Meme kitlelerinde IV kontrastlı power ve renkli doppler ultrasonografi; tanısal etkinlikleri ve ayırıcı tanıya katkıları

Abstract

ÖZET Amaç: US kontrast ajanı (Levovist) kullanımı öncesi ve sonrasında power Doppler US (PDUS) ve renkli Doppler US (RDUS) 'nin vasküler yapılan saptayabilme yeteneklerini karşılaştırmak ve elde ettiğimiz bilgiler ile meme kitlelerinin malign-benign ayrımında kullanılabilecek ölçütler belirlemek. Gereç ve Yöntem: Mammografi ve B-mode sonografi ile tespit edilen 38 meme kitleli olgu (22 malign, 16 benign) IV kontrast madde (Levovist) öncesi ve sonrasında vaskülarizasyon özellikleri (vasküler sayı, periferal, santral, penetran ve tortiyöz vasküler yapı varlığı) açısından hem RDUS hem PDUS ile değerlendirildi. Aynca Doppler spektral değerlendirme ile vasküler yapılara ait Vmax ve RI değerleri hesaplandı. Bulgular: Kontrastsız ve kontrastlı incelemelerde malign lezyonlar, benign lezyonlara göre çok daha vaskülerdi. Kontrast kullanılmasıyla her iki yöntemde de santral, penetran ve tortiyöz vasküler yapılar malign lezyonlarda, benign lezyonlara göre anlamlı şekilde arttı. PDUS vasküler yapılan RDUS 'den daha üstün bir şekilde saptadı, ancak bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildi. Periferal vaskülarite varlığı malign-benign lezyon aynmmda yarar sağlamadı. Vmax ve RI değerleri malign lezyonlarda benign lezyonlara göre yüksekti ve bu laik istatistiksel olarak anlamlıydı. Her iki yöntemde Vmax için >15 cm/sn, RDUS kullanıldığında RI >0.80, PDUS kullanıldığında RI>0.70 değerleri malignite ölçütü olarak kabul edildi. Tartışma: Kontrastlı RDUS ve PDUS ile meme kitlelerinde vasküler patemler ve Doppler spektral incelemelere dayanılarak, malign-benign lezyon ayrımı güvenle yapılabilir. Ancak mammografi ve B-mode ultrasonografinin düşük seçiciliğinden kaynaklanan gereksiz cerrahi girişimlerin azaltılabileceğini söylemek için bu alandaki çalışmalar ve olgu sayılannın artmasına gereksinim vardır. 41