Merkezi planlı ekonomiden piyasa ekonomisine geçişte sosyal güvenlik sisteminin reorganizasyonu-Türk Cumhuriyetlerindeki durum
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Merkezi planlı ekonomilerdeki sosyal güvenlik programlan birçok yönden piyasa ekonomisi sistemlerindeki uygulamalardan farklıdır. Ekonomik sistem değişikliği yüksek enflasyon, işsizlik artışı ve bütçe sınırlamaları gibi bir çok sorunu da beraberinde getirmektedir. Buna ek olarak geçiş sürecindeki ülkelerin hepsinde nüfus problemleri de artış göstermektedir. Merkezi planlı dönemde de ülkeler yaşlılık ve malûllük gibi emeklilik yardımları; hastalık yardımları, doğum, hamilelik ve aile yardımları ile nakdi ve gayri nakdi olmak üzere sosyal refah programlan uygulamaktadır. Bu programların içeriği ve finansmanı merkezi planlı ekonominin yapışma sıkı sıkıya bağlıdır ve böylece değişik özellikler göstermektedir. Ekonomik değişim sürecinde sosyal güvenlik programlarının uygulanmasında karşı karşıya kalınabilecek birçok sorun ve güçlük bulunmaktadır. Sorunlar çok boyutludur ancak çözümlenemez değildir. Geçiş sürecinde bu sorunlann üzerinde önemle durulmalı ve piyasa ekonomisi için en uygun altyapı oluşturulmalıdır. Sosyal yardım ve hizmet programlarının uygulanmasında, mali sınırlamalar çerçevesinde görülebilecek başarısızlık, tüm ekonomik yenilenme programlanın istenmeyen durumlara sokabilir. Geçiş sürecini desteklemek ve sosyal güvenlik programlarını piyasa ortamına uyarlamak için yardımların yapısının yenilenmesi gerekmektedir. Sosyal güvenlik kurumlarım yapısı ve finansman yöntemlerinin yenilenmesi ile özel sosyal güvenlik programlarının sisteme sokulması da son derecede önemlidir. Değişim sürecindeki ülkeler kapsamlı programlar hazırlamalarının gerektiğinin bilincindedirler. Ancak yapılacak yeniliklerin gerektirdiği politik altyapının oluşturulması ve kurumlar arasmda mali yönden denge sağlanması üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Yemliklerin hazırlanması ulusal ve uluslararası örgütlerin teknik yardımım da gerektirmektedir. 11 ABSTRACT Social programs in centrally planned economies are in many ways different from those operated in market economies. Furthermore the transition from a planned to a market economy raises specific problems, such as high inflation, rising unemployment and budgetary constraints. In addition in all these countries, demographic problems are increasing. The former centrally planned economies were already operating social programs, providing pension benefits like old-age, disablement, war victims etc; sickness benefits; family benefits including birth grants, maternity leave and family allowances and social welfare programmes in cash and in kind managed at local level. These programs, their scope, form of provision and financing however closely linked to the structure of a centrally planned economy and hence exhibit various characteristics. There would be many problems and difficulties that social programmes would be faced with while adopting to economic change. The problems are very large but not insurmountable. They need to be speedily addressed in older to protect the most exposed during the economic transition and to prepare the ground for a market based economy. Failure in providing a social safety net respecting the financial constraints is likely to put the whole economic reform. In an undesirable situation. In order to support the transition process and to adjust social programmes to a market oriented environment the benefit structure needs to be reformed. Equally important, for social and economic reasons is the reorganisation of social security institutions, their financing and opening the private sector provisions. Those responsible in the reform countries are fully aware of the task and have started comprehensive reform preparations. However a major challenge will be to generate the political consensus all these reforms require and to combine a balance between the fiscal concerns of the social security institutions.At a technical level, the preparation and implementation of the reform may need substantial foreign assistance for which, fortunately a number of competent international and national organisations stand ready or have already started to help.
Collections