Panik bozukluğu ve agorafobinin değerlendirilmesi -Panik ve agorafobi ölçeğinin nesnelliği, güvenirliği ve geçerliği-
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
IX. ÖZET Panik bozukluğu yaklaşık 200 yıldır bilinen bir klinik tablodur. Zaman içerisinde değişik araştırmacılar tarafından değişik isimlerle anılmıştır. Ancak antidepresan ilaçların hastalığı tedavi edici etkiye sahip olduğunun gösterilmesi panik bozukluğu konusuna ilgiyi arttırmıştır. Panik bozukluğu, Amerikan Psikiyatri Birliği'nin sınıflandırma sistemlerine 1980 yılında girmiştir. Epidemiyolojik alan çalışmalarında bu hastalığın küçümsenemeyecek kadar sık görüldüğünü ortaya koymaktadır. Kronik gidiş ve alevlenmeler belirgindir. Bu gidiş ve hastalığın doğasında bulunan bedensel hastalık inancı nedeniyle sağlık ekonomisine büyük yükler getirmektedir. Panik bozukluğu sıklıkla diğer psikiyatrik hastalıklarla eştanılı olarak görülür ve panik bozukluğu hastalarının yaklaşık %75'inin ikinci bir psikiyatrik bozukluğu vardır. Majör depresyon ve alkol-madde bağımlılığı bunların başında gelmektedir, özel bir eştanı durumu ise agorafobidir. Panik bozukluğun mu yoksa agorafobinin mi birincil olduğu yönündeki tartışmalar halen sürmektedir. Ancak klinik pratiğimizde neredeyse ayrılmaz biçimde (%60) panik bozukluğu ve agorafobi eştanılı olarak görülmektedir. Panik bozukluğunda özellikle agorafobinin eşlik etmesiyle fiziksel ve ruhsal yetiyitimi artmaktadır. Hastaların işlerinde çalışma süreleri kısalmakta, hastaneleri sık ziyaret etmekte, toplumsal etkinlikleri ve boş zaman uğraşları azalmaktadır. Tüm bunların sonucunda yaşam kalitesinde belirgin düşüş ortaya çıkmaktadır. Yaşam kalitesini düşürücü etkisine rağmen tedaviye olumlu yanıt veren bir hastalık olduğundan araştırıcıların dikkatini çekmektedir. Hastaları izlemek ve tedaviye yanıtlarını değerlendirebilmek amacıyla ölçüm araçları geliştirilmeye çalışılmıştır. Ancak zaman içerisinde hastalığın doğasıyla ilgili bilgilerimiz arttıkça, geliştirilen araçlar güncelliklerini yitirmiş veya eksik yönleri görülmüştür. Bugün, panik bozukluğuyla ilgili olarak standart kabul edilen bir ölçüm aracı yoktur. Oysa diğer önemli psikiyatrik hastalıklar için neredeyse tüm araştırmalarda kullanılan 49standartlaşmış ölçüm araçları vardır. Bu yolla araştırmaların bütünleşmesi sağlanabilmektedir. Ülkemizde panik bozukluğunun ölçümünü yapabilecek bir ölçüm aracı yoktur. Bu nedenle konuyla ilgilenen araştırmacılar hastalığı ölçme konusunda yetersiz olan araçları kullanmak zorunda kalmaktadırlar. Bu çalışmada geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılan `Panik ve Agorafobi Ölçeği`, ülkemizde geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılan ilk ölçektir. Ölçek, panik bozukluğu tanısı alan (N=85), sağlıklı bireyler (N=45), depresif bozukluk (N=15), ve genelleşmiş anksiyete bozukluğu (N=15) tanısı almış olan toplam 75 kişilik kontrol grubu üzerinde yürütülen çalışma sonucu geçerli ve güvenilir bulunmuştur. Ayrıca klinik çalışmalarda kullanılabilmesi hedeflenerek ROC analiziyle bir kesme noktası saptanmıştır, ölçeğin yüksek bir iç tutarlılığı olduğu, dört faktörden oluşan yapıda olduğu, nesnellik ölçütü olarak da yüksek bir gözlemciler arası tutarlılığı olduğu görülmüştür. Sonuç olarak `Panik ve `Agorafobi Ölçeği` ülkemizde ihtiyaç duyulan standardize ölçüm aracı özelliklerini taşımaktadır. Panik ve Agorafobi Ölçeği hastalığı tüm yönleriyle ele alabilen Türkiye'de geçerliği ve güvenirliği yapılan ilk ölçüm aracı olduğundan bu alanda yapılan çalışmalarda yaygın olarak kullanılacağı, bu alanda yapılan çalışmaların niteliğine katkıda bulunacağı tahmin edilmektedir. 50
Collections