İntra-abdominal adhezyon oluşumunun önlenmesinde kullanılan ilaçların etkinliklerinin kıyaslanması ve protein-C ile Doku Plazminojen Aktivatörü`nün adhezyon oluşumunun önlenmesindeki rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET: Cerrahi girişimler sonrasında oluşan batın içi adhezyonlar jinekolojide ve özellikle de infertilitede önemini korumaktadır. Heparin, antihistaminikler ve kortikosteroidler bu konuda tedavi amaçlı kullanılan medikasyonlardan sadece birkaçıdır. Bu çalışmamızda öncelikle saydığımız bu ilaçların adhezyonları önlemede etkinliğini saptamak ve birbirleriyle kıyaslamasını yapmak amaçlanmıştır. Değerlendirmelerimiz sonunda antihistaminikler ve kortikosteroidlerin adhezyon oluşumunu önlemede başarısız kaldığını ve anlamlı bir azalma sağlamadığını gözledik. Ancak heparin, 15 günlük intra peritoneal tedavi sonrası adhezyon oluşumunu belirgin olarak azaltmıştır. Son yıllarda adhezyon oluşumunda özellikle fibrinolitik mekanizmanın yetersiz çalışmasının etkili olduğu ve t-PA aktivitesindeki azalmanın adhezyon oluşumuna yol açtığı fikri ağırlık kazanmıştır. Bu amaçla birçok çalışmada lokal olarak rt-PA kullanılarak fibrinolitik aktivitenin eksiğinin yerine konduğu ve bu şekilde adhezyon oluşumunun azaltıldığı ifade edilmiştir. Biz de çalışmamızda, kullanılan ilaçların t-PA üzerine etkisini araştırdık ve antihistaminiklerin, kortikosteroidlerin ve heparinin her üçününde t-PA düzeyinde belirgin bir azalma yaptığını belirledik. Saptanan belirgin t-PA azalmasına karşın gruplarda adhezyon skoru, kontrol grubundan daha fazla olmamış, aksine heparin grubunda belirgin olarak daha da az saptanmıştır. Bu bulgular bize adhezyon oluşumunda fibrinolitik sistemden daha etkili başka etkenlerinde varlığını düşündürmüştür. Özellikle heparinin sitokin ve büyüme faktörleri ile etkileşimini düşündüren bulgular nedeniyle bu molekül ailesine daha fazla ilgi gösterilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Protein C, koagülasyonda faktör V ve VIII üzerinden inhibitor etki yapar. Ayrıca fibrinolitik sistemde t-PA salınımını da arttırarak etkilidir. Bu etkileşim nedeniyle adhezyon oluşumunu azaltıcı bir etkisi beklenebilir. Bizim SOçalışmamızda verilen ilaçlardan antihistaminikler ve steroidler protein C miktarında farklılık yaratmazken, heparin protein C miktarında belirgin azalma yapmıştır. Bu azalma adhezyon gelişimi açısından olumsuz bir etki olarak görünse de, gruplarda adhezyon skorunda artma saptanmamış aksine yine heparin grubunda anlamlı bir azalma görülmüştür. Bu sonuç da yukarıda bahsedilen fibrinolitik sistemden daha etkili bir mekanizma ile heparinin t-PA miktarındaki azalmaya rağmen adhezyon oluşumunu azalttığı fikrini güçlendirmektedir. Bu konuda bizim fikrimiz sitokin ve büyüme faktörleri ailesine daha fazla ilgi gösterilmesi yönündedir. S1
Collections