Show simple item record

dc.contributor.advisorLevent, Ethem
dc.contributor.authorCoşkuntürk, Osman Sati
dc.date.accessioned2021-05-05T09:04:38Z
dc.date.available2021-05-05T09:04:38Z
dc.date.submitted1988
dc.date.issued2021-03-17
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/576994
dc.description.abstractBÖLÜM III ÖZET. YORUM. SONUÇ ve TEKLÎH.BR: 1. ÖZET: Eski çağlardan beri, insanların hareket ve ta biatının güdüleri, birbirleriyle, hayvanlarla ya da tabiat ile uğraşması, avlanması gibi faaliyetler çer çevesinde kalmıştır. Yapılan bu vücut hareketlerinin spor olabilmesi, insanın tek ve canlı çabasının ken dini korumak olmaktan çıkmasıyla gerçekleşmiştir. Tarihteki ilk sporlar, Baldırı-savunma menşeli dir. Daha sonraları ise taşıma ve ulaştırma ihtiyaç larının karşılandığı binicilik, kayak, kızak gibi fa aliyetler şeklinde görülmektedir. Sporun bu güne kadar yapılan değişik tanımları na dayanarak, bütün tanımları içine alan bir tanımı şöyle yapabiliriz: Spor, insanın tabiat ile mücadelesinde ana bece rilerin ve geliştirdiği araçlı-araçsız savunma yöntem lerinin boş zamanındaki artışa bağlı olarak, tek tek veya topluca barışçı bir biçimde ve benzetme yoluyla oyun oynama ve iş hayatının streslerinden uzaklaşması na dayalı, estetik, teknik, yarışmacı ve topluma ait bir süreçtir. İlerleyen zamanla birlikte spor maddi yada mane vi kazançlar için yapılmaya başlamış ve başarı kazan- 5354 ma sporun ana gayesi haline gelmiştir. öz motivasyonu yüksek düzeyde korumak ya da kay bolduğu zaman tekrar kazanmak için ne yapılır? Bu so runun evrensel cevabı `başarı kazanmak» tır. Ama şu- husus da önemlidir ki, başarı değerlendirmesi dışarı dan yapılmakla değil, sporcunun kendisi tarafından algılandığı zaman belirleyici bir güç olur. Sporcu ba şardığını hissettikçe bir hedefe daha da yaklaşacak ve güdülenecektir. Büyük başarılar, bunun yanında küçük başarılar vardır. Başarı ve kazanma, engelli bir zeminde güçlük le ilerlemeye benzer. Çoğu zaman kaybettiğimizde, ba şarısız; kazandığımızda, başarılı addediliriz. Bu yan lış değerlendirmedir. Performansın ortaya çıkardığı so nuçlar tahrip edici olabilir. Murray, başarıyı ihtiyaç olarak görür ve onu şöyle tanımlar: `...şeyleri mümkün olduğu kadar hızlı ve /veya £yi yapma arzusu yada eğilimi, zorun üstesin den gelmek, cisimleri, insanları yada düşünceleri yö neltmek, işletmek veya düzenlemek. ©ıgelleri aşmak, ve yüksek bir standarda erişmek. Kendini aşmak rekabet etmek ve diğerlerini geçmek, yeteneğin başarılı kulla nımı ile öz saygıyı arttırmak. (Murray 1938) Büyük başarılar, yüzlerce küçük başarının orta ya çıkardığı eserlerdir. Yoksa bir gecede gerçekleşen şeyler değillerdir. Kendi sınırlarımızın keşfedilmesi ve geliştirilmesi isteği kişiyi tahrik eder ve yönlen-55 dirir. Başarı ise bu ateşin yanmasını sağlayan bir yakıttır. Spor literatüründe tipik bir sınıflamayla `ba şarı`, «kazanma'» ve `başarısızlık` ise '.kaybetme* ile ilişkilendirilmiştir (Spink ve Roberts, 1980). Eski araştırmaların raporlarına göre kazanma, klasik ola rak kişinin sahip olduğu iç özelliklere göre algılan maktaydı (Iso-Ahola, 1975 î Roberts, 1975). Bunun yanında son araştırmalar ise, gerçek ba şarı durumlarında.; (hem akademik hem de sportif muh tevada) kişilik özelliklerinin önemini vurgulamakta dır. Kendine güven (özgüven) kişinin sahip olduğu `ben`lik kavramının niteliğine göre karşılaştığı du rumlarda gösterdiği tepkiyi etkiler. Yani kendine gü ven, diğer kişilik kavramlarıyla etkileşerek kişinin herhangi bir durumda, kendisini diğer insanlara göre bir yere koyması olarak ele alınmıştır. Kararlılık ise; kişinin karşılaştığı problem- leri çözmede gösterdiği inad, sebat, ve sabırlılık tır. Yine kendine güven gibi diğer kişilik kavramları ile etkileşme içindedir. Yapılmış birçok araştırmada elde edilen sonuç lara göre, genel olarak heycanlı tipler veya yüksek test heyc anına sahip gençler ve yetişkinler aynı za manda düşük özgüven'e sahiptirler (Cooper Smith, 1967; Fleming ve Watts, 1980 ; Shafi Aba di, 1975),56 Bu bulguya göre, kronik olarak yüksek heyecan duyan çocukların bazı durumlarda korku ve tehdit hissi duy malarının sebebi bir bakıma kendilerinde hissettikle ri düşük özgüven * dir. Aynı zamanda yarışmadan önce kendileri adına düşük performans beklentisinde olan çocukların özgüveni-ki bu çocuklar yüksek heyecan i- çinde olanlardır-yarışıaadan önce kendileri için yük sek performans beklentisinde olan çocukların özgüve ninden düşüktür. Bu sebeble düşük özgüvene sahip spor cular, yüksek özgüvene sahip sporculardan daha kötü performans sergilerler (Scannan ve Passer, 1979). Kısaca, ilk olarak, yüksek özgüvenliler için performans yüksek, düşük özgüvenliler için performans düşük olmalı; ikinci olarak, performans ve yapılan iş ve sonuçlarından duyulan tatmin, yüksek özgüvenliler için pozitif; fakat düşük özgüvenliler için negatif olmalı şeklinde bir ilişkilendirme yapılabilir. ı Korraan(1970), özgüvenin çeşitli yollardan kay naklandığını vurgulamıştır. Amaca yönelik özgüven çeşitli durumlarda insanın kendi kendisiyle yarışma sı ile ilişkilendirilir. Sosyal özgüven ise kişinin gösterdiği performansa göre toplumdaki diğer kişiler den gördüğü desteklerle ilişkilidir. Meyers ve arkadaşları (1979), Mahoney ve Avaner (1977)' in çalışmalarını takip ederek başarılı yarış macıların kendilerine güvenlerinin fazla olduğunu tespit etmişlerdir. Ayrıca bu kişilerin yaptıkları57 spor dalı ve kendileri il* ilgili başarı ve kazanma hayallerinin günlük hayatlarında önemli yer tuttuğu bulunmuştur. Higlen ve Benneth (1979) in Kanada güreş milli takımında bulunan sporcular üzerinde yaptıkları araş- tınmalarda; milli olan güreşçilerin özgüvenin, kendine inanma ve kararlılığın yüksek olduğu ve bu sporcu ların atletik yeteneklerini (sportif performansları nı) maksimale yakın yada maksimal kullanabildikleri ve önemli müsabakalardan ftir saat öncesinden itibaren heycanlarını kontrol edebildikleri tesbit edilmiştir. Bundan önceki araştırmalarda gözden kaçan önem li bir noktayı ilk olarak Gould ve arkadaşları (1981) dikkate aldılar. Bu nokta kişinin performansının, geç mişiyle doğrudan ilgili olmasıdır. Yapılan çalışmalar sonunda yine yukarda belirtilen büyük müsabakalara katılan güreşçilerden büyük bölümünün o güne kadar yaptıkları karşılaşmaların çoğunluğunu kazandıkları ortaya çıkmıştır. Motivasyonun kelime anlamı, psikolojik anlamın dan geniştir. Harekete getirmek demektir. Harekete getiren ise motiv» dir. Motiv kişinin bilinçli davra nışlarının dayanağı olan güç veya hedefine yönelik olarak kişinin tatmin etmeye çalıştığı uyarılmış bir ihtiyaçtır. İnsan hayatında bazı tehditlere karşı uyarıda bulunan doğuştan gelen bazı iç güdüler vardır.58 Bu tehditler belli bazı biolojik ihtiyaçlar şeklinde.- ortaya çıkar (Su ve yiyecek ihtiyacı gibi)ve bu ihti yacın tatminine kadar organizmayı hareketli tutar. Bu sebeble güdüler, biolojik ihtiyaçların yaratılma- sıyla uyarılırlar. Maslow, istek ve ihtiyaçların gelişmesinde tari hi bir ka de melenme olduğunu ileri sürmüştür. Ma slow' a göre bu istekler şöyle sıralanabilir: 1. Fizyolojik istekler, 2-Güvenlikte olma isteği, 3-Ait olma isteği, 4-Takdir edilme isteği, 5- Başarma isteği. Ma slow' un görüşüne göre bir üst düzeyde bulunan isteğin ortaya çıkabilmesi için, bir alt düzeydeki isteklerin tatmin edilmesi gerekmektedir. Yukarıdaki açıklamalardan anla şılıyorki Abraham Maslow, başarma güdüsünü, ihtiyaçlar hiyerarşisinde en üst yani beşinci derecedeki ihtiyaçlar arasında düşünmektedir. Buna karşılık Frederick Herzberg, mo tivasyon unsurundan bahsederken aynı zamanda başarma güdüsünün tatmininden söz etmektedir. Bazı insanlar karşılaştıkları problemleri en iyi şekilde yapmak ve en ideal sonucu almak için faz laca gayret gösterirler. Psikologlar, kişilerin ani düşüncelerinden örnekler alarak' A'yani iş başarma gü düsünün tipik surette gücünü ölçerler. Buna teknik lisanda `n Ach` yani iş başarmaya olan ihtiyaç denir.59 Hangi alanda olursa olsun (eğitim, spor, araş tırma) motivasyon başarı için anahtar olma özelliğin de görülmektedir. Başarma motivasyonunun araştırılmasının geçer liliği şu noktalara bağlıdır. 1. Ferdin kişiliği yaptığı işle ne dereceye kadar bü tünleşiyor, 2. Yapılan iş, ferdin hayattaki amaçlarına n» kadar uyuyor. Başarı motivasyonunda içten gelen dürtülerin belli başlıları, risk tercihi, başarısızlıktan kork ma ve başarıdan korkma' dır. Yapılan araştırmaların sonuçlarına dayanarak şu sonuçlar çıkarılabilir: 1. Erkeklerde, bayanlara nazaran bayan eğilimi kav ramında daha fazla orta seviyede riske girme eğilimi vardır. Yani kadınlar uç noktaları daha fazla tercih ederler. 2. Başarı eğilimi kavramında, bayanlarda başarıdan ' korkma eğilimi erkeklere nazaran daha fazladır. 3. Sporcular başarılarını dış sebeblerden çök ü$ se- beblere, keza başarısızlıklarımda iç sebeblerden çok dış sebeblere bağlarlar. 4. Sporcular yetenek sergilemekten çok, efor sergile meyi başarı sayar, başarısızlıkta ise konuların nite lendirilmesinden çok kuvvetli bir şanssızlık faktörü nü öne sürerler.60 Bu araştırmanın ana amacı, kişilik özelliklerin den Kendine güven, kararlılık ve başarı dürtüsü» nün sportif performansla ilişki ve etkilerinin! belirle mektir. Araştırmanın Üç hiporezi vardır: {1) Kendine gü veni yüksek olan sporcular, kendine güveni düşük olan lardan daha yüksek performans gösterirler, (2) Kararlı lığı yüksek olan sporcular, kararlılığı düşük olanlar dan daha yüksek performans, gösterirler, (3) başarı dür tüleri yüksek olan sporcular, başarı dürtüleri düşük olanlardan daha yüksek performans gösterirler. Araştırmada 30'u milli ve diğer 30 »u milli olma mış 60 sporcuya Rosenberg kendine güven ölçeği, karar lılık testi ve sportif performans motivasyon testi uy gulandı. Elde edilen sonuçlar istatistik me t odlarla test edildi. Sonuçta hipotezlerin hepsi desteklendi. Bu surette geleceğin şampiyonları olarak seçile cek sporcuların fizik ve motor özelliklerinin yanısıra kişilik özelliklerlninde ele alınması gerektiği ispat landı.
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectSportr_TR
dc.subjectSportsen_US
dc.titleKişilik özelliklerinden kendine güven, kararlılık ve başarı dürtüsünün sportif performansa ve geliştirilmesine etkileri
dc.typemasterThesis
dc.date.updated2021-03-17
dc.contributor.departmentBeden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı
dc.identifier.yokid3348
dc.publisher.instituteSosyal Bilimler Enstitüsü
dc.publisher.universityGAZİ ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid3348
dc.description.pages83
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/embargoedAccess