Antidepresif ilaçların alveolokapiller membran geçirgenliğine etkisinin belirlenmesinde Tc-99m DTPA aerosol inhalasyon sintigrafisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma fluoksetin ve maprotilinin 4-6 haftalık tedavi periyodu sonunda akciğer alveolokapiller membran permeabilitesinde değişiklik oluşturup oluşturmadığını araştırmak amacıyla planlandı. Bu amaçla pulmoner epitelyal permeabilitenin değerlendirilmesinde sensitif bir yöntem olan Tc-99m DTPA aerosol sintigrafisi ile tedavi öncesi ve sonrası klirens hızlan arasında fark olup olmadığı araştırıldı. Değişik psikiyatrik tanılar ile izlenen 25 hasta (3 erkek; Yaş ortalaması: 37 ± 12) çalışmaya dahil edildi. 15 hasta fluoksetin (20 mg/gün), 1 1 hasta maprotilin (75 mg/gün) ile tedavi edildi. Hastalara 5 mi serum fizyolojik içinde 40 mCi Tc-99m DTPA, submikronik boyutta partikül üreten Ventiscan Biodex IH nebulizör ile 10-12 L/dk hava akım hızıyla 3 dakika süreyle, supin pozisyonda inhale ettirildi, inhalasyonu takiben akciğerler posteriordan görüntülendi. GE XC/T Gama Kamera, düşük enerjili genel amaçlı kolimatör kullanılarak, 1 dakikadan 30 adet görüntü 64x64 matrix ve 1 zoom ile elde edildi. Kantitatif değerlendirme için her iki akciğer periferine, santral bölgelere ve her iki akciğerin üst, orta ve alt zonlarına ilgi alanları çizildi. Zaman/aktivite eğrileri elde edildi. Bu eğrilere teknesyum bozulması için düzeltme uygulandı ve monoeksponansiyel fit konuldu. Her iki akciğerin periferik ve santral bölgeleri, üst, orta ve alt zordan için aktivitenin yanlanma süresi (T1/2 ) hesaplandı. Her iki akciğer periferik ve santral bölgeleri için hesaplanan yanlanma sürelerinin ortalaması alınarak tüm akciğerin periferik ve santral aktivite yanlanma süresi bulundu. Ayrıca her iki akciğer için periferik penetrasyon indeksi (PI), birinci dakika görüntüsünden akciğerin periferik ilgi alanındaki sayımın, total akciğer sayımına oranı olarak hesaplandı. Periferik T m Santral T m PITedavi öncesinde sigara içen hastaların tüm akciğer bölgeleri için alveoler klirens hızlan sigara içmeyen hastalar ile kıyaslandığında hızlanmış olarak saptandı. Tüm grup, ayrı ayrı fluoksetin ve maprotilin grubunun her iki akciğer ve total akciğer periferik ve santral klirensleri tedavi öncesi ve sonrası karşılaştırıldığında klirens hızlarında değişiklik saptanmadı. Aynı şekilde her üç grubun bölgesel klirensleri tedavi öncesi ve sonrası incelendiğinde bölgesel klirens hızlan arasında da fark izlenmedi. Fluoksetin kullanan hasta grubunda ise, tedavi sonrası radyoaerosolün periferik penetrasyonu tedavi öncesine göre azalmış olarak bulundu. Fluoksetinin plazma serotonin düzeyini arttırması ve serotoninin hem direk olarak hem de indirek olarak düz kaslarda kontraksiyona yol açması (86-88) sebebiyle küçük ve orta hava yollanndaki kontraksiyona bağlı olarak periferik penetrasyonun kötüleştiği düşünüldü. Sonuç olarak; 4-6 haftalık tedavi süresince fluoksetin ve maprotilin ile tedavi edilen hasta grubumuzda alveolokapiller membran permeabilitesinde değişiklik izlenmemiş olması nedeniyle, bu ilaçların 4-6 haftalık tedavi süresinde pulmoner toksisite açısından güvenle kullanılabileceklerini söyleyebiliriz. Ancak yüksek doz ve uzun süreli kullanırdan ile ilgili yorumda bulunabilmek için bu ilaçlarla daha yüksek dozlarda tedavi edilen hastaların, daha uzun süreyle takip edildiği çalışmalara gerek vardır. Fluoksetin kullanan hastalarda aerosol inhalasyan sintigrafisi ile solunum fonksiyon testlerinin korele edildiği ve fluoksetin kullanan hastaların daha uzun süreli takip edildiği çalışmalar planlanmalıdır. Bununla birlikte özellikle KOAH, astım öyküsü olan ve sigara içen hastalarda fluoksetinin daha dikkatli kullanılması gerektiğini söyleyebiliriz. İlaç toksisite çalışmalarında tedavi öncesi ve sonrası klirens hızlan arasındaki fark araştırılacağında, özellikle sigara kullanan hastalarda bu dönemde sigara içme paternindeki değişiklikler pulmoner klirens hızlarında farklılığa yol açacağından ve toksisiteye bağlı oluşması beklenen klirens değişikliklerinin değerlendirilmesinde zorluklara neden olacağı araştırma planlanmasında göz önünde bulundurulmalıdır.
Collections