Ertuğrul Oğuz Fırat`ın yeni müzik anlayışı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Müziksever bir ailenin oğlu olarak 1 Şubat 1923 de Ma latya'da doğan Fırat müziğe tutkun ' olduğu halde konservatua ra gitme isteğini gerçekleştiremiyerek 194-0 da İstanbul Üni versitesi Arkeoloji bölümüne 194-1 de ise aynı Üniversitenin Hukuk Fakültesi' ne geçti. 1944 yılında annesi 20. yaş arma ğanı olarak elden düşme bir piyano aldığında besteci olmayı kafasına koyan Fırat aynı yıl Cari Berger'den altı ay kadar Uyum bilgisi dersi almıştır, öğrendiği tüm kurallar sanatçı ya kuralsızlığa gitme dürtüsü aşılıyor ve bu düşünceler doğ rultusunda çalışmalarına devam ediyordu. 1948-1949 yılında Hukuk Fakültesi' ni bitirerek avukat lık stajına başlamak üzere memleketi Malatya'ya geri döndü. 1959 yılında avukatlığı bırakıp yargıçlığa geçerek sırası i le Reyhanlı, Alanya ve Adana' da yargıçlık yapmıştır. Resim, Müzik ve yazın sanatlarıyla ilgili tüm çalışma larını asıl mesleği olan yargıçlığın yanı sıra sürdüren Fı rat, Carl Berger'den de aldığı derslerden sonra 194-5 de tüm bestecilik ve düşünsel yaşamında etkin olacak olan yakın dostu îlhan Usmanbaş ile tanışma olanağı buldu. Aynı yıl ge leneksel müzik biçimleri ve uyum tekniğine bağlı kaldığı tek yaratısı `Dördül Fa` Op. 1 i ortaya koydu. 1950 de Ankara'da askerliğini yaptığı sıralar, Usman baş' ın heveslendirmesi üzerine Keman, viyolonsel, piyano i çin `Üçül` Op. 2 yi dizisel yöntemle yazdı.-104- 1951 de müzikte yeni akımları inceleyen sanatçı aynı zamanda çeşitli sanat dergilerine makaleler yazmaya başla dı. Bestecilik yaşamında biçemini ortaya koyduğu yaratı sı `Üçlü Sonat` Op. 3 ü 1953-1954- yıllarında yazdı. Hep da ha yeni anlayışıyla çalışmalarını sürdüren sanatçının- hiç bir yaratısında bir önceki yaratısının izleri yoktur. 79 yaratıya sahip besteci Op. 20 ye kadar olan tüm yaratılarını yakın dostu Usmanbaş'a gönderen ve bu konuda uzun uzun düşünce alışverişinde bulunmuştur. I960 da annesini kaybedince duyduğu üzüntüyü azda ol sa hafifletebilmek için resim yapmaya başlayan aynı yıllar TDK üyeliğine alman sanatçı Öte yandan şiir ve öykü deneme lerine de devam etmiştir. Resimde de kendine özgü biçemi kı sa süre içinde oluşturan Fırat 1970 yılında Almanya'nın Wup- pertal kentindeki sergiye onbeş resmi ile katılıncaya dek Türkiye'deki tüm sergi girişimleri sonuçsuz kalmış olduğu halde Almanya' daki bu sergiden sonra Ankara, Antalya ve İs tanbul gibi büyük kentlerimizde ard arda çok sayıda resminin yer aldığı sergiler açarak resim sanatında kendisini müzik çevrelerinden daha çabuk kabul ettirmiştir. Resim ve Müzik çalışmalarının yanı sıra çeşitli sanat dergilerine `Halk ve Müzik Eğitimi` konusunda yazılar yaza rak Türkiye 'de çoksesli müziğin tanınması konusundaki uğra şını aynı zamanda yazılarıyla da veren sanatçı müzik yaratı larının bir kısmında kendi şiirlerinden de yararlanmıştır.-105- Yaratı l arında 12 ton, özgür dizisel teknik, raslamsal gibi 20. yüzyıl tekniklerini kullanarak sürekli olarak yeni - birleşimler arayan Fırat hem kendi hem de öteki Türk beste cilerinin yaratılarının seslendirilmesi için tümüyle kendi olanaklarıyla seslendirme yarışmaları düzenlemiştir. Tüm yaratılarını üzerinden zaman geçmiş olmasına ra ğmen tekrar tekrar ele alıp düzenliyerek yenilikleri eski ya- ratılarınada yansıtan Fırat'ın 298 resmi, 81 şiiri, 79 müzik yaratısı ve pekçok dergide yayınlanmış sayısız makalesi bu lunmaktadır. SUMMARY Born into a family fond of music in Malatya, on Feb. 1st 1923, Fırat was also strongly affected Tay music; however he, not being able to realize his desire to attend Conserva tory, registered for Archeology Department of Istanbul Uni versity in. 1941 and in 1942 he entered Law School of the sa me University. In 1944 when he received a second-hand piano as a gift for his 20th birthday present from his mother, he made up his mind to be a composer, and the same year he took some lessons on harmony from Carl Berger for about six months. All the regulations and principles he had learned were, at the same time, leading him into an inclination toward such irregularity that strongly influenced him while he was going on with his artistic activities. He was graduated from School of law in 1949 and returned to his hometown of Malatya to comp lete his training on advocacy. In 1959 he left his 30b as a lawyer, and became a judge. As a judge he worked in Reyhanlı, Alanya, and Adana respectively. Carrying on with all his artistic acticities including painting, music and literature beside his real judicial profes sion, and having taken lessons from Carl Berger, in 1945. Fı rat had the chance of meeting his future close-friend İlhan Usmanbaş, who was going to influence his way as a composer and thinker. In the same year appeared his `Dördül Fa` Op. 1, the only work in which he remained faithful to the traditional mu sical forms and techniques of harmony. When he was fullfilling-107- îıis military service in 1950, advocated `by Usmanbaş he wrote his `Üçül` Op. 2, for violin, violoncello and piano, using serial technique; and he started- investigating new trends in music and also writing articles for various art magazines, in 1951. Between the years 1955-1954- he created his `Üçlü Sonat` Op. 3, where he exposed his style. In none of his creations can one find traces of his previous pieces `because he always chased to seize the newest and the `best. Composing a total of 79 pieces the composer sent all his creations he wrote till his Op. 20, to Usmanbaş, and exchanged long and detailed views with him. Me lost his mother in I960 and in order to decrease his grief, he `began painting; he was chosen as a member of Turkish Language Instution in the same year, and his trail on writing poems and short stories went on. Although all his attempt to open an exhibition in Turkey had failed until he participated in an exhibition with 15 of his paintings in Wuppertal, Germany in 1970, Fırat, later on, after the mentioned exhibition, ha ving formed an original and unique style in painting, too, displayed successive exhibitions, including a lot of his pain tings, in our big cities such as Ankara, Antalya, and Istanbul; and thus he proved his talent in painting much easier than that of his in music among music environments. In addition to his occupations in music and painting he also wrote articles about `Polk and Music Education` for vari ous art magazines, using his own peoms in some of his creati ons, he thus supported the endeavour to introduce polyfhonic-108- music through his writings, too. Making use of the twentieth century tecniques such as twelve-note. composition independent serial tecnique, and ala- tory in his work, always trying to seize the latest combina tions Fırat, completely depending on his own capacity, arran ged competitions for the sounding of both his and other Tur kish composers creations. Although a lot of time passed over all of his creations Fırat has repeatedly revised and recomposed them as to adopt innovations on them, and he has 298 paintings,' 81 poems, 79 musical creation, and numerous articles printed in numerous magazines.
Collections