Deneysel prefabrike mesane

Abstract

39 ÖZET Mesane augmentasyonu düşük kapasiteli ve yüksek kompliyanslı mesaneye sahip hastaların hayat kalitesini arttıran, daha önemlisi alt üriner sistemde basıncı düşürerek, böbreklerin hasar görmesini önleyen bir yöntemdir. Yeterli mesane hacmi ve kompliyansı sağlamak ve oluşan rezervuar/mesane duvarında kas tabakası bulundurmak için yaygın kullanılan mide-bağırsak sistemi flepleri ile augmentasyon sonrası kullanılan flebin türüne göre metabolik bozukluklar gelişebilmektedir. Mukozanın salgıladığı mukus veya asit ciddi sorunlar oluşturabilmektedir. Mukozası soyulmuş, detübülarize edilmiş bağırsak bölümleri ile augmentasyon yapılınca, yama üroepitelyum ile kaplanabilmektedir. Ancak yamada gelişen fibrozis ve kontraksiyon sonucu yetersiz hacim ve kompliyans girişimin başarısını engellemektedir. Bu çalışmada, augmentasyon için kullanılması planlanan bağırsak duvarının idrar ile temas etmeden üroepitelyum ile kaplanması amacı ile iki değişik prefabrikasyon uygulaması denenmiştir. Çalışmada iki gruba serozal yüz mesaneye gelecek biçimde klasik seromüsküler enterosistoplasti uygulanmıştır. İkinci gruba kontraktürü engellediği öne sürülen omental flep de eklenmiştir. Diğer iki gruba ise önceden üroepitel greftleri uygulanarak bağırsak flebinin mesaneye augmente edilmeden üroepitel ile kaplanması sağlanmıştır. Bir grupta serozal yüz greftlenmiş ve augmentasyon sırasında bağırsak mukozası uzaklaştırılmıştır. Diğer grupta ise bağırsak mukozası uzaklaştırıldıktan sonra hemen üroepitel grefti uygulanmış, yara üroepitel ile kaplandıktan sonra augmentasyon yapılmıştır.40 Prefabrikasyon uygulanmayan gruplar ve serozal yüzü üroepitel ile kaplanarak prefabrike edilen grupta 8'inci hafta sonunda mesane kapasitesi ortalamaları 20 mi düzeyinde kalırken, mukoza soyulup, üroepitel ile greftlenerek prefabrike edilen grupta mesane kapasitesi ortalaması 52ml'ye ulaşmıştır (p<0.05). Ayrıca prefabrike edilmeyen gruplarda saptanan flepteki ağırfibrozis prefabrike edilen gruplarda izlenmemiştir. Çalışmamız seromüsküler bağırsak flebinin augmentasyon için kullanılmasında fibrozisi ve kontraktürü engellemek için idrar ile temasının önlenmesinin tek başına yeterli olmadığını göstermiştir. Mukozası soyulmuş yüzde oluşan geniş yaranın epitel ile kaplanması sağlanmaz ise, oluşan kontraktür flebi, dolayısı ile oluşturulan rezervuar/mesaneyi küçültmektedir. Prefabrike enterosistoplasti tekniği ile kontraktür oluşmadan ve idrar ile temas olmadan üroepitelyumun tüm yamanın üstünü kaplaması sağlanmış ve geniş kapasiteli ve iyi kompliyanslı mesaneler elde edilmiştir. PSE' nin iki aşamalı ameliyat gerektirmesi dezavantajı olarak düşünülse de, uzun dönem sağlayacağı yüksek yaşam standardı nedeni ile, geliştirilmesi için çaba göstermeye değer bir cerrahi teknik olduğu söylenebilir.