Türkiye`de opera sanatının yaygınlaşması girişimlerinin sorunlar ve uygulamalarına eleştirel bir yaklaşım ve alternatif öneriler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Opera sanatının beş yüz yıllık tarihi içinde, Türklerin Opera sanatıyla tanışması yüzelli yıllık bir geçmişe dayanmaktadır. Opera sanatı, dünyada geçirdiği evrelerde, uzun yıllar boyunca soyluların, entellektüellerin beğeni ve kullananı dışına çıkamamış, ancak müzikte ve sahne sanatlarında bir takım, yenilikler ve devrimlerle halka indirilebilmiş ve benimsetilebilmiştir. Türklerin opera sanatıyla tanıştığı XIX.yüzyıl itibariyle opera, Türkiye'de de halkın benimseyebileceği ve sevebileceği bir sanat olabilmesi yolunda, yerli-yabancı müzikçilerin değerli çabalan, operetler ve müzikallerle XX.yüzyıl başlarında oldukça amacına ulaşmış olsa da, Türkiye'de operanın 1950'lerden sonra gelişimi neredeyse tamamen durmuş ve günümüze değin, bir dizi sorunlar yumağı içinde kaybolmaya yüz tutmuş bir sanat haline dönüşmüştür. Bu doktora teziyle Türkiye'de Opera tarihi ve opera hayatının gelişimi önündeki engeller ve uygulamalarına eleştirel bir yaklaşımla, sorunlarına kalıcı ve gelişimin önünü açıcı alternatif çözümler yaratılmaya çalışılmıştır. Bina ve sahne sorunları, yönetmen (reji) ve eğitim sorunları, dramaturji ve finans sorunlarının çözümü ve çok sesliliğe yabancı olan Türk halkının yeniden bu sanata ilgisinin oluşturulabilmesi için, ivedi olarak devlet desteğinin arttırılması, işletmenin özerk bir yapıya kazandırılması gerekmektedir. Bununla birlikte sanatçı eğitiminin ve sanatçıların mesleki donanımlarının kalitelileştirilmesi için, sanatçı yetiştiren kurumların ve eğitim sisteminin ivedi olarak alınacak önlemler ile opera sanatının önünün açılması sağlanmalıdır. Opera sanatının popüler bir kimliğe kavuşabilmesi ve halk tarafından benimsetilebilmesi için Türk eğitim ve öğretim kurumlarında ilk ve orta dereceli okullardan ele alınmak üzere, opera ve bale sanatı eğitiminin., henüz yetişme çağında olan gençlerden başlaması gerekmektedir. En büyük sorunlarından biri olan finans sorununa, halkla ilişkiler desteğinin arttırılarak kaynak sağlanmaya çalışılmasıyla Türkiye'de Opera sanatı, Atatürk'ün önderliğinde; bunca zaman gösterilen çabalatın boşa çıkmadığı, değer verilen, halkın benimsediği bir nitelik kazanarak hakettiği yere ulaşabilecektir. VI ABSTRACT Although the art of Opera has 500-year history, Turkish met it about 150 years ago. After its appearance in Europe, in its evolution, it was liked and used among the highbrows and highborn but the common people for a long period. However, it was used and accepted by the common people after some revolutionary initiations in music and stage arts. In the name of having been loved and accepted by the common people in Turkey starting from the XDC century, it reached its goal in the early XX century by the help of the local and foreign musicians and with the operettas and musicals. Nevertheless, the opera in Turkey has almost entirely stopped after 1950 and it has become an art that is disappearing. With this doctorate thesis, it has been tried to find some alternative solutions to its problems in the name of developing the opera with a critical approach to the barriers in front of the development and history of the opera in Turkey. To attract the Turkish people, who are unaware of the problems of finance, building, stage, director and education of it, the support of the state must be increased and the its structure must be autonomous urgently. By taking some measurements in the establishments that educate artists and in the educational system to train the artists and to give them of good quality equipments, the problems of the opera must be solved urgently. The opera and ballet training should start in the primary school to make the opera popular among the young people. By the support of public relations, some solutions to the finance could be found and the opera, which started with the leadership of Atatürk, will be in its deserved place. vn
Collections