Hatay Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti`ne katılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Sancak (Hatay) Bölgesi Mondros Mütarekesi sonrasında Fransızlar tarafından işgal edildi . Millî Mücadele döneminde Sancak'ta işgale karşı mahallî bir direniş sergilendiyse de Ankara Hükûmeti dönemin şartları gereği Fransa ile 13 Ekim 1921'de imzaladığı Ankara İtilâfnamesi ile Sancak'ı Fransız ?Manda? yönetimine bıraktı. Ancak bu anlaşmaya göre ?Manda? yönetimi Sancak Bölgesine özel bir statü uygulayacaktı. Bu şekilde Sancak, yaklaşık on altı yıl sürecek olan ?Manda? yönetimine son verilene kadar Fransız mandası altında kaldı. 1936'da ?Manda? yönetiminin sona ermesiyle Sancak, Türkiye'nin de girişimleriyle bağımsızlık sürecine girdi. Türkiye bu döneme kadar Sancak'la 1923 Lozan Antlaşması çerçevesinde resmî ve gayr-i resmi olarak ilgilendi. Bu çalışma, 1920-1936 yılları arasında on altı yıl süren manda yönetimi süresince Sancak'la ilişkisini kesmeyen ve müdahale için uygun bir zamanı bekleme politikası izleyen Türkiye'nin, Bölgeye yönelik tutum ve davranışlarını arşiv belgeleri de dâhil olmak üzere elde edilen materyaller çerçevesinde ele almaktadır. Aynı zamanda Manda yönetimi sonrasında 1936-1939 yılları arasında Hatay Sorunu, çalışma kapsamında ayrıntılı olarak ele alınmaktadır. The Province of Hatay, popularly called Sancak in Turkish, was occupied by France after the Mondoros Ceasefire in 1918. Popular opposition rose in the Sancak against the French occupation during the Turkish National Struggle (1919-1922), during which the government of Ankara left the governance of Sancak to the French mandate, in accordance with the Ankara Treaty, signed between the French and Ankara governments in 13 October 1921. With the pressure of the government of Ankara, France applied a special status to the Sancak which continued until the end of the mandate in 1936, after which the Sancak became independent. During the mandate, Turkey continued its relations with Sancak at formal and informal levels, within the framework set by Lausanne Treaty (1923). This acticle, reconsiders the mandate period, in other words the period of pre-independence, particularly the attutude of Turkish government towards Sancak, in the light of some newly found archival material. It suggests that, despite the long mandate governance, which took some sixteen years between 1920-1936, Turkish government did not cut its relations with Sancak and persistently followed the policy of waiting the best time for interference. At the same time between the years 1936?1939 after the Mandate administration Hatay problem, working within the discussed in detail.
Collections