dc.contributor.advisor | Çağın, Sabahattin | |
dc.contributor.author | Çağlayan Akdağ, Harbiye | |
dc.date.accessioned | 2021-05-05T08:54:36Z | |
dc.date.available | 2021-05-05T08:54:36Z | |
dc.date.submitted | 2001 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/573159 | |
dc.description.abstract | Türk edebiyatına damgasını vuran, fakat günümüzde hak ettiği değeri göremeyen bir şâirdir, Faik Âli Ozansoy (1876-1950). Bugün çok az tanınmasına rağmen, yaşadığı dönemde Abdülhak Hâmİd'e olan hayranlığı ve şiirlerine de bu hayranlığı yansıtması, kendisinin edebî çevrelerde `İkinci Hâmid` olarak tanınmasına sebep olmuştur. Aynı şekilde en ünlü eserinin adıyla da zihinlerde yer etmiştir, `Fâni Teselliler Şâiri. Faik Âli, henüz Mülkiye Mektebi'nin sıralanndayken Servet-i Fünun topluluğuna dahil olmuş ve edebî seyrine daha sağlam adımlarla devam etmiştir. Hatta kısa süren bir mevkufiyet devresi geçirmesine rağmen hapisteyken bile `Zahir` takma adıyla şiir yazmaya ve bunları Servet-i Fünun dergisinde yayımlamaya devam etmiştir. Faik Âli, yazı hayatında ağırlığı şiir olmak üzere hikâye, tiyatro, deneme, nutuk mensur şiir, tercüme alanlarında eserler kaleme almıştır. Kitaplaşmış mensur bir eseri bulunmamakla beraber iki tane manzum tiyatro eseri ve beş tane de şiir kitabı bulunmaktadır. Kitaplarına girmeyen şiirlerini de `Şehirler Şehriyân` adı altında toplamak isterse de ömrü buna müsaade etmemiş ve bu isteğini gerçekleştirememiştir. Faik Âli'nin şiirlerinin kronolojik gelişimi gözönünde bulundurulduğunda 1908 yılma kadar Servet-i Fünun ekolünde şiirler yazdığı, bu tarihten ölümüne kadar olan dönemde de millî ve toplumsal konulara yöneldiği görülmektedir. Edebî hayatı boyunca gerek şekil, gerek muhteva bakımından Faik Âli, eskidikçe yeniyi yenilendikçe eskiyi benimseyen bir şâir olmuştur. Yani, Nedim ve Fuzûlî' yle büyüyüp ısrarla aruzdan vazgeçmemek, ama bunun yanında sone nazım şeklini kullanmak, anjambmanlar yapmak, ecnebî kadınlara hayranlık duymak, onlariçin şiirler söylemek ya da bir başka deyişle, edebî hayatında bütün değişimleri yaşadıktan sonra ömrünün son demlerinde gazel tarzı eserler kaleme almak, Fuzûlî için, Nedim için şiirler söylemek, aruza kasîde yazmak. Faik Âli, ilk dönem şiirlerinde Servet-i Fünun'un etkisindedir. Servet-i Fünun anlayışına başından sonuna kadar sadık kalmıştır. Bu dönem şiirlerinde en dikkate değer özellikler sone nazım şeklinin kullanılması, dilin ağır olması ve kapalı bir anlatımın varlığıdır. Bu şiirler incelendiğinde içeriğin aşk, kadın, tabiat, kişisel duygulanmalar etrafında döndüğü görülmektedir. Şiirlerinde ferdiyetçilik, karamsar bir ruh hali dikkati çekmektedir. Bu döneme ait Fâni Teselliler ve Temâsil adlı iki şiir kitabı mevcuttur. Kısa bir süre Fecr-i Âti topluluğunun kurucu başkanlığını yapan şâir, bir süre sonra Servet-i Fünun etkisinden sıyrılır ve 1908 sonrası millî, toplumsal konulara yönelir. Bu yöndeki ilk eseri Midhat Paşa manzumesidir Şâir, artık yaşadığı toplumla ilgilenmektedir. Vatan, millet temi şiirlerinde ön plana çıkan şâirde değişmeyen tek yön dil olur. Bayağılaşmak kaygısıyla dilde muhafazakarlığım hayatının sonuna kadar korumuştur. Faik Âli'nin şiirlerinde en kayda değer özelliklerden biri de yazmış olduğu bir şiiri olduğu gibi bırakmaması ve devamlı onun üzerinde değişiklikler yapmasıdır. Bu durum, şâirin titiz ve mükemmeliyetçi karakterinin bir göstergesidir. Midhat Paşa manzumesinin ardından millî konulan işlediği Elhân-ı Vatan' ı yayımlar. Abdülhak Hâmid için yazdığı Şâir-i Âzam 'a Mektup dışında şiir kitabı bulunmayan şâir, iki tane de manzum tiyatro eserine sahiptir: Payitahtın Kapısında, Nedim ve Lâle Devri. Tiyatro eserlerini oynanmak için değil daha ziyade kendisi için, kendi zevki için kaleme almıştır.1936-1938 tarihleri arasında oğlu Munis'le birlikte Marmara dergisini çıkarır. İş hayatı bitmiş olan şâir, artık hayatının sonuna kadar kendisini yalnızca edebiyata verecektir. Şiirlerinde her zaman samimi olan Faik Âli, şiir ve edebiyatı başkaları adma yapılan bir faaliyetten ziyade, kendisi için yaptığı bir hizmet olarak kabul etmiştir. Eserlerinin anlaşılıp anlaşılmaması ya da eleştirilere uğraması onu hiç ilgilendirmemiştir. Sanatı kendi zevki için yaşayan bir şâir olmuştur. Faik Âli, şiirlerinde şekil mükemmelliğine son derece önem vermiştir. Aruz dışında bir vezin kullanmamış ve kullananları da eleştirmiştir. Nazım şekli olarak da soneyi sıkça kullanan şâir, şiirlerinde ahengi yakalamak için kelime ve ses tekrarlarına başvurmuştur. Genel itibariyle sıfatlan çokça kullanan şâir, edebî sanatlarla da şiirini zenginleştirmiştir. Kullandığı kelimeleri titizlikle seçmiş, gerekirse sonradan şiirleri üzerinde oynayarak beğenmediği kelimelerde değişiklikler de yapmıştır. Yaptığımız bu genel özet ve değerlendirmeden de anlaşılacağı gibi, edebiyatımızda `Fâni Teselliler Şâiri` olarak tanınan Faik Âli Ozansoy, Servet-i Fünun geleneğine başından sonuna kadar sadık kalmış ve bu akımın önde gelen temsilcilerinden kabul edilmiştir. Sanat hayatının ilk yansında, sanat endişesini ön plana çıkarmış, daha sonra da kalemini sosyal konularda kullanmıştır. Abdülhak Hâmid'e olan hayranlığı edebî çevrelerde aşın olarak yorumlansa da o, kendi şahsiyetini bulmuş bir şâirdir. Bununla birlikte aruzu başanlı bir şekilde kullanması, şiirlerinde içerik kadar şekil güzelliğini de ön planda tutması onun şiirlerinin başanlı yönlerindendir. Aynca şiirlerinin ve kendi edebî kültürünün devrine ve sonraki devirlere yol gösterici olması da onu başanlı kılan bir başka özelliktir. | |
dc.description.abstract | Faik Âli Ozansoy (1876-1950) is a poet who lead Turkish literature, but hasn't found interest which he engraued, nowadays. Although he is know little, during his life he was know `Second Hâmid` in literatural positions because he admired abdülhak Hâmid and he reffered this admiration to his poems. With the same way, he was fitted in brains by his most famous product, `Fâni Teselliler' s Poet`. When he was just in the School for civil servants, he was joined with the group of Servet-i Fünun as a member and he continued his literatural travel with strong steps. Although even his prisonery term, when he was prisoner, he continued to write poems with `Zahir` nichname and pressed them in the periodical of Servet-i Fünun. Faik Âli wrote lost of products like story, theatre, essay, oration, not metrical poem, translation most of which were poems during his writing life. Although there isn't booked not metrical product, there is two theatre books written in rhyme and meter, and fire poem books. Whether her he wanted to join his poems that weren't in his books, in a book called `Şehirler Şehriyân`, his life didn't allow this and he couldn't have done. When looking his poems as a view of chronological development, it seems that he wrote poems like Servet-i Fünun types till 1908 and since his death he went towards national and social types (topics) in this term. During his literatural life, Faik Âli became a poet who considered new ones whenever they were old, and considered old ones whenever they were new according to type and content. I mean not to give up wish by growing with Fuzûlî and Nedim, but also to use sonnet vercification type, to make enjambement, to admire foreing women, to sing poems for them or in other way to write lyric poems at the lost term of his life after living every changes in his literatural life, to sing poems for Nedim, Fuzûlî to write prosody poems. Faik Âli was affected by Servet-i Fünun in his first term poems. He remained true to style of Servet-i Fünun from beginning to end. In this term poems, the most interesting properties are to be used sonnet vercification type, to be in hard language structure and closed understanding style. When they are examined in detail, it is seenthat concept is around love, woman, nature, personal emotions. In his poems, individual pessimistic spirit position attract attention. There is two poem books. called `Fâni Teselliler` and `Temâsil` in this term. The poet who was establishment manager in Fecr-i Âti group for short time, went away from effects of Servet-i Fünun and since 1908 he lead to social and national topics. In this way, his first verce was `Mithat Paşa`. From now on, the poet was interested in his society. The only property in the way of the poet, whe is leader of national poems, is language. He protected his conservation till the end of his life with anxiety of coarse. In Faik Âli' s poems, the one of the most important properties is not to give up his poem as the first structure of poem and to change it continuously. This situation is a show for his characterical properties, to be fastidious and wonderful. After Mithat Paşa' s verce, he pressed `Elhân-ı Vatan` which was about national topics. The poet, who hasn't got any poem book except for `Şâir-i Azama Mektup` written for Abdülhak Hâmid, has got two theatre verses: `Payitahtın Kapısında`, `Nedim ve Lâle Devri`. He wrote theatre products not to play but also for his pleasure. From 1936 to 1938, he pressed first periodical of Mamara with his son Munis. The poet, whose job life was finished, vowed himself to literature till the end of his life. Faik Âli, who was always hearfelt in his poems, he accepted poems and literature as not only activity done for the others but also activity for himself. He didn't concern about not being understood his products or being criticized. He became a poet who lived art for his pleasure. Faik Âli gave important to shape of his poems. He didn't use any other rhyme and meter except for prosody and criticized persons who used. The poet, who often used sonnet as versification, used word and sound repeat to have harmony in his poems. In general, the poet who often used adjectives, enriched poems by literatural arts. He chose words used carefully, and sometimes changes words not liked by changing poems as necessary. As being understood from this general summary and investigation, Faik Âli Ozansoy, know as `Fâni Teselliler's Poet` in our literature, remained true to custom of Servet-i Fünun from beginning to end and he is accepted as representative leader ofServet-i Fünun. In the first half of his life, he referred his art worry and then used his pencil for social topics. Although his fan to Abdülhak Hâmid is explained more by literatural poets, he is a poet found his character. And to use prosody successfully, to refer concept as much as shape in his poems are successful properties of him. Also, his being leader to his literaturel culture term and following terms is a property for success. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Türk Dili ve Edebiyatı | tr_TR |
dc.subject | Turkish Language and Literature | en_US |
dc.title | Faik Ali Ozansoy`un hayatı ve şiiri üzerine bir inceleme | |
dc.title.alternative | Faik Ali Ozansoy a study of his life and poems | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Ana Bilim Dalı | |
dc.subject.ytm | Ozansoy, Faik Ali | |
dc.subject.ytm | Turkish literature | |
dc.subject.ytm | Turkish poem | |
dc.subject.ytm | Poem | |
dc.identifier.yokid | 107205 | |
dc.publisher.institute | Eğitim Bilimleri Enstitüsü | |
dc.publisher.university | DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 103756 | |
dc.description.pages | 173 | |
dc.publisher.discipline | Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bilim Dalı | |