dc.description.abstract | Bu çalışma, 12 Eylül 1980 sonrası sanatsal olayların olan siyasal değişimden nasıl etkilendiği,12 Eylül öncesi ve sonrasında Türk sanatında olan değişiklerin kıyaslanması ve siyasetin sanata etkileriyle sanatın siyasete etkileri konularının incelenmesinden oluşuyor.12 Eylül 1980 Darbesi pek çok, sosyal-ekonomik, kültürel dönüşümlere sebep olmuştur. Böyle bir sosyo-politik ortamda sanatın durumu nedir? Sanat yapıtın, ideolojiden, toplumdan soyutlayıp sanatçının iç dünyasını yansıtan bir araç mıdır? Sanat eseri ne zaman propagandaya dönüşür? Sorularından yola çıkarak araştırmanın ilk bölümünde; Tolstoy'un sandığı gibi sanat sadece duygusal durumları dile getirmekle kalmayıp, duygusal niteliği yanında bir de düşünsel (ideolojik) yanı vardır. Plehanof bu konuda şu tanımı yapar: Sanatın yalnızca insanların duygularını belirttiği doğru değildir. Hayır, sanat insanların hem duygularını hem de düşüncelerini belirtir.Üstelik, onları soyut bir yolla değil, imgelerle belirtir.?Hiç kimse sanatçı ile toplum arasındaki derin bağı inkar edemez. Sanatçı topluma dayanır. Tonunu, hızını, şiddetini üyesi olduğu toplumdan alır. Fakat sanat eserinin şahsi özelliğinin bağlı olduğu başka şeylerde vardır; sanatçının şahsiyetinin bir belirtisi olan kesin bir biçim verme isteğine bağlıdır, bu yaratıcı istek olmaksızın önemli bir sanat meydana gelmez. Bir tezatla karşılaşmış gibi oluyoruz. Eğer sanat içinde bulunduğu şartların sonucu olmayıp, şahsi bir isteğin ifadesiyse, belli tarih devirlerine özgü sanat eserlerindeki şaşırtıcı benzerliği nasıl açıklayabiliriz.?(Read:1987:90)Plehanof ve Herbert Read'in bu sözleri de düşünerek sanatın, toplumsal değişimlerden nasıl etkilendiğine bakılmıştır.Araştırmanın ikinci bölümünde, Rönesans'la birlikte başlayan toplumsal yenilenme ve bireyselleşme Avrupa'dan başlayarak tüm dünyaya hızla yayılmıştır.1400'lü yıllarda sanayileşmenin ilk adımları olan fabrikaların kurulması, işçi sınıfının ortaya çıkışı ve üretim araçlarını eline geçiren burjuva sınıfı, 18. yüzyıl sonları ile 19. yüzyıl başında yaşanan iki önemli devrim (Fransız Devrimi (1789) ile Sanayi Devrimi), buhar makinesinin geliştirilmesi ve bununla bağlantılı olarak üretimin makineleşmeye geçmesi, 1830 Temmuz devrimi, 1848 Devrimi, ortaya çıkan Sosyalizm, Anarşizim, Komünizm, Marksizm gibi terimler, I., II. Dünya savaşları, Kapitalizmi şaşkınlığa uğratan Sosyalist Ekim Devrimi vb. gibi yaşanan bu toplumsal-ekonomik-siyasal olaylar toplumun tüm alanlarında hissedilirken, sanatçı da bunların dışında kalamamıştır.Gerçekçilik ve Eleştirel Gerçekçilik kavramları burjuvazinin devrimci atılımları olarak karşımıza çıkmıştır.1934-56 yılları arasında eski Sovyetler Birliğinde Sosyalist ideolojinin emrine sunulmuş bir sanat olarak ortaya çıkan Sosyalist gerçekçilik ve daha sonraları çıkan Yeni Nesnelcilik (New Objectivity) ve Verizm (Doğruculuk) gibi toplumsal eleştiri içeren sanat akımlarına ve Batı resminde üretilen gerçekçi tarzdaki yapıtlar arasında, toplumsal ya da siyasi içeriği olan örneklere bakarak kökeni Batı resim sanatına dayanan toplumsal gerçekçi sanat anlayışının, Türkiye'deki temsilcileri, dönemin siyasi ekonomik değişimleri ile birlikte incelenmiştir.Araştırmanın ikinci bölümünde; Batı resminde üretilen gerçekçi tarzdaki yapıtlar arasında, toplumsal ya da siyasi içeriği olan örneklere bakarak kökeni Batı resim sanatına dayanan toplumsal gerçekçi sanat anlayışının, Türkiye'deki temsilcileri, dönemin siyasi ekonomik değişimleri ile birlikte incelenmiştir.70'li yılların siyasal bunalımları, ekonomik çöküntüsü, toplumsal bölünmeleri, şiddet olayları, toplumsal ve toplumcu gerçekçi anlayışta çıkan Yeniler ve Yenidal gruplarına, 70'ler de başlayan kavramsal sanat örneklerine bakılmış ve arkasından Türkiye'nin yakın siyasi ve toplumsal tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biri olan12 Eylül 1980'de askeri darbesi ve bunun sonucunda oluşan; sağ ve sol düşünce hareketleri ve entelektüel faaliyetler açık veya dolaylı olarak yasaklanması, kitlelerin ideolojik değerlerini yitirerek apolitikleşmesi, açılan özel galeriler, sponsorluklar, Yeni Eğilimler Sergileri, yarışmalar, bienaller ve incelenerek bu sergi ve fuarlarda siyasi mesaj içeren sanat eserleri araştırılmıştır. | |
dc.description.abstract | This study has been put together by the effects of the artistic political differences that took place after September 12, 1980, and the comparison between the differences in Türkish art and the effect of politics on art and the investigation of the effect of art on politics before and after September 12th. The September 12th 1980 blow resulted in many social-economic and cultural transformations. What is the condition of art in this kind of socio-political environment? Is the composition of art a means to reflect the inner world of the artist by isolating them from ideologies and society? When does a work of art turn into propaganda? We began the first part of our research by the thoughts of Tolstoy. Just as Tolstoy thought art is not only being able to Express emotional situations but also has an ideologic side to it. Plehanof defined this topic as follows: It is not true that art only expresses the emotions of people. Art not only expresses the emotions of people but also expresses their thoughts. Not only by isolating them but also through images.No one can deny the deep connection between the public and the artist. The artist depens on the public. The artist receives his tone, speed and emphasis from the public. But there are also other sources which the work of art receives its personal characteristics from. It also depends on the distinct personality the artist wants it to have. Without this creativity we can?t have an important piece of art. Otherwise we will be faced with a contradiction. If art is not a result of the environment it?s in how can we tell the surprising similarities with Works of art from certain times in history (Read:1987:90)By thinking about the words of Plehanof and Herbert we can see how art is effected by social changes.In the second part of our research, begining with the renaissance social and individual changes began in europe and spread throughout the world. In the 1400?s the first steps of industrialization were taken through the establishment of factories and the working class and also the middle class which took over production equipment. The two important revolutions that took place at the end of the 18th century and the begining of the 19th century are (The french revolution (1789) aolng with the industrial revolution) the development of the steam machine as well as labor displacement. The July 1830 revolution, 1848 revolution, the emergence of such terms as socialism, anarchism, communism, Marksism, I and II world wars, the distraction of capitalism by the October socialist revolution etc. While society was feeling these types of social, economical and political events the artist was also effected. As a result we were faced with the realist and critical realist understanding of the Bourgeois revolutionary leap. Between the years 1934-56 in the old Soviet Socialist Republic the socialist ideology of socialist realisticness which was presented to the soviets as art later became new objectivity and verizm which gained social criticism and became part of realistic western art composition. By looking at Social and examples with political content and the understanding of social realism and the root of the western Picture art representatives in Turkey analysed the changes along with the political and economical changes.In the second part of the research the realistic manner in which social pictures have been composed has been analysed along with the social and political content samples which include the understanding of the social realistic art based on on the roots of the social and economic changes during the period by the representatives in Turkey. This research along with Works of art which contain political messages has been researched during the political depression in the 70?s economic collapse, social breakdowns, violent events, the social understanding of new and new branch groups, and also one of the most important political turning points in Turkish history such as the millitary revolution of September 12, 1980 and as a result the formation of left and right movements and intellectual activity it?s indirect bann, the masses becoming apolitical as a result of the deteriaration of their ideologic values, sponsorships, exhibition of new biases and competition. | en_US |