Johnson mektubu ve Türk kamuoyu
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kıbrıs Adası, Akdeniz?i kontrol etmenin kilit noktası olduğu için tarih boyunca pek çok devlet onu, hâkimiyeti altına almaya çalışmıştır. Osmanlı İmparatorluğu 1571 yılında Kıbrıs?ı egemenliği altına almayı başarmıştır. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı diğer adıyla 93 Harbi neticesinde Rusların başkent İstanbul?a kadar ilerleyip Ayastafanos Antlaşmasını imzalaması, İngiltere?yi çıkarlarına ters düştüğü için harekete geçirdi. İngiltere, sözde Osmanlı Devleti?ne yardım etmek için Kıbrıs adasına geçici olarak yerleşmeyi istemiş ve Osmanlı Devleti de denize düşen yılana sarılır misali bu isteği kabul etmiştir. Bu yerleşmenin geçici olduğu bir antlaşma ile belirlenmesine rağmen, İngiltere adadan bir türlü çıkmak istememiştir. I.Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti?nin Almanya saflarında yer alması üzerine İngiltere adayı ilhak ettiğini duyurmuştur. Osmanlı İmparatorluğu ise bunu sadece protesto etmekle yetinmiştir. 24 Temmuz 1923 Lozan Barış Antlaşmasıyla da Kıbrıs?ın, İngiltere?ye devredildiği kabul edilmiştir.1931 yılına gelindiğinde, Kıbrıslı Rumların Enosis hayalleri yine yoğunlaşmış ve bir isyan daha başlatmışlardır. Oysaki Kıbrıs, Türk ve Rumların birlikte yaşadığı bir adadır. Yunanistan?ın Megalı İdea ülküsü doğrultusunda, 1571?lere dayanan Kıbrıslı Rumların Enosis hayalleri 1914?yılında güçlenerek bu günlere kadar gelmiştir. Yunanistan Kıbrıs?taki durumu 1954 yılında Birleşmiş Milletler?e götürmüş, fakat buradan eli boş dönmüştür. Bunun sonucu olarak Başpiskopos Makarios, Rumları kışkırtarak 1955 yılında EOKA terör örgütü ile birlikte Kıbrıslı Türklere zulüm ve ölüm getirmeye başlamıştır.Adada yaşanan duruma başta ABD olmak üzere güçlü ülkeler kayıtsız kalmış ve herhangi bir müdahalede bulunmamıştır. Türkiye bu olan bitenleri defalarca dile getirerek bu kıyımın bir son bulmasını istemiş fakat hiçbir gelişme olmadığını görmüştür. Türkiye Zürih-Londra ve Garanti Antlaşmalarından doğan hakkı gereği garantör ülke olarak bu kıyıma sessiz kalmak istememiş, bunun üzerine Kıbrıs?ta olup bitenlere son vermek için buraya müdahalede bulunacağını açıklamıştır. Bu gelişme üzerine dönemin ABD Başkanı Lyndon Baines Johnson tarafından Türkiye?ye bir uyarı mektubu gönderilmiştir. Mektup özetle; Türkiye?nin Kıbrıs?a herhangi bir müdahalede bulunması halinde, ABD tarafından Türkiye?ye verilen silahların bu müdahalede kullanılamayacağı, başka herhangi bir yardımda da bulunulamayacağı belirtilmiştir. Ayrıca önemli hususlardan biri de Türkiye?ye Sovyetler Birliği?nce herhangi bir saldırı olması halinde, ABD?nin bu durum karşısında tarafsız kalacağı hatırlatılmıştır.Türkiye bu mektuptan sonra çok güvendiği müttefikinin yani ABD?nin gerçek yüzünü bir kez daha görmüştür. Türkiye?de bu olaydan sonra ABD?ye karşı ?Yankee Go Home? sesleri yükselmeye başlamıştır. Türk-Amerikan ilişkilerin açısından; Truman Doktrini nasıl olumlu yönde bir dönüm noktası olmuşsa, Johnson mektubu da tam tersine olumsuz yönde bir dönüm noktası olmuştur.Türkiye?nin Kıbrıs?a müdahale kararı sonrasında, Türkiye?deki ABD imgesinin değişmesine, ardından da Sovyetler Birliği ile olan ilişkilerin gelişmesine yön veren Johnson mektubunun iç ve dış siyasette olan gelişmeleri bu çalışmada ele alınmıştır. The island of Cyprus has been the key point of controling the Mediterranean throughout the history for many governments who tried to take the rule it. Ottoman Empire managed to get under the rule of the Cyprus in 1571. As a result of the Ottoman-Russian War of 1877-1878, also known as the War of 93, Russian advanced to Istanbul, the capital, signing the Treaty of Ayastafanos, runs the Britain because their counter interests of mobilized. England wanted to settle in the island of Cyprus temporarily supposedly to help the Ottoman Empire, and the Ottoman Empire acceded to this request as an any port in a storm. Despite this was a temporary settlement with the determination of a treaty, the Great Britain did not want to get out of the islands. When the Ottoman Empire took place with Germany during the World War I, the United Kingdom announced that they annexed the island. It's just confined by the Ottoman Empire with protesting against. That the Treaty of Lausanne Peace on 24 July 1923, Cyprus was transferred to England has been adopted.In the year 1931, the Greek Cypriot Enosis dream again intensified and initiated a rebellion. However, Cyprus has been an island where Turkish and Greek Cypriots living together. In accordance with the Greek Megale Idea, based on the Enosis dreams of the Greek Cypriots in 1571, has strengthened the dreams in 1914 and continued until the present day. Greece took the case in Cyprus to the United Nations in 1954 but they returned empty-handed from there. As a result, Archbishop Makarios by provoking the Greek Cypriot together with EOKA which was terrorist organization, began to persecution and death to the Turks in 1955.Powerful countries, mainly US, remained indifferent to the situation on the island and there was no intervention. Turkey repeatedly voiced what was going on and wanted to find an end to this carnage, but no improvement was seen. In accordance with the Zürich- London and Guarantee agreements, the right as a guarantor, Turkey did not want to stay silent of this arising slaughter; therefore, to put an end to what was happening in Cyprus, Turkey announced that he would intervene. On remarks, a warning letter to Turkey was sent by the US President Lyndon Baines Johnson. The general lines of the letter; if there is an intervention of Turkey in Cyprus, Turkey cannot use weapons given by the United States, and there would be no other assistance. In addition, one of the important issues, in any case of a USSR attack against to Turkey, the United States would be objective.After this letter, Turkey saw the true face of the United States previously seen as the most trusted ally. After this incident, Turkey said to the United States `Yankee Go Home`. For the Turk-American relationship, Truman Doctrine became a turning paint positively, on the contrary Johnson?s letter affected negatively. In this work, I am going to advert the change of the perception of Turkey's policy of the US and the world, then the Johnson letter which gives direction to the development of Turkey?s relations with the Soviet Union, in the domestic and international politics.
Collections