Okul öncesi çocuklarda çürük aktivite testleri ve tükürük akış hızının çürükle ilişkisinin araştırılması

Abstract

ÖZET Koruyucu diş hekimliğine yönelik çalışmalar, günümüzde yoğun bir şekilde sürdürülmektedir. Bu konunun küçük yaşlardan itibaren uygulanması, tartışmasız kabul edilmektedir. Bunun için, kişilerin dişleri çürümeden önce çürüğe duyarlılıklarının saptanması ve buna göre koruyucu önlemlerin alınması gerekmektedir. Çalışmamız 3-6 yaş arasındaki 42 kız ve 43 erkek olmak üzere toplam 85 çocukta yürütülmüştür. Çürüksüz, tedavi yapılan ve tedavisi yapılmayan olmak üzere üç gruba ayrılan çocuklara, 3 farklı mikrobiyolojik çürük aktivite testi uygulanmıştır. Ayrıca başlangıçta ve 6 ay sonraki çocukların tükürük akış hızlan, dft ve dfs oranlan ve çürük şiddet indeksleri hesaplanmıştır. İstatistiksel analizler sonucunda, tükürükteki S.mutans miktarı ile tedavi yapılıp yapılmaması arasındaki ilişki, başlangıçta ve 1 ay sonunda önemsiz iken, 6 ay sonunda önemli bulunmuştur. Laktobasillus, S.mutans miktarı ve tükürük akış hızı ile cinsiyet ve yaş gruplan arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmadı. Çürük aktivite testlerinin birbirleriyle olan ilişkileri x2 testi ile incelenmiştir. Buna göre, laktobasillus ve Cariostat testinin başlangıç değerleri arasındaki ilişki önemsiz bulundu. Laktobasillusların 1 ve 6 ay sonraki değerleri ile Cariostat testinin 1 ve 6 ay sonraki değerleri arasındaki ilişki önemli bulundu. S.mutansların değerleri ile Cariostat sonuçlan karşılaştırıldığında başlangıç değerleri arasındaki ilişki önemli iken 1 ve 6 ay sonraki değerler arasındaki ilişki önemsiz bulunmuştur. Laktobasillusların ve S.mutansın her üç değeri (başlangıç, tedavi sonrası ve 6 ay sonraki) arasındaki ilişki istatistiksel olarak önemlidir.

SUMMARY Nowadays intensive programs, preventive dentistry has been carried out. It is approved without any dispute that this point be emphasized beginning from early childhood. The sensitivity of teeth to dental caries should be determined before people have caries on their teeth and preventive measures should be taken under the light of such a research. Our study was conducted on 85 children (42 girls and 43 boys) with the age range between 3 and 6 years. Three different microbiological caries activity tests were applied on these children who were divided into three groups being the ones without dental caries, those who were restorated and those who were not restorated. In addition, at the beginning and six months later the salivary flow rate, dft and dfs rates, and also caries severity indexes were calculated and the relation of these were statistically evaluated. As a result of statistical analyses it was found that although the relation between the S.mutans level in the saliva and whether any treatment would be applied was insignificant at the beginning of the study and at the end of the first month, it was found to be significant after 6 months. No statistically significant relation was found between lactobacillus, S.mutans levels and the salivary flow rate and the sex and age groups. The relation of the caries activity tests with one another was investigated applying the X test ( Chi square analysis) According to this, the relation between the beginning values of lactobacillus and cariostat tests was found to be insignificant. The relation between the values of lactobacillus taken 1 and 6 months later and the values of cariostat test obtained again 1 and 6 months later was found to be significant. When the S.mutans values were compared with the cariostat results, the relation between the values taken 1 and 6 months later were found to be insignificant whereas the relation between the beginning values were found to be significant.