1980-90 evresi uygulanan depolitizasyon hareketlerinin Türk tiyatrosundaki sonuçları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Türk siyasal literatürüne 1980'li yıllardan sonra girmeye başlayan depolitizasyon, 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle birlikte yeni bir kimlik kazanır. Siyasetsizleştirmeyi karşılayan deplitizasyon, bilinen anlamda parti politizasyonunu engellemekle kalmaz. Toplumsal yapılardaki evrimlerin belirleyiciliğinde dinamiksel, kendiliğinden oluşan 'organik' yenilenme istekleri, toplum organizasyonlarının katılmadığı baskıcı iktidarlarca saptanır. 12 Eylül askeri darbesi, ülke yönetimini, üç yıl totaliterizmin tüm baskılarıyla idare eder. Ardından sivil yönetim diye icranın başına geçen Özal döneminde de, toplumun 'gelecek tasarımı'na, halkın organize katılımı, çeşitli depolitizasyon hareketleriyle engellenir. Engellemenin başında, 24 Ocak 1980'de özal tarafından uygulamaya sokulan ve 80'li yıllar boyunca sürecek olan piyasa ekonomisi kurallarının denenmeye başlaması gelir. 12 Eylülle birlikte, S.S.C.B.'ne karşı ileri karakol görevini de yerine getiren Türkiye'nin, Silahlı Kuvvetleri'ne A.B.D. ve Batı'dan o günkü teknolojinin son silahları gönderilir, Sivil Özal Yönetimine de dış kredilerin muslukları açılır. Gelenekçi Liberal anlamda uygulanan 24 Ocak kararları, yabancı yatırımcılara da gereken cevabı geciktirmez; yap - işlet - devret modelinin ve özelleştirmelerin cazip kılınması için 'sendikasızlaştırmaya devam' depolitizasyonunun kararı alınır. Milyar doların döndüğü bu işlerin kıyısında, bucağında bulunanların kimilerinden 'orta direk' kavramını karşılayan bazı kesimler türer. Bu kesimin arabesk ancak pahalı tüketimlerine özentiler başlar. Piyasa ekonomisi denemeleri, 'köşe dönmecilik' 'parayı kazan da nasıl kazanırsan kazan' 'benim memurum işini bilir` gibi yeni kavramlarla ciddi raylara oturamaz. Başını alan yolsuzluklar, ciddi yoklukların yaratıcısı olur. Halkın oldukça büyük bir kesiminde ucuz popülasyonların 'kiç'leşmiş depolitizasyonu hakimiyetini pekiştirir. özal döneminde görülen, 12 Eylül'e sadık kalma nevrozu, neredeyse iktidar şizofrenisine dönüşür. Düşünceyi, sanatı ve tiyatroyu doğrudan sınırlandıracak baskıcı yasaları üst üste çıkarır. Böylece sinen ve uyuşukluğa yönelen halk, bazı oyunlara güldürüsü yüksek, politik eleştirisi kaba komedilerinde sunulan depolitizasyonları hem de alkışlarla buyur eder olmuşlardır. Buna karşın piyasa ekonomisinin kurallarına göre yaşanan özel tiyatrolar bu dönemde bütçelerini düzenlerken 'reklam fonu' açmak zorunda kalırlar. Ödenekli tiyatrolar ise maaşlı sanatçılarına uyguladıkları puanlama sistemiyle gizli baskıları bünyesinde barındıran değişik depolitizasyonları yaşatırlar. Ödenekli tiyatrolarda yazılı depolitizasyonlar 1402 sayılı yasayla doğrudan uygulanarak, tiyatrocuların işine son verilir. 1980'li yıllarda ekonomik altyapıya bağımlı kalan tiyatronun, deneysel olabilmesi için araştırmacı yanı ağır basan bir tiyatro eğitimiyle kısmen de olsa depolitizasyonların olumsuz etkilerinden kurtulabileceği kararları alınır, Ege Üniversitesinde yürekli denemelere başlanır. İnsanların sistemleştirilmelerine karşı durmak için, yapısında varolan muhalifliğin çatışmalarını bünyesinde barındıran tiyatroya büyük görevler düştüğü saptanır ve üretime de geçilir. 12 Eylül'ün bireyleri belirsizleştirip sistemleştiren depolitizasyonuna karşı, düşünür ve sanatçı gibi bazı katmanlarda, kendi iç işleyişinin, organikliğin ters tepkileriyle karşılaştığı görülür. 1980'li yıllarda edebiyat ve sinemada görüldüğü gibi Türk Tiyatrosu'nda da baskılara direnmek adına yeni allegorilerin, fantazmaların soyuttan - somuta, somuttan - soyuta yeni kurgusal işleyişlerle o güne değin oyunlar yazılmış ve yeni sahneleme yöntemlerine uygulanan depolitizasyonunun gizli katkısı yaşanır. ABSTRACT The word of `depolitization` which entered to Turkish political literature after 80's gets a new identity with September 12th Military Coup d'etat in 1980. Depolitization which covers to alienate from politics doesn't obtain only party politization. `Organic`request of renovations which automatically and dynamicaly formed in determination of evolutions in social structures establishes by restraint powers without participation of social organazations. Military coup d'etat of September 12th controls the management of the country with the means of totalitarism throughout three years. Organized contribution of the people to `the future designing of society` is prevented by various depolitization processes in civilian period, of Turgut Ozal's management which followed this coup d'etat period. In the lead of these obstructions are the rules of free bazaar economy which put into practice in 24th of January and would practiced during the 80's. Most developed technological weapons are given to the Turkish Army and credits are sent by United States an Western Countries. Precautions of January 24th responds this aid of foreign investors immediately with depolotization acts as `build- manage- leave` model, privatizations and destroying the labour unions. Some new classification terms occurs as `ortadirek` (middle class) in this period. This new class has some arabesque and expensive consumption habits. Free Bazaar Economy occured in Turkey with some slogans as `My officer knows how to manage` (which points out the `bribe`) or some idioms as'To turn the corner` (which points out the immediately become rich)in this period. Remaining improprieties are creators of serious absences and poverties. Kitched depolitization of cheap populisms hardened it's sovereignty in the numerous part of the people. The neurosis of faithfulness to the September 12th observed in Ozal`s period becomes a power schizophrenia. Many legislations are organized to aimed directly restrict to make art and theatre. Theatregoers covered in fear turns towards to cheap boulevard comedies and vulgar politic plays. The face of depolitization in private theatre is obligation to find a sponsorship and a advertising fund. Appropriated theatres (like City or State Theatres) practices depolitizations with a grading system to actors. Another depolitization tool is the. article 1402 which enabled to dismissed artists without any investigation. Theatre people tries to find a new ways of expression like experimental researchs in spite of these acts of depolitizations. Courageous experiments occurs in Ege University. Theatre people agree on possibilities to rescue partially from negative effects of depolitizations with an experimental and researcher theatre education in spite of theatre is economically depended in 80's. It is decided that it's also possible to oppose to systematizing of people intervention of theatre which sheltered to be opposite in it's constitution and produce theatre in this way. Many new way of expressions are discovered in Theatre As well as in drama in to resist to systematizing of People in Turkish theatre like in Turkish cinema and literature.
Collections