Türk Ceza Hukukunda müsadere
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET İşlenen bir suç karşılığı olarak, suçlunun malvarlığının tamamı veya bir bölümü üzerindeki mülkiyete son verilmesi ve bu mülkiyetin kamusal bir teşekküle devredilmesi anlamına gelen müsadereye, hemen hemen bütün hukuk düzenlerinde rastlanmaktadır. Tarihsel geçmişi çok eskilere dayanan müsadere, bugün hukuki nitelik ve anlayış bakımından önemli bir yol katetmiş görünmektedir. Gerçekten de, çağdaş ceza hukukunda müsadere, emniyet tedbiri veya emniyet tedbiri ile ceza karması olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca, suçlu ile birlikte aile fertlerini de etkileyen ve bu nedenle cezanın şahsiliği ilkesine aykırı olan genel müsadereye şiddetle karşı çıkılmakta ve yer verilmemektedir. Türk ceza mevzuatında, müsadereyi düzenleyen genel hüküm TCK' nın 36. maddesidir. Bu genel hüküm dışında gerek TCK'da gerekse çok sayıda özel yasada müsadereye ilişkin özel hükümler bulunmaktadır. Mevzuattaki bu çeşitlilik kendini hukuki nitelikte de göstermekte ve müsadere bazen ceza, bazen emniyet tedbiri ve bazen de idari tedbir olarak karşımıza çıkmaktadır. TCK m. 36/1' de ceza niteliğinde olan müsadere düzenlenmiştir. Buna göre, suçta kullanılan veya kullanılmak üzere hazırlanan veya suçun işlenmesinden husule gelen eşya, mahkûmiyet halinde ve fiilde methali bulunmayan kimselere ait olmamak şartıyla müsadere edilir. TCK m.36/2'de ise emniyet tedbiri olan müsadere düzenlenmiştir. Buna göre, kullanılması, yapılması, taşınması, bulundurulması ve satılması suç teşkil eden eşya, bir ceza mahkumiyeti olmasa ve faile ait bulunmasa bile müsadere edilir. TCK m. 36'nın 1. ve 2. fıkraları, TCK nın yürürlüğe girdiği 1926 yılından bu yana hiçbir değişiklik geçirmemiştir. Bu süreç içerisinde kaçınılmaz olan toplumsal değişim ve gelişim, suçluluk olgusunu da etkilemiş; ve günümüz itibariyle, teknolojinin bütün nimetlerinden yararlanan ve sınır tanımayan, organize olmuş bir suçluluk ortaya çıkmıştır. Bu da yeni yasal düzenlemelergerektiren ihtiyaçlar doğurmuştur. Basit suçlarda, etkili ve ağır denilebilecek sonuçlar doğuran TCK m. 36, yeni suç tipleri karşısında ise yetersiz kalmıştır. Etkili bir ceza adaletinin tecellisi için suçluluğa prim verilmemesi gerekmektedir. Bu bağlamda çağdaş ceza hukukundaki gelişmeleri dikkate alan bir yasal değişikliğin yapılması zorunludur. 1997 tarihli TCKÖT (m.77), müsadere konusunda, bugün var olan eksikleri önemli ölçüde gidermiştir. Dileğimiz, öntasarının bir bütün olarak bir an önce yasalaşmasıdır. ABSTRACK Confiscation which means as a sanction of a committed crime to end the ownership of the guilt person on the whole property or on part of it and to pass the ownership to a puplic instution, is existed almost in all law systems. Having a long historical backround, confiscation today seems to proceed an' important stage in legal grounds and in comprehension.Truly, in contemporary Criminal Law confiscation comes in sight as security measure or a mixed of security measure and penalty. Also, as effecting the family members with the guilty person and because of that being contrary to the `individualist character of the crimes`, confiscation on complete property is opposed and not included. In positive Turkish Criminal Law general arrangement about confiscation is the 36. Article of Turkish Criminal Code. Besides that arrangement, there are special arrangements in Turkish Criminal Code and also in a lot of special codes about confiscation. The variety in the positive arrangements appears also in the legal qualification and confiscation is characterized sometimes as penalty, sometimes as security measure and sometimes as administrative measure. In 36/1. Article of the Turkish Criminal Code confiscation is stated as penalty. The Article is as follows: Materials that are used or prepeared to be used in crime or the things originated from the commitment of the crime are confiscated in case of a sentence and with the condition not being owned by persons who are not involved in the action. In 36/2. Article of the Turkish Criminal Code confiscation as security measure is arranged. Article 36/2 is as follows: Materials which form a crime to use, to produce, to carry, to have on and to sell will be confiscated even if there is not a criminal sentence and even if these are not owned by the accused person.The 1. and 2. Paragraphs of Article 36 of the Turkish Criminal Code have not been amended since 1926, the date Turkish Criminal Code coming in to force. Within that period the inevitable social change and development has effected the crime fact and as of today an organised crime using all the opportunities of technology and respecting no limits has existed.And this has created necessites requiring new legal arrangement. The Article 36 of Turkish Criminal Code which has effective and gross results on ordinary crimes is unsufficient on new types of crimes. For an effective criminal justice there is a necessity of not being tolerable towards crimes. In that context it is necessary to make legal amendments taking into consideration the developments in the contemporary Criminal Law. Preliminary draft of Turkish Criminal Code of 1997 removed deficiencies of today in an important ratio. We wish that preliminary draft to be legislated completely as soon as possible.
Collections