Postmodern dönem sanatında şiddet ve ironi kavramlarının yarattığı şizofrenik açılım
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
1900'lü yılların sanat, sosyoloji ve felsefe birlikteliğini su yüzüne çıkarıp,edebiyat, plastik sanatlar, sinema ve tiyatro sanatına yeni bir çehre kazandırmışolduğunu gözlemliyoruz. Özellikle ekonomik ve siyasal egemenlik sisteminindeğişim/gelişim süreçleri olarak kapitalizmin neden olduğu, pek çok teorisyeninçoğu zaman birbirleriyle çelişen tanımlar ve anlayışlar öne sürdüğü günümüzpostmodern çağ söyleminin; kapitalizmin değişen yüzüyle, mikro-elektronikdevrimle, bilgi (Enformation) alışverişinin bu devrim sonucu hızlanmasıyla vebunun üretim de dahil ilgili her alanda önem kazanmasıyla varlık kazandığısöylenmektedir. Konumuzun içeriğini kapsayan kavramların ancak kapitalizmle,kapitalizmin erken ve geç mantığıyla anlaşılabilecek kavramlar olduğuvarsayımıyla, konuya, modernizmden postmodernizme kopuş değil, ayrım noktasıtartışmaları doğrultusunda, ideolojiler, ekonomik hareketler ve toplumsal devinimkoşullarından hareketle daha somut verilere ulaşmaya çalışılarak açıklık getirildi.Endüstriyel gelişme çağındaki sanatçıların yapıtlarına baktığımızdakapitalizmin sömürü sisteminin eleştirildiğini, 19. yüzyılın ilk çeyreğindengünümüze kadar gelen tarihsel süreçte, sanatın günlük yaşamı eleştiren bir tasvirdalı olma niteliği kazandığı ve toplumsal konuları ele almaya başladığıgörülmektedir. Toplumsal nitelikli ideoloji kavramı ile romantik sanat özelliklerinide benimseyerek sanat ve yaşam bağlamında varlık kazanan Klasik Marksistestetik kavramları, Yeni-Marksist (Neo-Marksist) anlayışla, 1920'li yıllardan1970'li yıllara uzanan tarihsel bir süreçte Frankfurt Okulu araştırmalarısonucunda yeni bir bakış açısıyla günümüze kadar gelir. Frankfurt Okulu'nun;Max Horkheimer, Herbert Marcuse, Fredrich Pollock, Leo Loventhal, ErichFromm ve Adorno gibi önemli teorisyenlerinin düşünceleri ışığında; yerleşik vesistemik yapının bir bütün olarak gözden geçirilmesi sanata da yeni açılımolanakları kazandırır.Frankfurt Okulu'ndaki dönüşümler sonucu gelişen yeni popülistdüşüncelerin hakimiyetiyle iktidar sistemlerinin kuramsal temeli, Marksist siyasalekonomiden yapısalcı gösterge bilime dönüşmüş; Klasik Marksizmin özünüoluşturan, her şeyi olumlayan Hegel felsefesi, Anti-Oidipus kuramıyla Nietzschefelsefesine evrilmiştir. Bu Freud'un ataerkil, merkeziyetçi, ?Oidipus kuramı?nın,merkez-kenar ilişkisinin reddedildiği, özgürlükçü, devrimci ve Lacancı ?Anti-Oidipus? kuramına dönüştüğü şizofrenik bir oluşumdur.Tüm toplumsal, kuramsal olayların etkisini sanatsal pratiklerdegördüğümüz gibi, toplumsal hareketlerin sanatı, sanatın toplumsal hareketleritetiklediği, paralel bir etkileşim içinde olduklarını gözlemlemekteyiz. Şizofreni,kaos ve yabancılaşmanın egemen olmaya başladığı, Frankfurt Okuludüşünürlerinin ve Foucault'nun ?yönetim altına alınmış dünya? dedikleri butoplumsal zeminde; Nietzsche, Frankfurt Okul'u düşünürleri ve Max Scheler'inortaya attıkları, otoritenin verdiği sıkıntılara karşı hınç duyanları kapsayan birkavram olan ?Ressentiment? (Hınç) ile kişilerin insanlara ve onlardan yansıyarakda kurumlara, düşüncelere, pratiklere, yapıtlara hatta genel olarak da değerlereve değer yüklenmiş nesnelere karşı duyduğu kızgınlıkla şiddete, yıkıcılığabaşvurdukları, modernlik kuramının bir başkaldırı öğesine dönüştüğü vemodernliğin temel ideolojik uzantılarını hedef alarak sanatın da yıkıcılığadönüştüğü görülmektedir. Nietzsche'nin Hıristiyan devrimini yorumlamaktakullandığı bu perspektif, ?Ressentiment?, Otto Rank'a göre, tüm devrimler içingeçerlidir. Her devrim farklılıktan duyulan acıdan gelişir, farklı ve güçlü olan bupsikolojiyi yenmeye çalışır. Eğer mücadeleyi kazanırsa, bu kez kendi farklılığını vekendi psikolojisini başat kılmaya çalışır. Bu bağlamda, 1980'lerde başlayansanatın yeniden siyasallaşması olarak tanımlanabilecek sürecin küreselleşmeylebaşladığı ve küreselleşmeyle somutlaşan ırkçılık, ayrımcılık, ötekilik, göç,milliyetçilik, yersiz-yurtsuzlaşma ve yoksulluk karşıtı politikaların, Deleuz veGuattari'nin, Lacan'ın ?şizofreni? kavramı ile açıklık getirmeye çalışarak sanatında ifade alanı içine soktuğu kavramlar olarak karşımıza çıktığını görmekteyiz.Günümüzde postyapısalcı bir anlayışla, genel anlamda modernizmin kendine özgüstratejileri ve biçimleri olarak kolajla başlayan ve beden politikalarıyla Body-Art'a kadar gelen çeşitli ifade biçimleriyle (eklektik, montaj, pastiş, parodi, ironi,kinizm vs.) postmodern sanat da, neo-nihilizmle yeni bir iktidar söylemioluşturma çabalarına girişmiştir. Post-endüstriyel yeni dünya düzeninin olumsuzkoşullarının ve postyapısalcı-postmodernist düşünürlerin de etkileriyle -Baudrillard, Jameson, I.Hassan, Lyotart, Foucault, Deleuze, Guattari, Sloterdijk,Madan Sarup, Derida, Kristeva vb.-mutlak evrensel doğruların güç kaybettiği,gerçeklik ve hakikat kavramlarının sorgulandığı, göreliliğin güç kazandığıpostmodern toplumda; ruhsal yüceliğe, yüksek akla işaret eden haysiyetli ve yücesanat gözden düşmüş, klasik estetik biçim değerini kaybetmiştir. Geçerli olanmodernliğin tüm hiyerarşik mesafelerini ortadan kaldıran şizofrenik bir tavırdır.Bu romantik direniş: kökenleri Sanayi Devrimi'ne kadar giden ve amacıbütün dünyayı fethetmek, farklılıkları ortadan kaldırmak olan Batılı ekonomik vekültürel düzeni alaşağı edecek bir uyanış arzusu barındırır ve bunu da verili olansınırları ihlal ederek, gülünçleştirme ve tahrip etme yöntemiyle yıkarak, bozgunauğratarak yapı bozumuna soktukları melez bir çoğulculukla haysiyetli ve yüceolandan zelile kayarak oluşturmaktadır. Bu şizofrenik oluşum sonucunda, kendiotoritesiyle otoriteyi reddeder ve her yerde onun önüne geçer. We observe that the 1900?s have obtained a new aspect to literature, plasticarts, cinema and theatrical arts by bringing out the company of art, sociology andphilosophy. It?s to be said that the present postmodern age discourse especiallyeconomical and sovereignity system as an alteration/developement progressioncaused by capitalism which most of the theorists usually propse contradictorydefinitions and understandings is existed by the altered aspect of capitalism, themicro-electronic revolution, acceleration of data (information) transfer by thisrevolution and getting more important in every related field including production.With an assumption that the concepts covering the content of our subject are to beunderstood by only capitalism, the early and late logic of capitalism, subject isexplained by studying to obtain more concrete data in teh direction of discussionsthrough modernism to postmodernism on point of seperation, not breaking withideologies, economical movements and provisions of social motions.It?s to be seen that the work of artists in industrial age are criticizing theexploitation system, art is to be characterized as a depiction branch criticizing thedaily life and starts considering social subjects in the historical progressionthrough the first quarter of 19. century to the present. Social attributed ideologyconcept based on subjective relations and Classical Marksist aesthetics conceptsexisting in arts and consistency of life by its revolutionary romantism behaving asaltering compeletely as romantic arts problematics which are most importantconcepts of the Marksist theory that meets at the form/content distinction in theway fo realism, reflection and ideology apear to be up to present as aresult ofFrankfurt School researches in a historical progression through 1920?s up to1970?s in an understanding of Neo-Marksist. In the light of the most importanttheorists of Frankfurt School like Max Horkheimer, Herbert Marcuse, FredrichPollock, Leo Loventhal, Eric Fromm and Adorno review of setteled and systematicstructure as a whole gains new possibilities to art.The political power base via the new populist thoughts developed as a result ofthe transforms at the Frankfurt School is transformed to structuralist indicatorscience from Marksist political economy; Hegel Philosophy affirming everything,constituting the esence of Classical Marksism is evoluted to Nietzsche philosophyvia Anti-Oidipus theory. This is the schizofhrenic formation that Freud?spatriarchal, centralist, ?Oidipus Theory?s? center-side relation is been refused,transformed into partisan of freedom, revolutionist ant Lacanist ?Anti-Oidipus?theory.As we see the influence of the all social, theorical events on artistic and visualpracticals, we observe that the social movements and artsa re triggered each otherin a paralel interaction. On the social base which the schizophrenia, chaos antalienation dominating as intellectuals of Frankfurt School and Foucault says ?theworld under control?, it is to be seen that via the ?Ressentiment? (grudge) as aconcept comprising the grudgers opposing the distress of authority suggested byMax Scheler people applie violence, distruction by anger to humans and reflectingto instututions, thoughts, practicals, work of arts furthermore in general to valuesand valued objects and the theory of modern transformed into rebellion subjectand targeting the basic ideologic extensions art transformed into distructiveness.According to Otto Rank te Perspective, Ressentiment, used by Nietzsche tointerpret the Christian revolutionisin demand for every revolution. Everyrevolution makes progress by the pain fels via difference, it tries to beat thisdifferent and strong psychology. If it beats then this time it Works to dominate itsown psychology. At this point of view we see that the progress defined asrepoliticalize of the art that starded in 1980?s beginned via globalizng and politicscontrary to racism, differentiation, beeging the other, migration, nationalism,beeing completely homless and poverty concretized via globalizing appear to beconcepts in expression field of art and ?schizophrenia? as Deleuze and Guattarisuggeseted. Present, in a poststructural understanding, as uniqe strategies andforms of modernism in general, beginning with collage and various kinds ofexpressions up to the Body-Art via body politics (articulation, montage, paste,parody, irony etc.) also postmodern arts attempted an effort to formate a newpolitical power oration. Artists resisted understanding of despod traditional artaccepted as eminent and honourable where the absolute universal truths becomingweaker, the concepts reality and truth are judged, in the postmodern societies thatthe relativity is getting stronger, by nihilist/schizophrenic behaviour via theinfulences of bad conditions of the new world order and poststructualist-postmodernist intellectuals-Baudrillard, Jameson, I. Hassan, Lyotard, Fouacault,Deleuze, Guattari, Sloterdijk, Madan Sarup, Derida, Kristeva etc.This romantic resistance: contains an awakening desire which will depose toIndustrial Devolution orgginated west economical and culturel order whichpurposing to conquer the whole world and to eliminate the differences and it isconstituted via breaking the boundaries that are given, distructing by methods ofcomicalizing and devastation, with hybrid pluralism that they deformed viadefeating them, moving through eminent and honourable to worthless. As a resultof this schizofhrenic formation, it rejects the authority via its authority and comein front of it everywhere.
Collections