1329 İdare-i Umumiye-i Vilayat Kanunu
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Osmanlı Devleti 1900'lü yıllara, kendini fazlasıyla aşan sorunlarla beraber giriyordu. Eğitimden maliyeye, sanayiden orduya kadar pek çok alanda çağının oldukça gerisine düşmüştü. Doğal olarak bu durum büyük Avrupa devletlerinin Bab-ı Ali üzerindeki etkisini arttırmak için geniş olanaklar yaratırken aynı durumun sevimsizliği Osmanlı tebaalarının özgürlük isteklerini de gittikçe artan bir şekilde kamçılamıştır. Tanzimat ile başlanan reform hareketlerine Abdülhamid döneminde ara verilmesi ve bu dönemde yaşanan uzun bir durgunluk devresinin ötesinde, yapılanların da atıl hale bırakılması, 1908'den sonra iktidara geçecek olan Jön Türklerin halihazırda çözmek zorunda oldukları problemleri ağırlaştırmaktan başka bir şey yapmayacaktı. Bu açıdan bilhassa 1913 tarihinden sonra başlatılacak olan reformlar döneminde siyasal ve sosyal yapıya çeki düzen vermek amacıyla pek çok alanda etkin bir kanunlaştırma hareketi izlenecekti. 1329 İdare-i Umumiye-i Vilayat Kanunu da işte böyle bir dönemde gün ışığına kavuşturulmuş ve içerdiği maddeler nedeniyle de önemli bir sosyal reform programı olarak değerlendirilmiştir. Ama kanunun çıkış tarihinin kritikliği, kanunun uygulamaya konmasının toplumun eksildiMerinin giderilmesi ihtiyacından ziyade azınlık taleplerine cevap vermek ve yabana diplomatlann Bab-ı Ali üzerindeki denetimini engellemek hedeflerinin gözetilmiş olduğu şeklinde düşünülmüştür. Yukarıdaki iddiaların tümünün gerçeklik payı vardır. Ama Abdülhamid döneminden itibaren mülki alanda büyümeye başlayan sorunların U. Meşrutiyet dönemine gelindiği zaman gözden kaçırılmayacak kadar vahim durumda olması da aynı eleştiri sahiplerinin gözden uzak tutmaması gereken bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. SUMMARY Being also the situation today, similarly in the part, the administration of the provinces included various diffiiculties, resulting from different political and social conditions. It is a fact that these diffiiculties became even more complex and hopeless as a consequence of the concepts that were brought together with the French and industrial revolution, which were the reasons for the rapid flow of history. The Ottoman Empire tried to maintain its multi-national structure on the one hand, and was going through the contradiction of the necessity to keep in step with the modern world on the other, in an era when nations stood up to sing songs of liberty. Through this perspective, together with the Tanzimat, the paradoxical reflexions of the thought that served the Ottoman administrative instrument, can be better understood. Because this contradiction will not leave the Sublime-Porte, `untill the phoenix will be born again out of its own ashes.` The series of Province Laws that started in 1864, was one of the typical reflexions of this logic. The law declaration in 1913, in this sense was a classic `Tanzimat` law. That is a exactly the reason why it was a rather optimistic and so much an alternativeless comment brought against the facts of the world. Ill
Collections