Yeniden üretme ve kopyalama olguları bağlamında çağdaş sanata bir bakış
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Günümüz sanatı için bir çok yapıtının, kaynağını, kendisinden önceki yapıtlara dayandırması, hatta geçmiş dönem yapıtlarını aynen kopyalaması kabul gören bir olgudur. Bu noktadan hareketle; özellikle Modernizm ve öncesi, sanat yapıtlarının özgünlüğe ilişkin, mitleştirilmiş, `biriciklik` kavramını gündemimize alırız. Bir sanat yapıtı için biriciklik; kopya ve yeniden-üretme söz konusu olduğunda, varlığını yapıttan çeken şeydir. Modem bakış açısından farklı olarak, postmodern dönemin sanat yapıtları biricikliğin yüceltilmesiyle değil, 'simülasyon', '...miş gibi', 'pastiche ve parodi' gibi kavramlar eşliğinde gerçekliğin yeniden-üretilmesi ile ilgilenmektedir. Modernin özgünlük arayışı Postmodern eleştirinin saldırılarına maruz kalmıştır. Bu sürecin eleştirmenlerine göre; modern dönem sanatçılar dahil bütüm avandgardların hepsi bir formun türevlerini tekrar tekrar üretmektedir. Bunun sonucunda da sanat yapıtının özgünlüğü muğlak bir hal almaktadır. Postmodern sanatçılar, modernist süreçten kökten bir farkla, kaynağını gizlendikleri bir formu kopya etmek yerine, kendilerinden önce varolmuş sanat yapıtlarını, kaynağını açıkça belirtir şekilde tekrar üretme yoluna gitmişlerdir. 2000'li yıllara yaklaştıkça teknolojik ilerlemeler sonucu, bilgisayar yazılımlarıyla üretilmiş ikincil bir gerçeklik yaşamımızın vazgeçilmez parçası olmuştur; bu 'sanal-gerçek'tir. 80'lerde Baudrillard'ın sözünü ettiği simülasyon üreten makineler artık her an karşımıza çıkabilecek kadar geniş bir alana dahil olmuştur. Bunun sonucunda sanal karakter ve mekanların, gerçeklik alanımıza dahil olduğu bir sürecin sanat yapıtlarına tanıklık etmeye başlarız. Kısacası yaşadığımız sürecin sanat yapıtları çoğu zaman gerçekliğin ve beraberinde zaten varolan yapıtların, yeniden üretiminin izlerini taşımaktadır. Modern'e kadar örtük olarak ilerleyen bu süreç, postmodern yapıtlar ile nihilistçe, açık bir ifadeye dönüşmüştür. Modernist yapıtların kökenleri için üretilen giz perdesi, postmodern süreçte aralanır ve sonra da tamamen açılır. Bizler ise, yapıtların hangisinin asıl hangisinin ikincil olduğu sorusunun anlamını yitirdiği bir zamanda, usulca açık alıntılar havuzuna dalarız. ABSTRACT Basing their roots on precedent works and even copies is an appropriate manner for the work of art today. In this context, we take the concept of mhythified `uniqueness` into consideration, relating it to the originality of these works especially through Modernism and the period following. Copies and reproductions under consideration, uniqueness is what takes its existence from a work of art Apart from a Modernist point of view, works of art from postmodernist period are not concerned with the exaltation of uniqueness but with reproducing reality using such concepts as simulation, the state of being 'as it were', pastiche and parody. Modernism's search for originality came under some challenges from the postmodernist critisism. According to the critisists of this period, all the avant- gardes, including modernist artists have been reproducing the same form repeatedly. In this conclusion, the originality of an art work becomes recondite. Postmodernist artists, having a fundemental difference from modernist perceptiveness, have chosen to reproduce the works of art made beforehand instead of reproducing a form whose roots have been concealed. In the turn of the millenium, as a conclusion of tecnological developments, a second reality being produced by softwares became an unseperated part of our lives; that is 'virtual reality'. What Baudrillard was mentioning as machines producing simulations through the eighties are now of a vast scale which anyone can be confronted by in anytime. As a result, we become the witnesses of a process where virtual characters and fields occupy our real space. To summ up, the contemporary works of art of our present time mostly have the traces of reality along with reproductions being made from other works of art. This process, which has been concealed up to modernism, was transformed into a clear expression with the assistance of postmodernist works in a nihilstic way. What modernist works produced as a means of secreting their roots becomes clear and comprehendible through the postmodern era. In a period when questioning the original or the copy loses its meaning, we enter the realm of exposed quotations. VI
Collections