Alt üriner sistem semptomları olan çocuklarda ultrasonografi ile mesane duvar kalınlığı ve ağırlığının değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş ve Amaç: Çocuklarda alt üriner sistemin fonksiyonel bozukluklarında mesanenin aşırı çalışmasına bağlı olarak mesane kasında kalınlaşma ve buna bağlı olarak fonksiyonel mesane hacminde azalma ve mesane içi basınçta artış söz konusudur. Çocuklarda alt üriner sistem disfonksiyonu (AÜSD) en sık nöropatik olmayan mesane sfinkter disfonksiyonuna bağlı olarak gelişir.AÜSD'de sistoskopi ve sistografi ile detrüsör kas hücresinin hipertrofisine bağlı olan mesane trabekülasyonu varlığı gösterilmiştir. Mesane duvar yapısındaki bu değişiklikler transabdominal ultrasonografide (USG) mesane duvar kalınlığında (DK) artış olarak görülmektedir. Böylece noninvaziv bir yöntem olan USG ile hastalığın derecesi ile ilgili fikir sahibi olunabilmektedir. USG'nin bir başka özelliği ise işeme sonrasında rezidü (PVR) idrar ölçümünü sağlayarak noninvaziv ölçüm olan akım çalışması ile kombine edilerek işeme disfonksiyonunun tanı ve izlemine olanak sağlamaktadır. Çocuklarda AÜSD'de DK'nın USG ile ölçülerek tanı ve izlemde kullanılması ile ilgili son zamanlarda çalışmalar yapılmıştır. USG'nin AÜSD'de tanı için kullanımında DK yanısıra bununla ilişkili mesane duvar ağırlığının (DA) hesaplanmasının tanıda daha değerli olabileceği belirtilmektedir. Bu konuda çocuklarda yapılmış çalışma bulunmamaktadır.Bu çalışmanın amacı çocuklarda AÜSD'de DK ve DA farklar ile mesane disfonksiyonun türü arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmak ve sonuca göre hangi hastalarda ürodinamik inceleme yapmaksızın sadece USG ile tedavi ve izlem planlanabileceğini saptamaya çalışmaktır.Gereç ve yöntem: Temmuz 2011 ? Şubat 2012 tarihleri arasında polikliniğimize AÜSD semptomları ile başvuran ve ürodinamik inceleme endikasyonu koyulan 15 hastaya ürodinami yapıldı. Ürodinami çalışmasında maksimum sistometrik mesane kapasitesine ulaşıldığında mesaneyi doldurma işlemi sonlandırılarak mesane USG'si yapıldı. DK ölçüldü ve DA hesaplandı.Çalışma sonunda hastalar aşırı aktif mesanesi (AAM) ve disfonksiyonel işemesi (DFİ) olanlar olarak iki gruba ayrıldı. Ürodinami bulguları ile DK ve DA karşılaştırıldı. Hastaların yaşına göre beklenen mesane DA hesaplanarak ölçülen mesane DA ile karşılaştırıldı.Veriler, ortalama ± standart sapma (ortalama ± SS) ile gösterildi. Gruplar arasındaki farklılıklar ise varyans analizi (Kruskal-Wallis) ve onu izleyen post-hoc (Mann-Whitney U) testler ile saptandı. p<0.05 olması istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.Bulgular: Onbeş hastanın ortalama yaşı 8,0 ± 1,5 yaş (5-11 yaş) olarak bulundu. DFİ 6 hastada (6 kız) ve AAM 9 hastada (8 kız, 1 erkek) saptandı. İYE 8 hastada, VUR 5 hastada, çift toplayıcı sistem 1 hastada, labial sineşi 1 hastada saptandı. Bir hastanın akut poststreptokoksik glomerulonefrit öyküsü bulunmaktaydı.Hastaların ürodinami tanılarına göre mesane hacmi (V), DK ve DA karşılaştırıldı. Gruplara göre mesane V, DFİ grubunda 218,00 ± 86,55 ml ve AAM grubunda 208,44 ± 73,87 ml; DK, DFİ grubunda 2,48 ± 0,83 mm ve AAM grubunda 2,21 ± 0,70 mm ve DA, DFİ grubunda 50,66 ± 18,60 gr ve AAM grubunda 45,66 ± 9,89 gr olarak bulundu. Yaşa göre beklenen mesane DA, DFİ grubunda 14,06 ± 1,77 gr ve AAM grubunda 13,64 ± 1,10 gr olarak hesaplandı.Onbeş hastada yaşa göre beklenen mesane DA'dan yüzde sapma ((USG ile ölçülen mesane DA ? yaşa göre beklenen mesane DA) / yaşa göre beklenen mesane DA) x 100 formülü ile hesaplandı. Yüzde sapma DFİ grubunda % 114-458, AAM grubunda % 132-410 arasında bulundu. USG ile ölçülen DA her iki grupta da yaşa göre beklenen DA'dan anlamlı olarak yüksek bulundu ( p < 0,05 ). Her iki gruptaki her hasta için yaşa göre beklenen mesane DA'dan yüzde sapma %100'dan fazla bulundu.Sonuç: USG ile mesane DK ve DA ölçümü AÜSD hastalarının başlangıç değerlendirmesinde yararlı bir yöntem olacaktır. Ürodinamik inceleme öncesinde USG ile mesane DA ölçülerek ve hastaya Dİ tanısına yönelik üroflow yapılarak seçilmiş hastalarda tam ürodinamik inceleme gerekliliğine karar verilebilir. Introduction and aim: Children with lower urinary system disfunction (LUSD) may have bladder wall hypertrophy. As a result, functional bladder volume decreases and intravesical pressure increases. LUSD is most common non-neuropathic bladder-sphincter disfuction in children.LUSD with bladder wall trabeculation due to detrussor hypertrophy can be visualised during cystoscopy and cystography. Increase in bladder wall thickness (BWT) due to these alterations in bladder wall can be determined by ultrasonography (US). Thus degree of the pathology can be estimated by US which is a noninvasive method. Also postvoiding residue (PVR) can be measured by US and flowmetry which is an another noninvasive method can be combined PVR, so voiding disfunction can be diagnosed and followed up. There are some recent studies in the literature about measurement of BWT in children with LUTD symptoms by US. Estimation of bladder weight (BW) as well as BWT is reported to be more valuable during diagnosis of LUTD. There is no study in children about this subject.The aim of this study is to determine the differences in BWT and BW in children with LUTD and subtypes. Also to determine which patients can be treated and followed up with US without urodynamic study.Material and method: Between July 2011 ? February 2012 we performed urodynamic study in 15 patients with LUTD symptoms. When we reached the maximum cystometric capacity during the urodynamic study, we stopped filling the bladder and performed bladder US. BWT was measured and BW was estimated.Patients were grouped as with OAB and with DFV. The age matched BW was calculated according to each patient?s age in each group and was compared with the US estimated BW.Data are shown with mean ± standard deviation (mean ± SD). Differences between the groups in the analysis of variance (Kruskal-Wallis) and subsequent post-hoc tests (Mann-Whitney U) were detected. p <0.05 was considered statistically significant.Results: The mean age of 15 patients was 8,0 ± 1,5 years (5-11 years). DFV was found in 6 patients (6 girls) and OAB in 9 patients (8 girls, 1boy). UTI was determined in 8 patients, VUR in 5 patients, double collecting system in 1 patient, labial synechiae in 1 patient. One patient has a history of acute poststreptococcal glomerulonephritis.V, BWT and BW were compared according to the diagnosis of urodynamics. According to the groups, the bladder V were 218,00 ± 86,55 ml in DFV group and 208,44 ± 73,87 ml in OAB group, BWT were 2,48 ± 0,83 mm in DFV group and 2,21 ± 0,70 mm in OAB group, BW were 50,66 ± 18,60 gr in DFV group and 45,66 ± 9,89 gr in OAB group. The age matched BW were 14,06 ± 1,77 gr in DFV group and 13,64 ± 1,10 gr in OAB group.The percent deviation from age matched BW was calculated according to this formula: ((USG estimated BW - age matched BW) / age matched BW) x 100. The percent deviation were found 114-458 % in DFV group and 132-410 % in OAB group. The USG estimated BW was significantly higher than age matched BW in both groups ( p < 0.05). The percent deviation from age matched BW was over 100% for each patient in both groups.Conclusion: USG estimation of bladder BWT and BW would be a useful tool in initial assessment of LUTD patients. Urodynamics requirement may be decided by estimation of BW and excluding DI with uroflowmetry before a complete urodynamic investigation.
Collections