Türkiye-Irak ilişkileri ışığında Kuzey Irak süreci
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bu çalışma; üzerinde yaşadığımız coğrafyanın en karmaşık sorunlarından biri haline getirilen Irak'taki gelişmeleri Kuzey Irak boyutu ile incelemeyi hedeflemiştir. Temel amaç ise; 20. yüzyılda Türkiye'nin Kuzey Irak politikasının çözümlemesini yapmaktır. Türkiye soğuk savaş sonrasında gelişen dünya düzeni içinde Kuzey Irak'ı, güney sınırlarımıza bitişik olması, zengin petrol kaynaklarım kontrol eden konumu ve ülkemize yönelik yasa dışı bölücü faaliyetlerin üs bölgesi olması açısından stratejik olarak önemli bir bölge olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Ayrıca, Türkiye'nin güvenliği ile siyasi ticaret ve ekonomik çıkarlarının korunması, Türkmenlerin geleceğinin garanti altına alınması da öncelikli konular arasındadır. Aslında, Kuzey Irak Türkiye için 1926 Ankara Anlaşması ile kaybedilen fakat durum ve şartlar olgunlaştığında yeniden elde edilebilecek bir bölge olarak görülmüştür. Ancak, bu niyetler ile Irak'a bırakılan Musul ve Kerkük'ü tekrar elde etmek zaman içinde değişen dünya konjektörü nedeniyle hayalden öteye gidememiştir. Zaten Türkiye'nin de bu bölgeyi yeniden kazanma gibi bir politikası da olmamıştır. Türkiye, Kuzey Irak'a Irak politikası çerçevesinde ilgi göstermiş, mevcut statünün devamı için Irak hükümetleri ile işbirliği içinde olmuştur. Iran-Irak savaşı ve ardından gelen bölgedeki otorite boşluğu, Irak politikasından ayrı, Kuzey Irak politikasının oluşturulmasını zorunlu kılmıştır. Bu politikanın temeli ise, bölgede PKK ile mücadelenin yanı sıra, gelecekte kendisi için tehlike oluşturabilecek bir Kürt devleti oluşumuna engel olmaktır. Bu çerçevede incelendiğinde; Irak'ın bütünlüğünün korunması, Kuzey Irak'taki gelişmelerin Irak'ın siyasi birliği ve toprak bütünlüğü açısından ayrı bir yapılanmaya gitmeden yeni bir siyasi varlığın ortaya çıkmaması, Türkmenlerin Irak'ta etkin bir güç haline getirilerek bu nüfusun hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması, KuzeyIrak'ta yerleşen yasa dışı unsurların ortadan kaldırılması, Irak ile süre gelen ticari ilişkilerin devamı ile ekonomik çıkarların korunması, Türkiye'nin dış politika hedefleri olmuştur. Türkiye'nin belirlediği bu temel hedeflere ulaşmak için bölgeye geçmişten gelen bazı müdahale hakkı bulunmaktadır. Türkiye'nin bölgeye müdahale hakkı üç ana başlıkta toplanabilir; Birincisi, Misak-ı Milli ile 1920 'de sınırlan çizilen Musul-Kerkük bölgesinde 2 milyona yalan Türkmen yaşamaktadır. Türkiye, Irak ve İngiltere arasında 1926 yılında Musul anlaşması ile bölge Irak yönetimine bırakılmıştır. Dolayısıyla, Türkiye'nin bu bölgede tarihe dayalı hakkı mevcuttur. İkinci olarak, 1977'de açılan Kerkük- Yumurtalık boru hattı Türkiye'nin ihtiyacı olan petrolün çoğunu sağlamaktadır. Bu boru hattı Türkiye için hayati öneme sahiptir. Üçüncü olarak, Kuzey Irak'ta yaşayan Kürtler, Türkiye'yi tehdit edebilecek bir oluşum içine girmeleri ve yasa dışı örgütlere destek vermeleri halinde, Türkiye'nin durumu kontrol altına alması güvenliği gereğidir. Türkiye bu bölgedeki hak ve çıkarların Iran-Irak savaşırım getirdiği otorite boşluğu sonrası bölgede örgütlü bir güç haline gelen Kürtler ile sağlamaya çalışmıştır. Ancak özellikle 20 nci Yüzyılın son çeyreğinde uluslararası bir boyut kazanan Kuzey Irak'taki gelişmeler karşısında Türkiye'nin takip ettiği politikalarda ön plana çıkan Kürt gruplardan faydalanma isteği, zamanla Türkiye'nin aleyhine sonuçlar doğurmuştur. Bu gruplar ile ilişkiye girilmesi hatta Kuzey Irak'ta kurulacak bir `Kürt Devletinin'' Türkiye tarafından tanınması ve himaye edilmesi isteği, A.B.D.'nin Körfez Krizinden beri Türkiye'den istediğidir. Bir dönem Türkiye, topraklarında barındırdığı Çekiç Güç sayesinde A.B.D.'nin bu isteğini belirli oranda yerine getirmiş, bu bölgede yaşayan Kürtlerin bağımsızlık yolunda attığı adımlar karşısında çekimser bir politika takip ederek, onların bu günkü konumlarına gelmelerine neden olmuştur. Türkiye'nin dış politikası ve bu politikaların uygulanmasındaki çatallaşma, bölgede bağımsız bir Kürt Devleti kurmak isteyen güçleri uluslararası destek sağladığı gibi onların bu yolda önemli mesafe almalarına da nedenolmuştur. Bu çalışma 20. Yüzyılda Türkiye'nin Kuzey Irak politikasını çözümlerken politik belirsizliklerin ve uygulamadaki çatallaşmanın sonucunda Kuzey Irak'ta gelinen noktayı ortaya koymaktadır. ABSTRACT In this study which has been made most complicated questions of the area that we live is purposed to research in the way of North Iraq. Mainly purpose is find a way for Turkey about solutions of the North Iraq's problems. After the cold war Iraq has began to get important situation and became a strategic area this is the fact that they located to place where control the rich oil reserve and also the area became a base for who are diveder and doing illigal facilties. To protect Turkey's safety, political and commercial benefits are important as well Actually North Iraq had been tougth the place which had been lost by the Ankara agreement but also it had been tought which could be get back when the conditions become normal. But this requests and desire of the get back Musul and Kerkük can't go beyond the dream. Also Turkey have had any politics about to get back that area. Turkey had been cared about Iraq in perspective of North Iraq and has been done cooparative with Iraq goverments. When the space of authority in that area which became after the Iraq Iran war was caused to constitute a new North Iraq politics without Iraq. The base of the new politics is fight with PKK in this area and beside that to avoid to forming new Kurdish country who will become danger. When we look at it in this pesfective, forcing politics are protect integrity of Iraq, to comeout forming without going a new constitution, to make Turkmens have an effective power in North Iraq and to make guarantee their rights and freedoms, to remove illegal elements which have been settled down, to continue trading relationship which has been doing for ages and protect economic benefits. Turkey has some interventional rights that comes from the past, to reach the main goals that Turkey decided on the area. Turkey's interventional rights to the area might be sum up under three main topics: firstly nearly two million Turkmens live in -asr-^Musul Kerkük area which was bordered by Misak-i Milli in 1920. According to the Musul Aggrement, established between Turkey, Iraq and England in 1926,the area has been left to the Iraq administration. Therefore Turkey has rights which comes from the past to on this area. Secondly Kerkük- Yumurtalik petrol pipe-line, which is opened in 1977, is supplying the most of petrol needs of Turkey, that line has vital value for Turkey. Thirthly, Turkey has to control its national security, if North Iraqian Kurds involved an activity that threats Turkey's national security or if they supported illegal organizations After the authority space that occured with the war between Iran and Iraq, Turkey tried to get its rights by Kurds who have became and organized power at the area. However the developments in North Iraq has became an international subject esspacialy at the end of the 20 th century. In this situation the strategies of Turkey which was an intention of taking advantance of using Kurd groups at the area, has brought some bad results for Turkey. Connecting with these groups, eventhough approving and supporting `Kurdish goverment` that will be established at the area were the demands of the USA from the gulf war crisis from Turkey. Turkey has done some of the requests that us wanted by the poised hammer. That allowed to be stayed in Turkey. By doing that Turkey has coused that Kurds have became this situation, by its undistrict politics against Kurds progress on independence.Turkey's foreing politics and its wrong application has caused that wanting to establish Kurdish goverments of international forces and their important progress. This study is showing that Turkey's North Iraq politics and the last point that Turkey has became North Iraq with political uncertainty and wrong aplication of strategeies.
Collections