1990`lı yıllardan günümüze Türk sinemasında şiddet olgusu
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Şiddet gündelik hayatta toplumsal ilişkileri kuran ve bozan, yapıcı ve yıkıcı bir olgudur. Antropologlarca yapılan çalışmalardan çıkan sonuca göre şiddet'ten ne anlaşıldığı kültürden kültüre ve onunla doğrudan bağlantılı olan zihniyete göre değişmektedir. O halde şiddetin ne anlama geldiği, neyin şiddet neyin şiddet olmadığı kültürel-zihinsel referanslara bağlı olmaktadır. Burada belirleyici olan Türkiye toplumunda ve Sinemasında hangi kültürel ve zihinsel yapının şiddeti anlamlandırdığı ve şiddete neden olduğudur. Bu bağlamda ağırlıklı olarak Armağan kültürü, Onur kültürü ve Kapitalizm öncesi ilkel zihniyet öne çıkmaktadır.Sinema kültürel ve zihinsel referanslar üzerinden inşa edilmektedir. Kültüre ve zihniyete uygun anlatılar üreten Sinemada şiddet içerik ve biçimle bağlantılı estetik bir olgu olarak değerlendirilmektedir. Klasik Anlatı Sinemasının izinden giden Türk Sinemasında şiddet ülkemizde Sinema tarihinin başlangıcından bu yana kullanılan bir olgudur. 1990' lı yıllardan günümüze Türk Sinemasında korkudan komedi'ye tüm türlerde şiddetin içerik ile olan ilişkisinde Armağan kültürü, Onur kültürü ve Kapitalizm öncesi İlkel zihniyet ile bağlantılı itibar, prestij, statü, onur, rekabet, kıskançlık, meydan okuma, utanç, küçük düşme ve aşağılanma korkuları belirleyici olmaktadır. Türk Sinemasında şiddet genellikle hakaret değiş tokuşları ve karakter gösterileri-yarışmaları sonucu görülmektedir. Türk Sinemasında şiddeti estetize etmeye çalışan yönetmenler göz önüne alındığında, şiddetin biçim ile olan ilişkisinde Amerikan Sinemasının grafik şiddet ve çağdaş ultra şiddet temsilleri örnek alınmaktadır. Bu tür şiddet temsilleri Armağan kültürü, Onur kültürü ve Kapitalizm öncesi İlkel zihniyet ile bağlantılı abartılı, gösterişçi imhalar üzerinden gösterilmektedir. Özellikle son dönemde çekilen savaş ve korku türü filmlerde grafik şiddet ve çağdaş ultra şiddet örnekleriyle sıklıkla karşılaşılmaktadır. Öte yandan Türk Sinemasında şiddet klasik anlatı sinemasının olay örgüsü yapısının ve aksiyonun en önemli unsuru olan çatışmanın merkezinde yer almaktadır. Türk Sinemasında şiddet film öyküsünün üç aşamalı düzlemde hareket etmesini sağlayan bir olgudur. Şiddet kurulu düzen, fakat özellikle düzenin bozulması ve yeniden kurulması aşamalarında etkin bir rol oynamaktadır. Türk Sinemasında şiddet bir şekilde kültür ve zihniyetleVbağlantılı olan özdeşleşme ve katarsis süreçleri içinde son derece önemli, estetik bir araçtır.Bu bağlamda birinci bölümde şiddete dair tanım, kapsam sorunu incelenmiş, kuramsal yaklaşımlar gözden geçirilmiştir. Bu bölümde şiddetin Armağan ve Onur kültürüyle olan ilişkisinin izlerine rastlanmıştır. İkinci bölümde ise Sinema ve şiddet ilişkisi incelenmiş, Sinemanın da şiddeti yapılandıran ve anlamlandıran kültür ve zihniyetin bir parçası olduğu görülmüş, bu kültür ve zihniyetin ağırlıklı olarak Armağan kültürü, Onur kültürü ve Kapitalizm öncesi İlkel zihniyet olduğu belirlenmiş, Sinemada şiddet eylemlerini gerçekleştiren karakterlerin bu kültür ve zihniyetin izlerini taşıdıkları saptanmıştır. Ayrıca Sinemadaki şiddetin toplumdaki şiddetin bir yansıması olduğundan yola çıkılarak farklı toplumlardaki şiddet eylemlerinin de neden sonuç ilişkisi bakımından Armağan ve Onur kültürüyle pararellikler taşıdığı da görülmüştür. Bu bölümde ayrıca Klasik anlatı sineması ve şiddet ilişkisi de incelenmiş şiddetin olay örgüsü, kurulu düzen, özdeşleşme ve katarsis üzerindeki etkisi açıklanmaya çalışılmıştır. Üçüncü bölümde ise 1990'lı yıllardan günümüze Türk Sinemasına genel bir değerlendirmeye tabi tutulmuş ve seçilen farklı türlerdeki örnek filmler zihniyet ve kültür üzerinden çözümlenmiştir.Yapılan tüm incelemeler bugün Türk Sinemasında şiddet olgusunun içerik ve biçim bağlamında Armağan kültürünün, Onur kültürünün ve Kapitalizm öncesi ilkel zihniyetin izlerini taşıdığını göstermektedir. Violence is a constructive and destructive phenomenon that creates and disrupts social relations in everyday life. According to the results of studies done by anthropologists, what we understand from violence varies from culture to culture and from the mentality that is directly related to it. What it means, then, depends on the cultural-mental references in which violence is not violence. What is decisive here is the cultural and mental structure in Turkish society and Cinema, which means violence and causes violence. In this context predominantly the gifts and honor cultures and pre-capitalist primitive mentality stand out.The cinema is built on cultural and mental references. Violence in cinema producing culturally and mentally appropriate narratives is regarded as an aesthetic phenomenon linked to content and form. Violence in the Turkish cinema that goes by the footsteps of the Classical Narrative Cinema is a phenomenon that has been used in our country since the beginning of cinema history. 1990's of years from today's Turkish Cinema horror comedy all types in the relationship with the contents of the violence Armagan and honor the culture and capitalism before the reputation associated with the primitive mentality, prestige, status, honor, rivalry, jealousy, challenge, shame, humiliation And fears of humiliation are the determining factors. Violence in the Turkish Cinema is often seen as a result of insult exchanges and character shows-competitions. Considering directors in Turkish cinema when trying to aestheticized violence, graphic violence is taken as an example and ultra-modern representations of violence in the relationship with the American Cinema forms of violence. Such representations of violence are shown through exaggerated, pretentious imams associated with the Gift and Honor cultures and the pre-capitalist primitive mentality. Graphic violence and contemporary ultra violence are often encountered in films of war and horror, especially in the recent period. On the other hand, violence in Turkish cinema is at the center of the clash, which is the most important element of the event structure and action of the classical narrative cinema. Violence in Turkish Cinema is a phenomenon that allows the film story to move in three levels. The violence committee plays an active role in order, but especially in the phase of regime deterioration and re-establishment. Violence in Turkish CinemaVIIis an extremely important and aesthetic tool in the processes of identification and catharsis, which are related to culture and mentality.In this context, in the first part, the definition and scope problem of violence is examined and theoretical approaches are examined. In this section, the traces of violence are found in relation to the gifts and honor cultures. In the second part examined the relationship Movie and violence, Cinema also been shown to be a part of the configuration and make sense of the culture and mentality of violence, the culture and Gifts, mainly the mentality and honor cultures and verified that capitalism before the primitive mentality is this culture and mentality of the characters that perform cinema violence Traces. In addition, the severity of the cinema is a reflection of violence in society is possible, starting from different communities in terms of cause and effect relationship Gifts and acts of violence also been shown to carry on with pararellik honor culture. In this section, the classical narrative cinema and the relationship between violence and violence are investigated. In the third episode, on the other hand, from 1990s onwards, the day-to-day Turkish cinema was subjected to a general evaluation and sample films in different genres selected were analyzed through mentality and culture.All the examinations made today show that violence in the Turkish cinema has traces of the Gift and Honour cultures and the pre-capitalist primitive mind in the context of content and form.
Collections