Sinema-masal ilişkisi ve sinemasal anlatımdaki sorunları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Masal sözlü bir metin olarak binlerce yıldır çeşitli halkların anlatım biçimi olarak yeryüzünde serüvenini sürdürmüştür. Bu serüven iletişim ve ticaretin gelişmesi sonucunda masallarla farklı ülkelere yolculuğa çıkmıştır. Bu yolculuk sonucunda farklı ülkelerin masalları birbirine karışmıştır. Bu masalların temelinde ise ülkelerin özgün mitoslarını görmek olasıdır. Günümüzde tüm mitoslar mitolojinin bilimsel çerçevelerinde yapısal kodlarına oturtulmuştur. Fakat masalların kaotik yapısı edebiyat ve resim sanatıyla olan ilişkleri bağlamında çözümlenmektedir. Sinemaya döndüğümüzde Hollywood ` Masal Fabrikası ` olarak nitelendirilse bile bu masalların bilinen masallarla ilişkileri tam açıklağa kavuşturulmamıştır. Belkide bunun nedeni sinemanın büyüsünü bozmamak içindir. Avrupa sineması masalı kullanırken kültürel olarak ötekileşmiş bireylerin dünyalarına bakarken saygı ve sevgiyi bu bakış açısının temeline koyar. Çünkü Avrupada yaşayan öteki gündelik yaşamını masala dönüştürebilecek kadar bir gerçek yorumlayıcısıdır. Amerikan sinemasına baktığımız zaman ise ötekileşmiş birey ne yazık ki toplum için tehlikeli ve kayıp insan grupları olarak gösterilir. Bu da iki sinema arasındaki en ten el ayırım ve fark olarak masalın yeniden görsel yorumunda ortaya çıkar. Fairy-tale, as an oral text, has continued its adventure for thousands of years as a means of _expression for different cultures. This adventure has travelled with fairy-tales to different countries. At the end of the journey different tales from different countries have blended together. One can see the original myths of these countries in the fairy-tales. Currently all these myths are scientifically related to structural codes. However the kaotic structure of fairy tales are interpreted through their relation to literature and painting. If we look at Hollywood `Tale Factory`, Hollywood tales are not exactly related to fairy- tales.The reason for this might be not to destroy the magic. European cinema, when using fairy-tales in order to look at `the others` world puts love and respect as the basic point of view. This is because `the other` European can interpret the reality and turn it to fairy-tale. When we look at American cinema, `the other` individual is unfortunately shown as dangerous and lost groups of people. This situation is seen as the basic difference in the two cinemas by way of visual interpretation of the fairy-tale.
Collections