radikallerinin radyokontrast nefropatisi patogenezindeki olası rolünü değerlendirmek amacıyla bu çalışma düzenlendi. Koroner anjiografi yapılan, 12 kadın, 24 erkek toplam 36 hasta ( yaş ortancası: 56.5, yaş aralığı: 42-94) çalışmaya alındı. Tüm hastalara aynı radyokontrast madde ( ioxaglate, iyonik dimer) verildi. Diabetik hastalar, kreatinin değeri 1.6 mg/dL'den yüksek olanlar, nefrotoksik olduğu bilinen ve/veya antioksidan özelliğe sahip ilaç kullanan hastalar çalışma dışı tutuldu. Çalışmaya alınan hastalardan 1) İşlem öncesi, 2) İşlem sonrası 2 saat içinde, işlem sonrası 3) 1. ve 4) 5. günlerde olmak üzere toplam 4 kez kan ve idrar örnekleri alındı. Çalışmaya alınan hastaların tümünde pyüri ve bakterimi yoktu. Kreatinin, aspartat anmino transferaz (AST), alanin amino transferaz (ALT), gama glutamil transpeptidaz (GGT), alkalen fosfotaz (ALP), malondialdehid (MDA) incelemeleri tüm kan ve idrar örneklerde çalışılırken, N- asetyl-P-glukozaminidaz (NAG) işlem öncesi ve işlem sonrası 1. ve 5. gün idrar örneklerinde çalışıldı. Başlangıç değerine göre kreatinin değerinin 0.5 mg/dL veya daha fazla artması radyokontrast nefropatisi olarak kabul edildi. Serum parametrelerine bakıldığında MDA düzeyinin erken dönemde istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde arttığı gözlendi. İdrar örnekleri incelendiğinde, mutlak ve kreatininle ve zamanla düzeltilmiş ALP, GGT değerlerinin 1. günde, mutlak ve kreatininle düzeltilmiş MDA değerlerinin erken dönemde istatiatiksel olarak anlamlı bir şekilde arttığı gözlendi. Korelasyon analizlerinde enzirnüri ve MDA arasında ilişki saptanmadı. Radyokontrast madde verilmesi sonrası kabul edilen ölçütlere göre yalnızca 1 hastada radyokontrast nefropatisi geliştiği gözlendi. Yalnızca 1 hastada radyokontrast nefropatisi gelişmiş olması nedeniyle, istatistiksel inceleme yapılamadı. Bununla beraber, radyokontrast nefropatisi gelişmiş hastada idrar MDA değerlerinin popülasyon ortalamaları ile karşılaştındığında çok daha fazla artmış olması, serbest oksijen radikallerinin radyokontrast nefropatisi patogenezinde rolü olduğunu kuvvetle düşündürmektedir. Serbest oksijen raıiikallerinin radyokontrast nefropatisi patogenezinde rolünün gösterilmesi ile radyokontrast nefropatisi gelişme riski yüksek olan hastalara profilaktik antioksidan madde verilmesi gündeme gelebilir. Daha geniş hasta grupları ve renal özgüllüğe sahip oksidan stres göstergeleriyle yapılacak antioksidan kontrollü prospektif çalışmalarla daha sağlıklı bilgiler elde edileceğine inanmaktayız. 1, 2 ) THE ROLE OF FREE OXYGENE RADICALS IN THE PATHOGENESIS OF RADICONTRAST NEPHROPATHY SUMMARY Radiocontrast nephropathy, being one of the important causes of renal failure, constitute approximately 10 % of the acute renal failure cases in hospitalized patients. Despite many mechanisms are proposed in pathogenesis, direct tubular toxicity and renal ischemia secondary to altered renovascular hemodynamics are the most commonly aroused. Although the role of free oxygen radicals in pathogenesis of radiocontrast nephropathy in animal models has been well validiated, clinical data, concerning human, is lacking. This study is designed to evalaute the probable role of free oxygen radicals in the pathogenesis of radiocontrast nephropathy. 36 patients (24 males, 12 females, median age: 56.5 years, range 49-72 years) undergone coronary angiography were enrolled in the study. Patients with diabetes mellitus renal insufficiency were excluded. None was using nephrotoxic agents and agents known to have antioxidant properties. All patients were given the same radiocontrast material, namely ioxaglate. Four urinary and blood samples are drawn from each patient 1) Before coronary angiography, 2) Within 2 hours after coronary angiography, 3) 24 hours and 4) 96 hours after coronary angiography. First urinary samples are examined for presence of bacteria and leukocytes. Creatinine, alanine amino transferase (ALT), aspartate amino transferase (AST), gamma glutamyl transpeptidase (GGT), alkaline phophatase (ALP) and malonyldialdehyde (MDA) are studied in all urine and blood samples. On the other hand, N-acetyl P- glucosoaminidase is studied only in 1st, 3ri and 4th urine samples. Radiocontrast nephropathy was defined as at least 0.5 mg/dL increase in serum creatinine level in the absence of any other explanation. When serum parameters are considered, serum MDA level just after angiography was the only parameter increased significantly. On the other hand, absolute, time corrected and creatinine corrected ALP, GGT levels in urine samples in 1st day and absolute and creatinine corrected MDA levels in urine samples taken within 2 hours after angiography were significantly increased. However no correlation between MDA levels and enzymuria could have been documented. According to aforementioned criteria, radiocontrast nephropathy has developed only in 1 patient, devoid of any risk factors. Since radiocontrast nephropathy has developed in only one patient, no statistical analysis could has been applied. Nevertheless, high rate of urinary MDA level increase in the patient, who developed radiocontrast nephropathy, suggests that free oxygen radicals play a role in pathogenesis of radiocontrast nephropathy in human as well. On delineation of the exact role of free oxygen radicals in pathogenesis of radiocontrast nephropathy in human, prophylactic use of antioxidant agents can be considered in future. Further controlled propective studies with larger populations and with oxidant stress markers spesific or unique to kidneys are needed to get more reliable conclusions
Collections