Osmanlı İmparatorluğu`nda gayr-i müslimlere toprak satışı (1833 - 1915)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Toprak, tüm insanlık âleminin vazgeçilmez dayanaklarından biri ve en önemlisidir. Üzerinde yaşadığımız bir madde olmakla beraber esas bir topluluk, millet ve cemaat ile bütünleşince mana kazanır. Tarihsel süreçteki birçok savaşın da temel nedenini oluşturan toprak, Türk kültür ve geleneğinde şüphesiz ayrı bir öneme sahiptir. Büyük Hun İmparatoru Mete'nin düşmanlarıyla olan pazarlığında söz konusu edilen toprak hakkındaki düşünceleri bu durumu gayet açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Nitekim Mete söz konusu pazarlıkta atı ve eşinin pazarlık konusu edilmesine razı olmuşken ?Devletin malı olan ve bu yönüyle de kutsevi yönü bulunan toprağı bu meyanda değerlendirmemiştir. Ata'dan devralınan ata topraklarının korunması, ata ruhlarının diğer ruhlarla birleşerek kendilerini koruyacaklarına dair olan inanç de bu geleneğin oluşmasında etkili olmuştur. Bu geleneğin temsilcilerinden olan ve dünyanın sayılı birkaç imparatorlukları arasında bulunan Osmanlı İmparatorluğunda özelikle XIX. yüzyılda meydana gelen bazı gelişme ve değişmelerin yol açtığı sonuçların, köklü bir geleneğe sahip toprak mefhumuna olan bakışın da değişmesine neden olmuştur. Bu durum elbette kolay olmamıştır. XIX. yüzyıl dünyası, milli bütünlüklerini kazanmış sanayilerini geliştirmiş ve sömürü kapitalizminin mümessili olan devletler ile eski kıtalar, siyasi, adli, ekonomik ve idare mistizminin temsilcileri olan imparatorlukları karşı karşıya getirmiştir. Osmanlı İmparatorluğu bir yandan bu çatışma ile uğraşırken diğer yandan da kendi iç dinamiklerindeki (askeri, mali, siyasi, ?) kaymaları önlemeye çalışmaktaydı. Bu durum esasında değişen dünya dengelerinin bir yansımasıydı. Bu yeni düzen bir yerlerden bir şeyleri alırken, farklı yerlere farklı şeyler kazandırmaktaydı. XVIII. ve XIX. yüzyıl dünyasını şekillendiren bir diğer etken ?savaşsız kazanç? kavramı olarak da bilinen olgunun yavaş yavaş yer edinmeye başlamasıdır. Keza çok kısa süreliğine dünya literatürüne hâkim olan bu kavram maalesef XX. yüzyıl başları ile ortalarında tüm dünyayı kasıp kavuran savaşların meydana gelmesine de neden olmuştur.Osmanlı İmparatorluğunda gayr-i müslimlere toprak satışını tarihsel bir süreç olarak ele alıp değerlendirdiğimiz bu çalışmamızda, her şeyden önce eski ile yeni arasındaki çatışmada ihtişamını, bütünlüğünü, imparatorluk emarelerini muhafaza etmeye çalışan bir uğraşı ortaya koyulmaktadır. Nitekim Kapitülasyonlar başta olmak üzere gayr-i müslimlere verilen bazı hakların yanında yapılan ticaret anlaşmalarının temelinde bu düşünce yatmaktaydı. Ancak Avrupa kapitalizminin türlü vesilelerle şekillendirdiği bu uğraşların yol açtığı tesirini, ilk olarak imparatorluğun toprak sistemine yönelik gerçekleştirilen değişikliklerde etkisini göstermeye başlamıştır. Toprak sisteminde yaratılan değişiklikler ilk olarak toprağın bir meta olarak algılanmasına neden olmuştur. Gelinen bu noktada ise toprak, mevcut olumsuzlukları çözmede kullanılan maddi değeri yüksek bir taşınmaz haline gelmiştir. Bu değişimin yaşanmasında Avrupa kaynaklı sömürge, hammadde tedariki ve Pazar elde etme gibi uğraşların yeri yadsınamaz. Yeni siyasi ve askeri düzenin zorunluluklarını tam olarak yerine getiremeyen imparatorluk bazı alanlarda ister istemez tavizler vermeye başlamıştır. Üstelik bu durum devlet idarecilerinin tüm çabalarına rağmen oldukça hızlı ilerlemiştir.XIX. yüzyıl dünyasındaki en önemli problemlerden biri milli cereyanların ortaya çıkardığı bazı etnik toplulukların sanayi kapitalizminin gereklerine uygun sahalara yerleştirilmesi olayıdır. Bu durum imparatorlukların bir bir dağılmasıyla etkisini daha da arttırmıştır. Nitekim bu gelişmenin üstesinden gelebilmek için öncelikle zayıf devlet veya imparatorlukları mali, siyasi çıkmazlara sürükleyerek yaratılan yapay yollardan toprak koparıp güdümlü toplumların (Devletlerin) ortaya çıkmasına vesile olmak gelmekteydi. Bir diğer önemli toprak elde etme yolu da özellikle XIX. asırda etkinlik kazanan milli cereyanlardan geçmekteydi. Mevcut düzende yaşayan azınlıkları tedirgin ederek denetim altına alıp, daha sonra sağlanan mali finansmanlarla toprak sahibi olmalarını sağlamak. Söz konusu her iki durum da kapitalist devletlerin çıkarları için uygun sahalar yaratmıştır.Bu iki uğraşın sonunda Osmanlı imparatorluğu dâhilinde gayr-i müslimler başta olmak üzere onlar vesilesiyle ekonomik, siyasi ve dini dayanaklarla imparatorluk topraklarına sızan birçok kişi veya tüzel kişiliğin parça parça toprak almaya başladığı görülmektedir. Bu alımlar önceleri bazı kıstaslara bağlıyken zamanla daha serbest hale gelmiş hatta bir toplumun devlet kurması için yeter derecede toprakların elden çıkmasına kadar varmıştır. ( Balkan Devletleri ve İsrail Oğulları gibi. )Anahtar Kelimeler: Toprak, Toprak satışı, Kapitalizm, Gayr-i müslim, Sömürge, Borçlanma, İpotek, Ticaret, Misyoner, Konsolosluk, Pamuk Çiftliği, Maden, Demiryolu, Sermaye, Yerel Ayan. Land is one of the most indispensable and important resource of human being. Land which was a reason for most of the battles in history, has a significant importance in turkish tradition. In the Otoman Empire, one of the biggest empires in the world and the follower of the traditions, especially the consequences of the changes in the 19th century has changed the perspective of land. This was not an easy event. The 19th century world made the two kinds of nationality fight each other. One of them is a country which has won its freedom and territorial integrity and developed their industry and member of capitalist exploitation, and the others are old continents based on politics, forensic, economics and administration. The Otoman Empire was dealing with this problem and also the inner matters of its own. This situation was actually the reflection of the changing world?s balance. This new order gives different things to different places while taking something from somewhere. The fact also known as ?Winning without fighting? which affects the 18th and 19th century world, has rised slowly at the moment. This concept which dominated world?s literature for a very short time, unfortunately has caused the terrorizing wars in the whole world in the beginning and middle of 19th century.This study of shows us the prevention of the aspects, integrity and glory of the empire in the conflict of old and new concepts while investigating the land sales to the non-muslims in the Otoman Empire. This opinion was in the center of trade treaty and rights, especially the capitulations with the non-muslims. The effects of this situation which came from European capitalism, first seen in the regulations in the empire?s land system. This changes in the land system has effected our perception of land to be seen as a merchandise. At this point, the land has become a high tangible valued real property which is a solution of the difficulties. European origin of exploitation, supply of feedstock and obtaining markets play important role in this changing event. Empire has compromised unvoluntarily in some areas due to nonperformance of the necessity of executive, forensic and military orders. Besides, this situation has gone through very quickly inspite of government administrators? efforts.One of the most important problems in the 19th century world is, locating the ethnic societies in the areas according to the industrial capitalism. This situation has showed itself more effectively as the empires collapsed. In order to solve the problem, we must make the weak states or empires go through a political and financial deadend so that we take apart lands from it or taking control of the minority in the country. Both situations created advantages for the capitalist states.As a result of this situation, land sales for minorities, especially non-muslims has increased. This sale once had some criteria when buying lands but later has become more free. ( Like the Balkans and Israeli ).Key Words: Earth, Earth to sell, Capitalism, Non-moslem, Colony, To get into debt, Mortgage, Trade, Missionary, Consulate, Mine, Railway, Copital, Local senate.
Collections