Tavşanlarda, deneysel laparoskopik cerrahi modelinde, karbondioksit pnömoperitonyumun serebrovasküler hemodinami üzerine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
47 ÖZET Bu çalışma laparoskopik cerrahinin temelini teşkil eden karbondioksit pnömoperitonyumun (CO2-PNM) serebrovasküler hemodinami üzerine olan ve buna ikincil gelişen intraserebral etkileri irdelemek amacıyla yapılmıştır. Ağırlıkları 3980-4280 gr arasında değişen 36 YenirZelanda tavşanı çalışmaya alındı. İzofloran anestezi altında trakeostomi açılarak mekanik ventilasyon uygulanan deneklere EKG, invazif arteriyel kan basıncı ve ısı monitorizasyonu yapıldı. Sol parietal bölgeden 5 mm'lik burr hole açılarak dura üzerinden Transkraniyal Doppler ultrasonografi ile orta serebral arter (OSA), baziller arter (BA) peak sistolik (Vmax), end diastolik (Vmü,) ve ortalama (Vmt) akım hızlan ölçüldü. Pulsatilite indeksi (PI), rezistans indeks (RI) otomatik olarak cihaz tarafından hesaplandı. Bazal ölçümlerin yapılmasının ardından CO2 insuflasyonuna başlandı, intraabdominal basıncın (IAB) 8 yada 15mmHg olmasına göre insuflasyonun 1., 3. saat ve desüflasyondan 30 dakika sonra radyolojik değerlendirmeler tekrarlandı. Radyolojik ölçümler, belirtilen sürelerde kontrol gruplarında da yapıldı. Denekler randomize olarak 6 gruba ayrıldı. Grup A: C02-PNM oluşturulan deneklerde İAB 3 saat boyunca 8 mmHg da sabit tutuldu. Grup B: CO2-PNM oluşturulan deneklerde İAB 3 saat boyunca 15 mmHg da sabit tutuldu. Grup C: CO2-PNM oluşturulan deneklerde IAB 1 saat boyunca 8 mmHg da sabit tutuldu. Grup D: C02-PNM oluşturulan deneklerde İAB 1 saat boyunca 15 mmHg da sabit tutuldu. Grup Kİ (kontrol grubu 1): Sadece 3,5 saat boyunca anestezi verildi. Grup K2 (Kontrol grubu 2 ): Sadece 1,5 saat boyunca anestezi verildi. Tüm deneklerden bazal hematokrit, serum glukoz düzeyleri için venöz kan örneği ve arteriyel kan gazı analizi için arteriyel kan örneği alındı. Aynı örneklemeler grupların seçimine göre 1., 3. saat ve desüflasyondan 30 dakika sonrası tekrarlandı. Malondialdehid (MAD) düzeyi, cerrahi prosedür uygulanan gruplarda desüflasyondan 30 dakika sonra, kontrol gruplarında ise 1,5 ve 3,5. saatlerde, kraniotomi yapılarak alınan beyin dokusunda ölçüldü. İstatistiksel analiz için tek yönlü tekrarlayan ölçümler için varyans analizi (RMANOVA), bunu izleyen post hoc testlerden Student-Newman-Keuls ve Mann Whitney U kullanıldı, p ( 0.05 istatistiksel olarak anlamlı olarak kabul edildi. Tüm gruplarda vücut ısısı, serum glukoz, hematokrit ve arteriyel kan PaC>2 değerlerinde istatistiksel anlamlı fark saptanmadı. CO2-PNP sonrası; PaCC>2 değerleri IAB arttıkça anlamlı olarak arttı, desüflasyondan sonra bazal değerlere dönüş sadece 3 saat 15 mmHg İAB grubunda gerçekleşmedi; pH'daki değişikler PaCC>2 ile parelellik gösteriyordu; ortalama arteryal basınçta (OAB) artma 15 mmHg uygulanan gruplarda, kontrol gruplarına göre anlamlı olup, desüflasyon sonrası normale döndü. BA ve OSA'mn Vmt değerleri IAB ve süresi arttıkça anlamlı yükselme gösterdi, desüflasyon sonrası normale döndü; BA ve OSA'nın PI ve RI değerleri IAB ve süresi artıkça her grupta anlamlı olmamakla birlikte azaldı ve desüflasyon sonrası normal değerlere dönüş görüldü. MAD değerleri açısından gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Sonuç olarak, otoregülasyonun bozulmadığı, hipovoleminin olmadığı durumlarda, 3 saat süre ile IAB 15 mmHg CO2-PNP ve desüflasyon sonrası beyinde iskemi-reperfüzyon hasan gelişmedi. Ancak serebral arterlerin Vmt değerlerindeki artma; PI ve RI değerlerindeki azalma beynin PaCCVdeki artmaya verdiği bir cevap olarak değerlendirildi.
Collections