Televizyon dizi filmlerinin estetik sorunları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
-313- ÖZET Televizyonun sanatsal bildirimini estetik sorunlara sa¬ hip dizi filmlerde görmek olasıdır. Elektronik ve 'elektroman - j yetik band teknolojisine paralel olarak gelişen dizi film ı lj türleri, televizyon şirketlerinin yönetimlerine bağlı kalarak l birtakım ülküleri haftalar boyunca `resmi ideoloji` doğrultu¬ sunda biçimlendirirler. içeriğin biçimle belirlendiği cağımızda televizyon dizi film türlerinin anlatım biçimleri ayrıcalıklı yapiya sahip¬ tir. Sinematografik anlatımı çıkarları doğrultusunda kullanan televizyon dizi filmleri, özellikle yakın çekim olgusuyla, televizyonun kendine özgü sanatsal bildirimi estetik kaygı¬ lar bir dille izleyiciye sunarlar. Dizi filmler, genel olarak ideoloji leriyl e türlerini ve alt türlerinin estetik yapılarını belirler, özellikle `popü¬ ler dizi filmler` türleriyle, topluma uyumlu, sosyal yapıya uyumlanmıs bireyler yaratarak, toplumun işleyişinde ortaya çıkacak çatlakları engellemek ve yerleşik değerlerin yağın hale getirilmesiyle toplumun işleyişini kol ay last'ırır l ar. Televizyon dizi filmlerinin ideolojik boyutlarından biri de yöneten sınıfların tekelindeki biline sanayinin, bos zamanları sömürgeleştirmesidir. Dizi filmler, tüm popüler kültür ürünleri gibi emeğin gündelik üretim girdisi olarak l `eğ lence`dir. Bu aşamada estetik yaklaşımlar hedonistic duyumlarla acık lanabil ir.. Dizi filmler yapı olarak bölüklü ve bölümlü ;bicimleriyle ikiye ayrılırlar. Televizyon yay inci lıQında kitle iletişim-311- acısından yapımların konularına qöre bir sunuş yaklaşımı sözkonusudur. Bu sunuş, televizyonda qenel türleri belirler: haber programları, müzily-eg l ence (videoclips, shjow v. s. ), ço¬ cuk ve gençlik programları gibi.l Televizyon dizi filmleri, bu program türler.i içinde, l `dramatik anlatımı` kullanım sekliyle izleme oranı bakımında i i öncelikli ve ayrıcalıklı bir yere sahiptirler, > ! Televizyonun ilk yıllarında televizyon oyunları canlı ı yayınlanmaktaydılar. Melodram ağırlıklı bu oyunlar. Küçük ekranın sınırlandırdığı ve yeni yorum arayışlarıyla izleyici- l ye sunuldular. Bu türün yaygın olarak kullanıldığı dönemde,, ! ' i dizi filmlerin genel yapısal özelliklerinin kökenleri oluş¬ turuldu. Canlı yayınlanan televizyon oyunları `zaman` sorunu ı ile karsı karşıyaydı lar. Dramatik eğri ise araya'.giren reklam shotları ile parçalanmaktaydı. Fakat, yine de bu(Oyunlar ka¬ yıt edilebilme olanaklarından yoksun oldukları için `biricik` olma niteliqine, sanatsal bildirim sürecinde sahiptiler. Televizyon oyunları, canlı olma özelliği, gerçek olayların dramatize edilerek, yeniden yaratılmasına neden oldular. Bu da televizyonun teatral geçmişinden ayrılıp yalnızca kendisine ait bir yapıya yöneldiğinin göstergesi olmaktadır. 1960'lı yıllardan itibaren dramatize edilmiş belgeseller televizyonun öncülük ettiQi sanatsal tir biçimleri olan ve `docudarama`l ar, eğitim ağırlıklı kullanılırken, batı tele¬ vizyonları `görsel tarih yazma` kaygısıyla ürünlerini biçim¬ lendirdiler. Birçok otobiyografik öykü ya da savaş anıları televizyon izleyicisine bu türün anlatımıyla ulaşmaktadır.-313- ÖZET Televizyonun sanatsal bildirimini estetik sorunlara sa¬ hip dizi filmlerde görmek olasıdır. Elektronik ve 'elektroman - j yetik band teknolojisine paralel olarak gelişen dizi film ı lj türleri, televizyon şirketlerinin yönetimlerine bağlı kalarak l birtakım ülküleri haftalar boyunca `resmi ideoloji` doğrultu¬ sunda biçimlendirirler. içeriğin biçimle belirlendiği cağımızda televizyon dizi film türlerinin anlatım biçimleri ayrıcalıklı yapiya sahip¬ tir. Sinematografik anlatımı çıkarları doğrultusunda kullanan televizyon dizi filmleri, özellikle yakın çekim olgusuyla, televizyonun kendine özgü sanatsal bildirimi estetik kaygı¬ lar bir dille izleyiciye sunarlar. Dizi filmler, genel olarak ideoloji leriyl e türlerini ve alt türlerinin estetik yapılarını belirler, özellikle `popü¬ ler dizi filmler` türleriyle, topluma uyumlu, sosyal yapıya uyumlanmıs bireyler yaratarak, toplumun işleyişinde ortaya çıkacak çatlakları engellemek ve yerleşik değerlerin yağın hale getirilmesiyle toplumun işleyişini kol ay last'ırır l ar. Televizyon dizi filmlerinin ideolojik boyutlarından biri de yöneten sınıfların tekelindeki biline sanayinin, bos zamanları sömürgeleştirmesidir. Dizi filmler, tüm popüler kültür ürünleri gibi emeğin gündelik üretim girdisi olarak l `eğ lence`dir. Bu aşamada estetik yaklaşımlar hedonistic duyumlarla acık lanabil ir.. Dizi filmler yapı olarak bölüklü ve bölümlü ;bicimleriyle ikiye ayrılırlar. Televizyon yay inci lıQında kitle iletişim-311- acısından yapımların konularına qöre bir sunuş yaklaşımı sözkonusudur. Bu sunuş, televizyonda qenel türleri belirler: haber programları, müzily-eg l ence (videoclips, shjow v. s. ), ço¬ cuk ve gençlik programları gibi.l Televizyon dizi filmleri, bu program türler.i içinde, l `dramatik anlatımı` kullanım sekliyle izleme oranı bakımında i i öncelikli ve ayrıcalıklı bir yere sahiptirler, > ! Televizyonun ilk yıllarında televizyon oyunları canlı ı yayınlanmaktaydılar. Melodram ağırlıklı bu oyunlar. Küçük ekranın sınırlandırdığı ve yeni yorum arayışlarıyla izleyici- l ye sunuldular. Bu türün yaygın olarak kullanıldığı dönemde,, ! ' i dizi filmlerin genel yapısal özelliklerinin kökenleri oluş¬ turuldu. Canlı yayınlanan televizyon oyunları `zaman` sorunu ı ile karsı karşıyaydı lar. Dramatik eğri ise araya'.giren reklam shotları ile parçalanmaktaydı. Fakat, yine de bu(Oyunlar ka¬ yıt edilebilme olanaklarından yoksun oldukları için `biricik` olma niteliqine, sanatsal bildirim sürecinde sahiptiler. Televizyon oyunları, canlı olma özelliği, gerçek olayların dramatize edilerek, yeniden yaratılmasına neden oldular. Bu da televizyonun teatral geçmişinden ayrılıp yalnızca kendisine ait bir yapıya yöneldiğinin göstergesi olmaktadır. 1960'lı yıllardan itibaren dramatize edilmiş belgeseller televizyonun öncülük ettiQi sanatsal tir biçimleri olan ve `docudarama`l ar, eğitim ağırlıklı kullanılırken, batı tele¬ vizyonları `görsel tarih yazma` kaygısıyla ürünlerini biçim¬ lendirdiler. Birçok otobiyografik öykü ya da savaş anıları televizyon izleyicisine bu türün anlatımıyla ulaşmaktadır.-313- ÖZET Televizyonun sanatsal bildirimini estetik sorunlara sa¬ hip dizi filmlerde görmek olasıdır. Elektronik ve 'elektroman - j yetik band teknolojisine paralel olarak gelişen dizi film ı lj türleri, televizyon şirketlerinin yönetimlerine bağlı kalarak l birtakım ülküleri haftalar boyunca `resmi ideoloji` doğrultu¬ sunda biçimlendirirler. içeriğin biçimle belirlendiği cağımızda televizyon dizi film türlerinin anlatım biçimleri ayrıcalıklı yapiya sahip¬ tir. Sinematografik anlatımı çıkarları doğrultusunda kullanan televizyon dizi filmleri, özellikle yakın çekim olgusuyla, televizyonun kendine özgü sanatsal bildirimi estetik kaygı¬ lar bir dille izleyiciye sunarlar. Dizi filmler, genel olarak ideoloji leriyl e türlerini ve alt türlerinin estetik yapılarını belirler, özellikle `popü¬ ler dizi filmler` türleriyle, topluma uyumlu, sosyal yapıya uyumlanmıs bireyler yaratarak, toplumun işleyişinde ortaya çıkacak çatlakları engellemek ve yerleşik değerlerin yağın hale getirilmesiyle toplumun işleyişini kol ay last'ırır l ar. Televizyon dizi filmlerinin ideolojik boyutlarından biri de yöneten sınıfların tekelindeki biline sanayinin, bos zamanları sömürgeleştirmesidir. Dizi filmler, tüm popüler kültür ürünleri gibi emeğin gündelik üretim girdisi olarak l `eğ lence`dir. Bu aşamada estetik yaklaşımlar hedonistic duyumlarla acık lanabil ir.. Dizi filmler yapı olarak bölüklü ve bölümlü ;bicimleriyle ikiye ayrılırlar. Televizyon yay inci lıQında kitle iletişim-317- uzakl asarak, `sinema yapıyorum` kaygısıyla çelişkili bir es-; tetik kategoride irdelenmektedirler. Yine de bu dbrt yönetmen `küçük ekran` olgusunu zaman zaman değerlendirebiidiler. ; Bu dört yönetmenin dışında.yer alan Hüseyin İKarakas, Atilla ilhan'ın gerçeklik, anlayışını televizyonun1 estetik ı özellikleri ile birleştirerek dizilerin genelde orta karar o- i lan estetiğini mükemmele ulaştırmaktadır. özellikJle `Kartal¬ lar Yüksek Uçar` ve `Yarın Artık Bu Gündür` gibi dizilerle bu olguyu kanıtlamıştır. Hüseyin Karakas'ın estetik mükemmelli¬ ğini daha iyi araştırmak ve.ortaya koyabilmek, için' beş ayrı ülkeden `popüler dizi film` örneklerini biçim ve içerik ana¬ lizleri ile karşılaştırmaya çalıştık. Bu bağlamda ingiliz dizisi `Kaybolan Günler` (Fortunes o-f War), Alman yapımı `Zor Yıllar` (Mirgendwo ist Poenichen), ispanyol dizisi `Uloa Malikanesi` (Las Pasos de Uloa), ABD yapımı `Kuzey ve Güney` (North and Sauth) adlı popüler dizileriyle Hüseyin Karakas'ın yönettiği `Yarın Artık Bugün¬ dür` (Tomorrow is Today) ve Ziya öztan'ın `Ateşten Günler` (Days of Fire) biçim içerik uyumunu ortaya koymak adına kar¬ şılaştırılmaktadırlar. Tarih sorunu popüler dizi filmlerde ağırlıkla olarak gün deme gelir. Tarih sorununun temelinde yatan; jkurgusal o- lan ile yasam gerçeğinin sürekli celisrnesidir. Bu türde ta- i rihsel olaylar izleyicinin yorumuna acıktır..`>. Popüler dizi filmlerdeki kültür sorunu; a) Savaş ve ya- ! i sam mücadeleleri, b) Kıstırılmış çevre, c) Gelenek ve,töre, ı d) Büyük aileler küçük insanlar, e) Aydın sorunu,, f) Şiddet -318- l ve erotizm alt baslıklarında karşılaştırılarak incelenmektedir. ideoloji sorununun araştırılması için ise şu alt baslıklar altında gerçekleşmektedir; a) Coğrafi konumdan kaynaklanan sorunlar, b)Sınıf atlama sorunu, c)Değişen zaman, değişen imajlar, değişen zihniyetler,.d) Yabancılaşma, e) Burjuvazi ve feodal değerlerin eleştirisi, f) Bireysel başkaldırı ve biline sorunu.} Popüler dizi filmlerin estetik sorunları biçimsel anlatım teknikleri acısından, yönetmenlerin `görsel ideolojilerini` belirlemek adına araştırılmaktadır. Burada jenerik, çekim ölçekleri, alıcı devinimleri, mizansen ve çevre düzenlemesi, ışık ve renk kullanımı, müzik'*'effekt, mizansen ve dramatik eğri boyutlarında söz konusu diziler çözümlenmektedir. Tüm bu araştırmaların sonucunda televizyonun j bu güne kadar sanatı bir aktarım aracı olarak kullanmadığını' ortaya koymaktayız. özellikle `popüler dizi filmler` ve diğer dizi ->İ türlerinin sorunlarıyla televizyonun belli bir sanatsal bildirime sahip olduğunu söyleyebiliriz. Televizyonun kendine l özgü anlatım biçimleri ve sanatlar dili kullanımı,ile yeni l bir sanat boyutudur. ^ 323 - Ideological defender of Turkish-Islamic synthesis Yücel Çakmaklı made a profitable use of this experience from cinema with the possibilities of television. He took attention with the serials like `Küçük Ağa` and `Kuruluş` (Foundation). The other four directors made a profitable use of their preliminai information generally about communication sciences by the rich and extensive possibilities of television. Among these, Ünal Küpeli described worlds of insignificant and ordinary people, while Orhan Kemal attracted the audience with his adaptations. And Okan Uysaler was evaluated as the romantic interpreter of lonely people with `Gecenin Öteki Yüzü` '-(The Other Face Of The Night) and `Geçmiş Bahar Mimozaları` (The Mimosas Of The Last Spring). With the serials `Ateşten Günler` (Days Of Fire) and `Cahide`, Ziya Öztan conveyed the docudrama mentality to the audience with the concern of writing a visionary history. But all are being discussed under a contradictory aesthetic category with the concern of `Making cinema` receding from television language and expression specialties. Still, these four directors could make profitable uses of `small screen ` concept from time to time. o - Except from these four directors Hüseyin Karakaş makes the generally moderate aesthetic of the serials perfect by combining the aesthetic caracteristics of television with Atilla İlhan' s understanding of reality. He proved this fact with especially `kartallar Yüksele Uçar` (Eagles Fly Hig h) and `Yarın Artık Bu Gündür` (Tomorrow is Today). In order to search and put forward the aesthetic perf ectness of Hüseyin Karakaş better, we tried to compare `popular serial` examples from five different countries with their form and their context analyses. m According to this English serial `Fortunes of War`, German production `Nirgendwo ist Pomichen`, Spanish `Las Pasos de Uloa`, USA production `north and South` are compared with `tomorrow is Today` of Hüseyin Karakaş- 32<+ - 1 and with `Days of Fire` of Ziya Öztan inorder to indicate the context harmony. The problem of history is of a great concern in serials. The main point under the problem of history is the continuous contradiction between real life and fictional fantasy. In these types the historical events are open to the interpretation of the audience. The culture problem in popular serials are being analysed by comparing them under these subtitles; a) War and life` struggles, b) Squeezed environments, c) Tradition and custom, d) Large families, insignificant people, e) Problem of intellectuals, f) Violence arfd erotism. The examination of ideological problem is however realized under the following subtitles; a) Problems ^arising from geografic location, b) Problems of changing to an upper class, c) Changing time, changing images, and changing mentalities, d) Alienation,.e) Critisism of bourgoisie and feudal values, f) Individual riot and problem of conscience. The aesthetic problems of popular serials are being searched in the name of determining the `visiual ideologies` of directors in the point of view of formal expression techniques. Here the mentioned serials are being analysed in the dimensions of credits, shooting scales, reciever motions, mis en scene and the arrangement of environment using of light and colour, music effect, mis en scene and dramatical curve. î As a result of all these researches we put forward that television hes not used art as a means of transfer untill today. We can say that television has a certain artistic decleration especially with `popular serials` and with aesthetic problems of other types. Television is an new dimension of art with its own expressions and with its use of art language.^ 323 - Ideological defender of Turkish-Islamic synthesis Yücel Çakmaklı made a profitable use of this experience from cinema with the possibilities of television. He took attention with the serials like `Küçük Ağa` and `Kuruluş` (Foundation). The other four directors made a profitable use of their preliminai information generally about communication sciences by the rich and extensive possibilities of television. Among these, Ünal Küpeli described worlds of insignificant and ordinary people, while Orhan Kemal attracted the audience with his adaptations. And Okan Uysaler was evaluated as the romantic interpreter of lonely people with `Gecenin Öteki Yüzü` '-(The Other Face Of The Night) and `Geçmiş Bahar Mimozaları` (The Mimosas Of The Last Spring). With the serials `Ateşten Günler` (Days Of Fire) and `Cahide`, Ziya Öztan conveyed the docudrama mentality to the audience with the concern of writing a visionary history. But all are being discussed under a contradictory aesthetic category with the concern of `Making cinema` receding from television language and expression specialties. Still, these four directors could make profitable uses of `small screen ` concept from time to time. o - Except from these four directors Hüseyin Karakaş makes the generally moderate aesthetic of the serials perfect by combining the aesthetic caracteristics of television with Atilla İlhan' s understanding of reality. He proved this fact with especially `kartallar Yüksele Uçar` (Eagles Fly Hig h) and `Yarın Artık Bu Gündür` (Tomorrow is Today). In order to search and put forward the aesthetic perf ectness of Hüseyin Karakaş better, we tried to compare `popular serial` examples from five different countries with their form and their context analyses. m According to this English serial `Fortunes of War`, German production `Nirgendwo ist Pomichen`, Spanish `Las Pasos de Uloa`, USA production `north and South` are compared with `tomorrow is Today` of Hüseyin Karakaş- 32<+ - 1 and with `Days of Fire` of Ziya Öztan inorder to indicate the context harmony. The problem of history is of a great concern in serials. The main point under the problem of history is the continuous contradiction between real life and fictional fantasy. In these types the historical events are open to the interpretation of the audience. The culture problem in popular serials are being analysed by comparing them under these subtitles; a) War and life` struggles, b) Squeezed environments, c) Tradition and custom, d) Large families, insignificant people, e) Problem of intellectuals, f) Violence arfd erotism. The examination of ideological problem is however realized under the following subtitles; a) Problems ^arising from geografic location, b) Problems of changing to an upper class, c) Changing time, changing images, and changing mentalities, d) Alienation,.e) Critisism of bourgoisie and feudal values, f) Individual riot and problem of conscience. The aesthetic problems of popular serials are being searched in the name of determining the `visiual ideologies` of directors in the point of view of formal expression techniques. Here the mentioned serials are being analysed in the dimensions of credits, shooting scales, reciever motions, mis en scene and the arrangement of environment using of light and colour, music effect, mis en scene and dramatical curve. î As a result of all these researches we put forward that television hes not used art as a means of transfer untill today. We can say that television has a certain artistic decleration especially with `popular serials` and with aesthetic problems of other types. Television is an new dimension of art with its own expressions and with its use of art language.^ 323 - Ideological defender of Turkish-Islamic synthesis Yücel Çakmaklı made a profitable use of this experience from cinema with the possibilities of television. He took attention with the serials like `Küçük Ağa` and `Kuruluş` (Foundation). The other four directors made a profitable use of their preliminai information generally about communication sciences by the rich and extensive possibilities of television. Among these, Ünal Küpeli described worlds of insignificant and ordinary people, while Orhan Kemal attracted the audience with his adaptations. And Okan Uysaler was evaluated as the romantic interpreter of lonely people with `Gecenin Öteki Yüzü` '-(The Other Face Of The Night) and `Geçmiş Bahar Mimozaları` (The Mimosas Of The Last Spring). With the serials `Ateşten Günler` (Days Of Fire) and `Cahide`, Ziya Öztan conveyed the docudrama mentality to the audience with the concern of writing a visionary history. But all are being discussed under a contradictory aesthetic category with the concern of `Making cinema` receding from television language and expression specialties. Still, these four directors could make profitable uses of `small screen ` concept from time to time. o - Except from these four directors Hüseyin Karakaş makes the generally moderate aesthetic of the serials perfect by combining the aesthetic caracteristics of television with Atilla İlhan' s understanding of reality. He proved this fact with especially `kartallar Yüksele Uçar` (Eagles Fly Hig h) and `Yarın Artık Bu Gündür` (Tomorrow is Today). In order to search and put forward the aesthetic perf ectness of Hüseyin Karakaş better, we tried to compare `popular serial` examples from five different countries with their form and their context analyses. m According to this English serial `Fortunes of War`, German production `Nirgendwo ist Pomichen`, Spanish `Las Pasos de Uloa`, USA production `north and South` are compared with `tomorrow is Today` of Hüseyin Karakaş- 32<+ - 1 and with `Days of Fire` of Ziya Öztan inorder to indicate the context harmony. The problem of history is of a great concern in serials. The main point under the problem of history is the continuous contradiction between real life and fictional fantasy. In these types the historical events are open to the interpretation of the audience. The culture problem in popular serials are being analysed by comparing them under these subtitles; a) War and life` struggles, b) Squeezed environments, c) Tradition and custom, d) Large families, insignificant people, e) Problem of intellectuals, f) Violence arfd erotism. The examination of ideological problem is however realized under the following subtitles; a) Problems ^arising from geografic location, b) Problems of changing to an upper class, c) Changing time, changing images, and changing mentalities, d) Alienation,.e) Critisism of bourgoisie and feudal values, f) Individual riot and problem of conscience. The aesthetic problems of popular serials are being searched in the name of determining the `visiual ideologies` of directors in the point of view of formal expression techniques. Here the mentioned serials are being analysed in the dimensions of credits, shooting scales, reciever motions, mis en scene and the arrangement of environment using of light and colour, music effect, mis en scene and dramatical curve. î As a result of all these researches we put forward that television hes not used art as a means of transfer untill today. We can say that television has a certain artistic decleration especially with `popular serials` and with aesthetic problems of other types. Television is an new dimension of art with its own expressions and with its use of art language.
Collections