Tavşan karotid arterlerinde yapılan anastomozlarda adenozin maddesinin intimal hiperplazi ve düz kas hücre proliferasyonu üzerindeki inhibitör etkisinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
l.OZET Tavşan karotid arterinde yapılan anastomozlarda ADENOZİN ( 9-BETA-O Ribofuranosyladenine) maddesinin intimal hiperplazi ye düz kas hücre proliferasyonu üzerindeki inhibitor etkisinin araştırılması Gökhan Albayrak, Dokuz Eylül Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, İzmir. Amaç: intimal hiperplazi ve düz kas hücre proliferasyonu, vasküler girişim sonrası meydana gelen restenozda önemli rol alır. İntimal hiperplazinin önlenmesi Kalp ve Damar cerrahlarının önemle üzerinde durduğu konulardan birisidir. Bu yüzden biz de, tavşanlarda karotis arterinde yapılan anastomozda adenozinin (9 betaoribofuranosyladenine) intimal hiperplazi ve düz kas hücre proliferasyonu üzerindeki inhibitor etkisini araştırdık. Materyal ve Metod: Çalışmamızda randomize olarak seçilen 28 adet Yeni Zelenda tipi erkek tavşanlar kullanıldı. Uygun pozisyon verilerek vertikal boyun insizyonu yapıldı ve karotid arter diseke edildi. Aynı arter transekte edilerek 8/0 polipropilen sütür ile anastomoz tamamlandı. Grup A tavşanlar kontrol amaçlı yapıldı. Grup B, C ve D'e sırasıyla üç, yedi ve 21 gün lmg/kg/gün dozunda subkutan adenozin uygulandı. Yirmisekizinci gün sonunda anastomoz yapılan sağ taraf ve anastomoz yapılmayan karşı taraf karotid arter segment* çıkarılarak incelenmek üzere Histoloji laboratuarına gönderildi. Digital olarak kesitler incelenerek lümen çapı, lümen alam, intima-rnedia alam oram hesaplanarak sonuçlar değerlendirildi. Bulgular: Yapılan seri kesit incelemelerinde lümen çapı yönünden; grup D'nin grup A'dan (p<0,0001) ve grup B'den (pO.OOl.) daha geniş olduğu, grup C ile ise istatistiksel olarak bir fark olmadığı (p<0.083) görülmüştür. Lümen alam olarak; grup D'nin (333033,2 ± 12661,2 um2) grup A'dan (82297,51 ± 13320,8 um2 ) (p<0,0001), grup B'den (257525,1 ± 24169,8 um2) (p<0.012) ve grup C'den (257586,1 ± 17480,6 um2) (p<0.012) daha geniş bir lümene sahip olduğunu gördük. İntima-media alan oram karşılaştırıldığında ise Grup D'de grup A'dan ve Grup B'den istatistiksel olarak anlamlı oranda intimal Mperplazinin daha az olduğu, grup C ile ise aralarında fark olmadığı görülmüştür. Kontrol gruplarında lümen çapları, lümen alanları ve intima-media alan oranları açısından istatistiksek olarak fark yoktur. Sonuç: Adenozinin, vasküler girişimlerden sonra meydana gelen intimal hiperplazi ve düz kas hücre proliferasy onunun engellenmesinde yararlı bir ajan olarak 1kullanılabilineceğidir. Anahtar kelimeler: Adenozin, intimal hiperplazi, düz kas hücre proliferasyonu, anastomoz, tavşan 2. ingilizce özet Inhibitory effect of adenosine (9-beta-0-ribofuranosyladenine) on intimal hyperplasia and proliferation of smooth muscle cells in anastomosis performed on the carotid artery of rabbit. Gökhan Albayrak, Dokuz Eylül University, Faculty of Medicine, Department of Cardiovascular Surgery, Izmir. OBJECTIVE: Intimal hyperplasia and proliferation of smooth muscle cells play major role in restenosis occurring after vascular interventions. Prevention of the intimal hyperplasia is one of the most emphasized issues by the cardiovascular surgeons. Therefore, we investigated the inhibitory effect of adenosine (9-beta-O-ribofuranosyladenine) on intimal hyperplasia and proliferation of smooth muscle cells in anastomosis carried out on the carotid artery of rabbit. MATERIAL AND METHOD: In our study, we used 28 randomized, male, New Zealand type of rabbits. After positioning the rabbit, vertical neck incision has been performed. Then, the right carotid artery has been dissected. The pronounced artery has been transsected and anastomosed by using 8/0 polypropylene suture material. Group A rabbits have been selected as the control group. Intravenous adenosine has been administered at a dose of 1 mg/kg per day to the Groups B, C and D for 3, 7 and 21 days, respectively. At the end of the 28 day, both anastomosed and the contralateral carotid arteries have been excised and sent to the Histology Laboratories for further investigation. Digital calculations have been made for the diameter of the lumen, luminal surface area, ratio of the surface areas of intima to media and the results have been evaluated. RESULTS: When serial cross-sectional luminal diameter measurements were compared, Group D was wider than both Group A (pO.0001) and Group B (pO.001). No statistical significance was observed between Group D and Group C (p=0.083). When luminal areas were compared Group D was (3 3 3 03 3. 2± 1266 1.2 um ) larger than Group A (82297.5 1±1 3320.8 um2) (pO.0001) and Group B (257525.1±24169.8 um2) (p<0.012) and Group C(257586.1±l 7480.6 um2) (p<0.012). When ratios of the surface areas of intima to media were compared, Group D had less intimal hyperplasia than both Group A and Group B. No statistical significance was observed between Group D and Group C. No statistical significance was observed between control groups with regards to luminal diameter, luminal surface area and ratio of the surface areas of intima to media.CONCLUSION: Adenosine may be used for its beneficial effects on preventing intimal hyperplasia and proliferation of smooth muscle cells after vascular interventions. Key Words: Adenosine, Intimal hyperplasia, proliferation of smooth muscle cells, anastomosis, rabbit
Collections