İlk devir İslam düşüncesinde hakimiyet kavramı ve tezahürleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Hâkimiyet veya bir başka deyişle egemenlik meselesi çağlar boyu tartışıla gelmiştir. Egemenlik kimin veya kimlerindir? Egemen, nasıl bir egemenlik anlayışı uygulayacaktır, egemenliğinin ve meşruluğunun kaynağı ne olmalıdır. Egemen kime hesap verecektir vb. bütün bunlar dünün olduğu gibi bugünün de tartışmalı meseleleridir. Şüphesiz İslam öncesinde Arapların da bir egemenlik anlayışları mevcuttu, tik Devirde İslam Düşüncesi teşekkül ederken, Kur'an o topluma indiğinde onların hayat tarzlarının pek çok veçhesini yeniden şekillendirmeye çalışmıştır. Şüphesiz egemenlik konusunda da Kur'an'ın insanlardan bazı istekleri olmuştur. İlk devirde İslam toplumu tarafından Peygamber'in ve onun haleflerinin rehberliğinde Kur'an'ın bu konudaki beklentileri, içinde bulundukları şartlar çerçevesinde uygulanmaya çalışılmıştır. Üçüncü halife Hz.Osman zamanında patlak veren bir iç isyanın akabinde hilafet Hz.Ali'ye geçmiş, çeşitli olaylar sebebiyle gelişen Sıffin savaşı, Tahkim hadisesi esnasında farklı hakimiyet anlayışları ortaya çıkmıştır. Bu devirde, Peygamberin ve Kur'an'ın hakimiyet anlayışını Peygambere bir halef olma gayretiyle temsil eden Hz.Ali'nin egemenlik anlayışı. İslam öncesi gelenekleri kısmen temsil eden Muaviye'nin anlayışı.,, ve daha çok bedevilerden müteşekkil Haricilerin egemenlik anlayışları olmak üzere üç farklı hakimiyet anlayışı belirmektedir. Bu üç farklı anlayışın tezahürleri, özellikle Sıffin ve Tahkim'de görülmektedir. Bu çalışmada egemenlik kavramı öncelikle Arap Dili'ndeki konumu itibariyle ele alınmış, daha sonra Kur'an'ın kendi terminolojisi çerçevesinde egemenlik esasları tespit edilmeye çalışılmıştır. Kur'an'ın anlayışı göz önünde bulundurularak, ilk devirde Sıffin'de ve akabindeki Tahkim hadisesinde gelişen farklı anlayışlar, yine o devirdeki insanların davranışlarında tezahür etmiştir. Bunlar incelenerek bir sonuca varılmıştır. Sovereignty is being discussed for ages. To whom the sovereignty is or are belong? How the sovereign will practice the sovereignty and what must be the source for sovereignty and its legality. To whom the sovereign will be responsible etc. All these questions are problems discussed today as well as yesterday. Of course, the Arabs had some sort of understanding of sovereignty before the revelation of Islam. While the early Islamic Thought is being formed, the Quran tried to reshape the many aspects of life in that society. It is obvious that in the subject of sovereignty, Quran required some special expectations from human beings. In the first period, Islamic Society tried to practice the Quranic requirements according to the circumstances in which they liked under the guidance of the Prophet and his caliphs. Following a revolt took place during the period of the third caliph of Islam, Uthman, the caliphate was transmitted to AH, the cousin of the Prophet. After the Battle of Siffin and the Tahkim (arbitration) which developed due to the various reasons, different concepts of sovereignty emerged. At that time there are three different concepts of sovereignty: Ali's concept of sovereignty; Muawiyah's concept which partly' reprsents the pre-Islamic traditions and the Kharidjites' concept of sovereignty which they were mostly formed of Badawis, the manifestations of these three different concepts is being seen especially in Siffin and Tahkim. In this research, the concept of sovereignty firstly was treated with respect to its status in the Arabic language. And then the principles of sovereignty were tried to be established in the context of its own terminology. Considering the Quranic view the various concepts which was developed at Siffin and Tahkim in the early period again showed themselves in the conduct of those human beings. A conclusion was achieved through examination of these.
Collections