İlk atak psikozda korpus kallozum hacmi ile negatif belirtiler arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi: Geriye dönük manyetik rezonans görüntüleme çalışması

Abstract

Amaç: İlk atak psikozda her iki hemisferin iletişiminin bozulması ile psikoz arasında ilişki olabilir. Bu çalışmanın amacı ilk atak psikoz olgularının korpus kallozum hacmi ile psikoz semptomatolojileri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Yöntem: Çalışma bir olgu kontrol çalışmasıdır. Çalışma grubundaki ilk atak psikoz olguları ve kontroller DEÜTF Psikiyatri anabilim dalı yatan hasta servisi arşivi ve radioloji arşivinden elde edilmiştir. Geriye dönük bir çalışmadır. Olgular PANS ölçeği ile değerlendirildi. İki hemisfer arasında ana bağlantıyı oluşturan korpus kallozum manyetik rezonns görüntüleme ile incelendi. İlk atak psikozu olan 27 olgu ve 29 sağlıklı gönüllü 1,5T MR ile değerlendirildi. her iki grubun korpus kallozum hacimleri ölçülerek karşılaştırıldı. PANS ölçeği skorları ve korpus kallozum hacmi korelasyonları Spearman Rho korelasyonu ile incelendi. Bulgular: Korpus kallozum hacmi ilk atak psikoz hastalarında sağlıklı kontrollere göre daha düşüktü. Korpus kallozum hacmi ile emosyonel geriçekilme arasında negatif korelasyon saptandı. Üstelik halusinasyonlarla korpu kallosum hacmi arasında pozitif korelasyonu vardı. Sonuç: Frontal lobların bağlantısında korpus kallozum en önemli rolü üstlenmektedir. İlk atak psikozda da korpus kallozum bağlantılarının bozuk olduğu hipotezi doğrulandı. Korpus kallozum hacmi ile emosyonel geriçekilme arasında negatif korelasyon saptandı. Üstelik halusinasyonlarla korpus kallosum hacmi arasında pozitif korelasyonu vardı. Korpus kallozum hacmi ile varsanılar ve emosyonel geri çekilme semptomları ilişkilidir. Bu semptomların oluşumunda korpus kallosum bağlantılarındaki değişiklikler rol oynuyor olabilir.

Aim: In first attack psychosis, the disruption of the communication between two brainzemispheres and psychosis symptomatology relation has not been investigate clearly. In this study, the corpus callosum volume measured and analyzed with first attack psychosis symptomatology. Methods: Study was a case-control research. First attack psychosis cases and controls recruited from Dokuz Eylul university Medical Faculty Department of psychiatry inpatient clinic and radiology archives. Study was a retrospective research. Patients were assessed with PANSS. Corpus callosum, which is the main connection between two hemispheres, was investigated via magnetic resonance imaging.27 first attcak psychosis patients and 29 healthy volunteers were acquired via 1.5 T MR. Corpus callosum volumes of two groups, measured on the magnetic resonance images, were compared. PANSS scores and corpus callosum volume correlations investigated with Spearman Rho correlation. Results: It was found that corpus callosum volume was lower in the the first attack psychosis patients than the healthy controls. Moreover, a significant negative correlation between the corpus callosum volume and emotional withdrawal scores were found. Also a significant positive correlation between the corpus callosum volume and hallucinations were found. Conclusion: Corpus callosum is the most important structure that connects two frontal lobes. The hypothesis that showed the fundamental role of the disconnection of frontal lobes in first attack psychosis is supported by the findings of this study. Emotional withdrawal related with corpus callosum decreased volume even in first attack psychosis, and hallucinations related with increased corpus callosum volume. Corpus callosum volume changes may related with first attack psychosis symptomatology.