dc.description.abstract | SONUÇ Vergi gelirlerinin artırılması, daha çok iyi bir vergi sisteminin kurulması ile ilgili bir sorundur. An cak, iyi bir vergi sisteminin kurulması, tek başına bu amacı gerçekleştirmeye yetmemekte, bir takım ilave ön lemlere yönelmek gereği ortaya çıkmaktadır. Zira, vergi sistemi ne kadar iyi ve mükemmel olursa olsun, mükellef ler, kendilerine düşen ödevleri eksiksiz olarak yapmadık ları takdirde vergi ilişkisi sağlıklı olarak kurulama maktadır. O halde vergilenebilir konu ve kaynaklarla vergi yi doğuran olayların en iyi şekilde kavranması gerekir. Sorunun bu yönü incelendiğinde Türk Vergi Hukukun da yer alan yoklama kurumu, bir bilgi edinme aracı ve denetim yöntemi olması itibariyle önem kazanmaktadır. Ne var ki, son 5-6 yıl öncesine kadar vergi idaresince bu kuruma gereken önem verilmemiştir. Bunun sonucu ola rak yoklamadan beklenen amaçlara ulaşılamamıştır. Yokla malar, 1981 yılma gelinceye kadar işe başlama ve işi bırakma bildirimlerinin doğruluğunu araştırmak şeklinde sürdürülmüşter. 1981 yılından itibaren kapsamı genişle tilen yoklama kurumu, 3239 sayılı Kanunla 1986 yılından itibaren daha fonksiyonel hale getirilmiştir. Daha doğ rusu, bildirimlerin doğruluğunun araştırılması yanında, 147148 bir takxra maddi kontrollerin yapılmasa, da yoklama kuru munun kapsamına alınmıştır. Yoklama kurumunun kapsamının genişletilmesinin en önemli nedeni, vergiyi doğuran olay ların anında tespitinde bu kurumun yetersiz kalmasıdır. Diğer bilgi edinme yolları da bunu sağlayacak bir teme le oturtulamamıştır. Söz gelimi, ülkemizde vergi incele meleri daha çok matrahın tespitine yönelik bulunmaktadır. üstelik, istisnalar bir tarafa bırakılırsa geçmişe yöne lik yapıldığından istenilen sonuç alınamamaktadır. Zira olayların izi çok defa ortadan kalkmakta veya kaldırıl maktadır. Oysa Avrupa ülkelerinin bir çoğunda vergi in celemeleri, daha beyannameler verilmeden veya verilir ken başlatılmaktadır. Daha doğrusu bir kontrollü beyan esası geçerli bulunmaktadır. Diğer taraftan inceleme ele manı sayısının çok yetersiz olması, yeminli ve serbest muhasebecilik hizmetlerinden yararlanılamaması da bu önemli yöntemin başarxsını olumsuz yönde etkilemektedirler. Diğer taraftan aramalı inceleme için de aynı şey ler söylenebilir. Esasen istisnai hallerde başvurulan bu yöntemden sınırlı şekilde yararlanıldığını kabul et mek gerekir. Bilgi toplama yöntemi de, ancak belirli kurum ve kuruluşların bilgi vermek zorunda olmaları, bilgilerin zamanında verilmemesi, verilen bilgilerin tasnife tabi tutularak saklanamaması ve daha da önemlisi bu bilgilerin değer lendirilememesi gibi nedenlerle amacına hizmet ede memektedir.149 Yoklama kurumunun kapsamının genişletilmesinin bazı önemli nedenleri daha vardır. Bu nedenlerden biri si 1985 yılı başından itibaren ülkemizde katma değer ver gisi uygulamasına geçilmiş olmasıdır. Katma değer ver gisi de nihayet belge ve kayıt düzeninin iyi işlemesi kaydıyla başarılı sonuçlar verebilecektir. Yoksa, yal nızca indirim mekanizmasına sahip olması vergi kaybını önlemeye yetmemektedir. Geniş bir mükellef kitlesi ve toplumun bütün fertlerini ilgilendiren bu verginin başa rılı olabilmesi için iyi bir denetim mekanizmasına da gerek duyulmuştur. Diğer bir neden ise vergi iadesi sisteminin yer leştirilmesine de katkıda bulunacağının düşünülmüş ol masıdır. Zira, bu sistemin aksadığı noktalarda, hem tü keticiler, hem de satıcılar eğitilecektir. Aynı zamanda yoklamanın caydırıcı etkisinden yararlanılacaktır. Bütün bu nedenlerle kapsamı genişletilen yoklama kurumunun, vergi idaresince hedeflenen amaçlara tam ola rak hizmet ettiği söylenemez. Belgesiz satılan mal ve verilen hizmetler kolay tespit edilememektedir. Katma değer vergisine yönelik olarak satıcı-raüşteri pazarlığı önlenememektedir. Vergiye tabi gıda maddesi veya temiz lik maddesi sattığı halde, düzenlediği belgelere temel gıda maddeleri satıldığını kaydeden satıcıların bu dav ranışları kolayca önlenememektedir.150 Değinilen bu ve benzer olumsuzlukların önlenmesi baka.nu.ndan yoklama kurumunun daha da etkin bir yapıya kavuşturulması gerekir. Daha doğrusu r bir takım ilave önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu önlemlerin başın da, yoklama memurlarına fiili envanter yetkisi verile rek beyannamede gösterilen unsurlarla sınırlı da olsa vergi inceleme yetkisi ile birlikte, yeteneği elveriş li olanları mali polis yetkisi verilmesi, sayılarının artırılması, maddi olanaklarının iyileştirilmesi, yok lamaların merkezi plan ve programlarla yönlendirilerek koordine edilmesi, vergi idaresi ve örgütlenmesinde reor- ganizasyona gidilmesi, mükelleflerle ve diğer kişi ve kuruluşlarla işbirliği içinde çalışılması, vergi siste mi ve hukukunun yoklamalara elverişli hale getirilme si ve yoklamaların gerektirdiği araç, gereç ve yardım cı personelin sağlanması gelmektedir. | |