Tarihi değirmen yapılarının endüstriyel miras olarak koruma sorunları ve öneriler: Çeşme yarımadası örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İnsanoğlu,Neolitik Dönem'de yerleşik hayata geçmesi ile tarıma dayalı bir hayat sürmeye başlamıştır.Bu dönemle birlikte buğdayın öğütülmesinde ilk kez el değirmenleri kullanılmıştır. Tarih boyunca değirmen yapılarında güç kaynağı olarak;insan gücünden (el değirmenleri), hayvan gücünden (hayvan gücü ile çalışan değirmenler), su gücünden (su değirmenleri) ve rüzgar gücünden (yel değirmenleri)yararlanılmıştır.Güç kaynağına bağlı olarak da değirmen yapılarının özgün mimari özellikleri şekillenmiştir.Değirmen yapılarında kullanılan üretim araçlarında en kapsamlı değişimler Endüstri Devrimi ile yaşanmıştır.18. yüzyıldan itibaren etkisini göstermeye başlayan bu süreç, bilimin ve teknolojinin gelişmesine paralel olarak yeni bir üretim anlayışının doğmasına sebep olmuştur. Su ve rüzgar gücü ile çalışan değirmen yapılarında kullanılan üretim teknolojisinin gelişmesine bağlı olarak değirmenlerin üretim hacmi artmıştır.Son yıllara kadar teknolojik gelişmelerle birlikte özgün üretim anlayışını sürdüren değirmen yapıları, buğdayın öğütülmesinde fabrikalaşma sürecinin başlamasıyla, bir dönemin tanıklığını yapmış değirmen yapıları atıl duruma gelmiştir.Çalışma kapsamında endüstri mirası bağlamında değerlendirilen tarihi değirmen yapılarına yönelik koruma bilincinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması hedeflenmiştir. Bu çalışmada, Çeşme Yarımadası'nın mimari kimliğinin bir parçası olan değirmen yapıları ele alınmaktadır. İncelenen değirmen yapılarına yönelik koruma önerileri geliştirilmiştir. Mankind began tol ive a life on agriculture with being sedentary in Neolithic Period. During this period first hand mills for grinding wheat were used. Throughout history as a power soruce in the mill buildings the human power (hand-mills), animal power (animal powered mills), water powered (watermills) and wind powered mills (windmills) were used. Architectural features of the mill structures is shaped depending on the power soruce.The most thorough changes in the production units of mill structures have occurred during industrial revolution. This process, which has become effective since 18th century, has led to a novel production concept in parallel to advancements in science and technology. Depending upon progress in production technology in windmill and watermill structures, production volumes of mills have been increased. Until recently, mill structures have sustained the genuine production concept despite developing technologies. However, mills, which witnessed an era, have become passive due to industrialization in wheat processing.In this study, we aimed to create and spread awareness to protect historical mills as industrial heritage. Therefore, we address the mill structures in Çeşme peninsula as an architectural identity and offer some suggestions in protection to structures.
Collections