Larink kanserlerinde tümör eozinofilisinin prognozla ilişkisi

Abstract

7. ÖZET Uzun süredir çeşitli kanser gruplarında TATE'nin prognostik önemi araştırılmıştır. Baş boyun kanserlerinde yapılan sınırlı sayıda çalışma gruplarında iyi bir prognostik kriter olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Çalışmamızda daha homojen ve en az 2 yıllık takip süresine sahip 91 lareks kanserli olguda retrospektif bir yöntemle TATE ile prognoz arasındaki ilişki araştırılmıştır. Öncelikle otopsi materyallerinden elde edilen ve herhangi bir larengeal patolojisi olmayan 9 hastanın larenks dokularından alman parçalardan kontrol grubu oluşturulmuştur. Kontrol grubu ve hasta grubu tümör doku eozinofilisi yönünden karşılatırıldığında hasta grubunda eozinofıller istatistiksel açıdan anlamlı olarak yüksek bulunmuştur(p=0.03). Hastaların 29'unda (%31.9) TATE (+) saptanmıştır. TATE (+) hastalarda prognoz, TATE(-) hastalara oranla istatistiksel açıdan anlamlı daha iyi bulunmuştur(p=0.03). Yapılan istatistiksel analizler sonucunda TATE ile tümör differansiasyonu, cinsiyet, yaş, tümör lokalizasyonu, patolojik T evresi, patolojik N evresi arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki saptanamamıştır. Bu da TATE'nin bağımsız bir prognostik bir kriter olduğu yönünde yorumlanabilir. N(+) hastalarda prognoz belirgin olarak kötü bulunmuştur(p=0.003). Patolojik T evresi ile prognoz arasında istatiksel anlamlı bir ilişki saptanmasa da T evresi arttıkça rekürrensin artması istatistiksel olarak marjinal anlamlı bulunmuştur(p=0.06). Bu da temel prognostik kriterlerin hasta grubunda geçerli olduğunu göstermektedir. Klinik uygulama alam açısından, ek işlem ve masraf gerektirmeden saptanabilecek bir parametre olan TATE'nin prognoza, temel faktörlerin yanısıra ışık tutabileceği kanısına varılmıştır. 30