Ratlarda intra-abdominal sepsis modelinde uygulanan granülosit koloni-stimülan faktörün akciğerler üzerine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ratlarda çekal-ligasyon perforasyon (ÇLP) yöntemiyle oluşturulan intra-abdominal sepsis modelinde uygulanan recombinant human granülosit koloni-stimülan faktör (rhG-CSF)'ün serum tümör nekrozis faktör (TNF) düzeyi ve akciğerlerdeki nötrofil infiltrasyonu üzerindeki etkilerinin araştınldığı çalışmamız, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Deneysel Tıbbi Araştırmalar Efık Kurülü'ndan onay alınarak Fakültemiz' Muftidisipiinei Deney Hayvanlan Laboratuvan'nda gerçekleştirildi. Çalışmamızda ağırlıkları 200-220 gr arasında değişen 32 adet dişi Wistar rati kullamldı; 2 rat kan ve doku örnekleri almamadan kaybedildiği için 30 rata ait veriler değerlendirildi. Ratlarda kan nötrofil sayısı, serum TNF-cc düzeyi, akciğer dokusu miyeloperoksidaz (MPO) aktivitesi ve histopatolojisinin kontrol olarak kabul edilebilecek değer ve görüntülerinin belirlenmesi amacıyla 6 denekte çalışıldı. Kan ve doku örnekleri eter anestezisi altında gerçekleştirilen sternotomi aracılığı ile elde edildi. Cerrahi girişimin araştırılan parametreler üzerine etkisinin değerlendirilmesi amacıyla oluşturulan ve 6 denek içeren Sham (Taklit) Grubunda, sadece laparotomi uygulandı; laparotomiyi izleyen 12. saatte kan ve doku örnekleri alındı. Subkütan (SC) yolla ve 25 ng/kg dozda uygulanan rhG-CSF'ün sağlıklı ratlarda araştırılan parametreler üzerindeki etkilerinin belirlenmesi amacıyla oluşturulan ve 6 deneği içeren G-CSF Grubu'nda kan ve doku örnekleri enjeksiyondan 1 1 saat sonra elde edildi.ÇLP yöntemi ile oluşturulan intra-abdominal sepsisin etkilerinin araştırıldığı, 6 deneği içeren Sepsis Grubu'nda kan ve doku örnekleri sepsis indüksiyonundan 12 saat sonra alındı. Sepsis + G-CSF Grubu olarak adlandırılan ve 6 denek içeren grupta, sepsis indüksiyonundan 1 saat sonra SC yolla 25 ug/kg dozda rhG-CSF uygulandı; 12 saat sonra kan ve doku örnekleri elde edildi. Araştırmadan elde edilen veriler ortalama ± standart sapma (ort ± ss) olarak sunuldu; p<0.05 anlamlı olarak kabul edildi. G-CSF Grubu'nda saptanan kan nötrofıl sayısı artışı ve serum TNF-a düzeyi düşüşünün hem kontrol değerlerine hem de diğer gruplara kıyasla anlamlı olduğu belirlendi. Tüm gruplarda kontrol değerine kıyasla anlamlı bir artış gösterdiği belirlenen akciğer dokusu MPO aktivitesinin Sepsis ve Sepsis+G-CSF Grupları'nda Sham Grubu'na kıyasla anlamlı derecede yüksek olduğu saptandı. Histopatolojik değerlendirme ile Sham ve Sepsis Grupları'nda kontrol değerine kıyasla anlamlı bir nötrofıl infıltrasyonu oluştuğu; Sham Grubu'ndaki nötrofil akümülasyonunun Sepsis Grubu'na kıyasla anlamlı derecede fazla olduğu belirlendi. Akciğer histopatolojik skorlamasına ait değerlerin tutarsız ve aynı dokularda belirlenen MPO aktiviteleri ile uyumsuz olmaları nedeniyle akciğerlerde oluşan değişikliklere ilişkin yorumlarımız histopatolojik değerlendirmeden çok MPO aktivitesine dayandırıldı. Akciğer dokusu MPO aktivitesi yönünden Sepsis ve Sepsis + G-CSF Grupları arasında anlamlı bir fark saptanmamış olması rhG-CSF'ün akciğerlerde sepsisin neden olduğu nötrofil infıltrasyonunu anlamlı boyutta etkilemediği şeklinde yorumlandı. Akciğerlerin histopatolojik olarak değerlendirilmesi ile anlamlı dercede ödem, hemoraji saptanmamış, nekrotik doku alanları gözlenmemiş olmasının da bu yorumu güçlendirip doğruladığı sonucuna varıldı.
Collections