Türkiye`de 1980 sonrasında para, dış denge ve döviz kuru ilişkilerinin analizi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Parasal gelişmelerle dış denge ve döviz kurları arasında sıkı bir etkileşim bulunmaktadır. Libarelleşme ve dışa açılma yönünde eğilimlerin ağırlık kazandığı 198Q sonrası dönemde Türkiye' de para, dış denge ve döviz kurları arasındaki ilişkiler, iç ve dış denge için izlenecek politikalar açısından büyük önem kazanmıştır. Tezin amacı, bu konunun teorik bir çerçevede ele alındıktan sonra, 1980 sonrası dönem için Türkiye' de uygulanan politikaların değerlendirilmesidir. Dış dengenin sağlanmasında önemli bir rol oynayan döviz kuru sistemlerinde, gerek sabit kur, gerek esnek kur, gerekse karma kur sistemi olsun temel amaç, ödemeler bilançosunu belli bir süre dengede tutan döviz kurlarını belirlemektir. Türkiye' de 1980 öncesi döviz kurlarının resmi otoritece belirlendiği sabit kur sisteminin uygulanmıştır. 1980 sonrasında kurlar giderek esnekleştirilmiştir. Döviz kurlarının piyasa koşullarında belirlenmesi için Ağustos 1988 tarihinde MB bünyesinde döviz ve efektif piyasaları kurulmuştur. Merkez Bankası'nın aracılık görevi üstlendiği bu sisteme geçilmesinden sonra 1990 yılında TL konverttoil para olarak tanımlanmıştır. 1990-1994 döneminde ortaya çıkan döviz kurlarındaki aşırı dalgalanmalar, yüksek enflasyon oranları, dış ticaret ve cari işlem bilançolarında artan dengesizlikler ve düşük oranlı ekonomik büyüme gibi faktörlerden kaynaklan ekonomi sıkıntılar ve sonucunda 1994 yılı başlarında döviz ve sermeye piyasalarında yaşanan ciddi döviz krizi bazı gerçekleri ve ihtiyaçları ortaya çıkarmıştır. Kamu açıkları ve kısa vadeli sermaye girişi ile desteklenen tüketime dayalı büyüme sürdürülebilir bir büyüme değildir. Ekonomik dengelerin sağlanmasında para ve maliye politikaları uyum içinde uygulanmalıdır. Kambiyo rejiminin serbestleştirildiği, ekonomik birimlerin enflasyondan korunmak amacıyla tasarruflarını dövize yöneltmekte oldukları bir ortamda, yurtiçinde uygulanan makro politikaların uluslararası konjonktürdeki gelişmelerle tutarlılığı ve alınan kararların zamanlaması daha da önem kazanmaktadır. ENGLISH ABSTRACT There is a close relationship between external balance, foreign exchange rates and monetary developments. The most important target of any rate system is to ensure the equlibrium of balance of payments at least in the long run. Monetary and exchange rate policies had a great importance for internal and external balance in the period after 1980 when the tendency of liberization increased. The aim of this study is to examine the monetary and exchange rate policies followed since 1980. The Turkish economy has witnessed, especially since 1990 such problems as the excessive floatings of exchange rates, very high inflation rates, the increasing imbalance or disequilibrium of balance of payments, relativly lower rates of economic growth and the serious exchange crisis. These problems have increased the importance of policy coordination for internal and external balance. Monetary, fiscal and exchange rate policies should be followed harmoniously in order to get economic balance. The consistency of the macroeconomic policies followed in the Turkish economy has gradually been more important together with the integression to the international markets, the liberization of foreign exchange rates and the desire of residents to hold their savings as foreign exchange.
Collections