Türk-Amerikan diplomatik ilişkileri (1959-61)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET 27 Mayıs askeri darbesinin, Cumhuriyet tarihimizde önemli ve ilginç bir yeri vardır. Bu olay, 1950'de işlemeye başlayan Türk demokrasisinin ilk kesintisi olduğu kadar, Büyük Atatürk'ün `ordu` ile `politikayı` birbirinden ayırdığı 1924 yılından beri, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, ilk defa olarak bir siyasal olayın aktif unsuru haline gelmesidir. Ordunun siyasal olaylara `müdahalesi` ve Türk siyaseti üzerindeki `bekçiliği`, 1961 anayasası ile pekiştirilmiş ve 27 Mayıs'tan sonra kumlan Milli Güvenlik Kurulu vasıtasıyla günümüze kadar devam ettirilmiştir. Bu söylediğimiz noktalar, doğrudan doğruya Türkiye'nin iç politikasıyla ilgili meselelerdir. Ancak, 27 Mayıs Olayı'nın bir de dış politika boyutu vardır. 27 Mayıs'ın Türk dış politikasında herhangi bir değişikliğe neden olduğu söylenemese de, yapılan darbe ve darbe sonrası icraatlarda (örneğin subay tasfiyelerinde) bir dış ülkenin, Amerika'nın parmağı olduğu, birçok araştırmaya konu olmuştur. 27 Mayıs olayı meydana geldiğinde, Türk dış politikasında en etkin ve hatta dış politikamıza yön veren tek faktör, Demokrat Parti iktidarı döneminde izlenen politikaların sonucu olarak, Amerika Birleşik Devletleri' idi. Özellikle demokrasiyle yönetilmeyen, Arap ya da Latin Amerika ülkelerindeki askeri darbelere alışık olan ABD, demokrasi ile yönetilen, NATO üyesi ve yakın müttefiki Türkiye'deki askeri darbeyi nasıl karşılaşmıştı? Biz, bu çalışmamızda, 27 Mayıs öncesi ve sonrası gelişmeler karşısında Amerika'nın tutumunu, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yayınladığı 1959-61 yıllarına ait diplomatik belgeleri inceledik ve şu sonuca vardık: Türkiye, coğrafik konumu itibarıyla Amerikan dış politikasında son derece stratejik bir yerdedir. Dolayısıyla, Türkiye'deki iç gelişmelere karşı Amerika'nın ilgisiz olabileceğim düşünmek, sanırım, pek gerçekçi olmaz. Bununla birlikte, bir Fransız gazetecinin deyimiyle; Türkiye gibi, `demokrasi kelimesinin süngünün ucuyla yazıldığı` bir ülkede, en fazla tartışılması gereken, belki de kendi demokrasi anlayışımızdır. 141
Collections