Memurlar hakkında yapılan ceza muhakemesinde özel soruşturma kuralları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Türk Hukuk tarihinde Osmanlı İmparatorluğu' n dan bu yana memurlar hakkında genel kurallardan farklı bir takım özel kanunlar çıkartmak, adeta hukuk geleneği haline gelmiştir. 1329 tarihli Memurin Muhakematı Kanunu ile başlayan kanunlaşma hareketi bu günde hala devam etmektedir. 1913 yılında muvakkat adı ile Fransa'dan esinlenerek alınan bu kanun, Osmanlı'da yürürlüğe girmeden tam 43 yıl önce Fransa'da kaldırılmıştı. Uygulaması 1870'li yıllarda kaldırılmış bir kanunun, geçici olmak kaydıyla alındıktan sonra günümüze kadar yaşam sürecini devam ettirmiş olması, üzüntü ve hayret vericidir. Yıllarca uygulanan MMK' nın yürütmenin yargının işine karıştığı ve kuvvetler ayrılığı ilkesinin zedelendiği eleştirilerini gündemden kaldırmak amacıyla yapılan 4.12.1999 tarihli ve 4483 sayılı `Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun` da ne yazık ki, uygulamadaki sorunları giderecek nitelikte bir kanun değildir. Yeni kanun, değişiklik getirmiş olmakla beraber, bu getirdiği değişiklikler sağlıklı ve güvenilir değildir. Hatta, uygulamaya pek çok sorunu da beraberinde getirdiği söylenebilir. Ne yazık ki, kanun koyucu 4483 sayılı kanunla yetinmemiş 4483 sayılı kanunda değişiklik yapılmasına dair 4696 sayılı kanunu çıkartarak akıl almaz düzenlemeleri kanunlaştırmıştır. Sevinçle ifade etmeliyiz ki, 4696 sayılı kanun, Dönemin Cumhurbaşkanı Sezer tarafından veto edilmiş ve bu nedenle, henüz yürürlüğe girmemiştir. Umarız, meclis kanun geri döndüğünde duyarlı davranarak, 4696 sayılı kanunun bu şekli ile yürürlüğe girmesine izin vermez. Ancak, biz yine de, çalışmamız çerçevesinde 4696 sayılı kanunun getirdiği değişiklikleri ilgili başlıklar altında inceleyerek, bu kanun ile ilgili bilgi vermeye çalıştık. Yeni kanunun getirdiği, en önemli değişiklerden bir tanesi, sistemi değiştirmiş olmasıdır. Karma sistemden izin sistemine geçilmiştir. Bu suretle, hazırlık soruşturmasını yapma yetkisi, idarenin görev ve yetki alanından çıkartılmış genel yetkili savcılıklara devredilmiştir. Kural bu olmakla birlikte, savcının bir görev suçu işlediği iddia edilen memur veya kamu görevlisihakkında hazırlık soruşturmasına başlaması idarenin iznine tabi kılınmıştır. Bu amaçla idareye, bu izni vermeden önce, konu ile ilgili olarak hazırlık soruşturmasına benzer bir araştırma yapma görevi, yüklenmiştir. Ancak, 4696 sayılı kanun izin yetkisi konusunda idareye takdir hakkı tanıyarak, tarifi pek mümkün olmayan ilginç ve çağdışı bir sistem getirmiştir. Yeni kanun, kanun kapsamına giren kişilerin tanımını yapmış ve memurların dışında diğer kamu görevlileri adı altında farklı bir kavram yaratmıştır. Böyle farklı bir devlet ajanı grubunun yaratılmasının gereğini ve sebebini anlamış değiliz. Yapılan memur tanımı da, ne ceza hukukundaki tanıma ne de idare hukukundaki tanıma benzemektedir. Bu tanımların dışında farklı bir tanım yapılmıştır. Konu bakımından memuriyetin ifası sırasında işlenen suçları kapsamı dışına çıkartmış, sadece görev suçlarını kapsam dahilinde bırakmıştır. Kapsamın daraltılması bakımından olumlu bir değişikliktir. Ancak, kanun koyucu bu tür olumlu değişiklerin yanında, 4483 sayılı kanunla getirdiği bir takım diğer değişikliklerle( örneğin 17. maddesi ile KİT genel müdürleri ve yönetim kurulu üyelerinin kapsam dahiline sokulmasında olduğu gibi kapsamı daraltmak yerine, aksine fazlaca genişletmiştir. Kanun koyucu, bununla da yetinmeyip, 4696 sayılı kanunla 4483 sayılı kanunun3.maddesine (k) fıkrasını ekleyerek, mahalli idare birliklerinin başkanlarını, meclis üyelerini, encümen üyelerini ve memur ve diğer kamu görevlilerini de kanun kapsamına dahil etmiştir. Bu suretle, kişi bakımından tarifi ve sınırları belli olmayan düzenlemeler yapılmıştır. İzin verecek olan yetkili mercileri kurul olarak değil, birey olarak düzenlemesi de kurul güvencesini ortadan kaldırmıştır. Yetkinin tek elde toplanması sağlıklı olmadığı gibi bir de buna ek olarak seçimle iş başına gelmiş belediye başkanları hakkında izin verme yetkisinin merkez teşkilatından vali veya kaymakamlara verilmiş olması yerinde olmamıştır. Yine, 4696 sayılı kanunla, izin vermeye yetkili kişiye ön inceleme yapma konusunda takdir hakkı verilerek keyfilik teminat altına alınmıştır. VIGünümüz şartları ve ihtiyaçları dikkate alındığında, 4696 sayılı kanunla değişiklik yapılmış, 4483 sayılı kanun gibi özel muhakeme kanunlarına, Türkiye'nin ihtiyacı olmadığını görmekteyiz. Kanun koyucunun, 3628 sayılı Mal Bildirimi ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu ile daha ağır kapsamlı suçlarda, genel yetkili savcılıkların derhal hazırlık soruşturmasına başlamasını uygun bulması ve onlara güvenmesi söz konusu iken daha hafif nitelikteki suçlar bakımından, savcının işe el koymasını izin şartına bağlamış olması, büyük bir çelişkidir. Hatta 4696 sayılı kanundan sonra, idareye bu konuda takdir hakkının da tanınmış olması kabul edilebilecek gibi değildir. Sonuç olarak, bu ve benzeri çeşitli nedenlerle, bu çalışma çerçevesinde, 4483 sayılı kanunun varlığına gerek olmadığını ve özel bir kanuna gerek olmadan, genel yetkili yargı kuruluşları tarafından hiçbir şarta bağlanmadan gerçekleştirilecek ceza kovuşturması işlemlerinin daha sağlıklı neticeler vereceğini ve gerek insan hakları gerekse ceza muhakemesi ilkeleri ile daha fazla uyum içerisinde bulunacağını, söyleyebiliriz. Buna ek olarak, 4696 sayılı kanunla getirilen değişikliklerden sonra, 4483 sayılı kanunun ivedilikle yürürlükten kaldırılması, bir zorunluluk halini almıştır. Bu yapılmadığı takdirde, yolsuzlukların önüne geçmek ve onlarla mücadele etmek şansımız kalmaz. VII ABSTRACT Since the Ottoman Empire; enacting some specific laws separated from the general rules related to the government officers, has become a law tradition in the history of Turkish Law. This legalisation, starting from the law of Adjudication of the Government Officers (MMK) dated 1913, is still continuing. This law, that has been temporarily adopted from France in 1913 has been invalidated in France, 43 years before it came into force in the Ottoman Empire. It is obviously sad and astonishing that, a temporary law, which is inapplicable since 1870, is still valid today. Another law with legislation number 4483, The adjudication of the government officers and other civil servants' has been enacted in December 4, 1999. In order to put an end to the critics mentioning that the application of MMK has resulted the intervention of executive power to the judiciary and also harmed the principle of separation of powers. But unfortunately, this law was also not qualified to solve the issues related to the application. The new law has made several changes, but most of them are neither suitable nor reliable. Moreover they cause a lot of problems related to the application procedure. Unfortunately the legislative authority has enacted another law (legislation number 4696) related to those incredible regulations, which amended the legislation number 4483. We are delighted that President Sezer has vetoed the legislation number 4696, and for this reason this law do not come into force. We hope that the Assembly would act a little more sensitive related to this law and would not allow legislation number 4696 to come into force with it's recent manner. However, during this study, we also examined the changes of legislation number 4696 and informed the reader about this law. The new law has altered the system and passed from the mixed system to the permission system. This is one of the most important alterations. By this way, the administrative authority, is no longer authorised to carry out the preliminary inquiry. This authorisation transferred to the generally authorised public prosecutors. Although the principle is like this, the public prosecutor should ask the permission of the administrative authority before carrying out VIIIthe preliminary inquiry. Thus, the administrative authority is under the burden of an inspection obligation just like the preliminary inquiry, before allowing the prosecutor. But the legislation number 4696, has left the permission matter to the administrative authorities discretion, which can be described outworn. The new code defines the included person and constitutes a different concept from government officers, under the name of 'other civil servant'. We are not able to understand the needs and the causes of constituting a different kind of government agent group. Also the given definitions of the government officer does look like to neither other criminal law definitions, nor administrative law definitions. The new law has only been constituted office crimes as it's subject, and excluded the crimes that occur during the fulfilment of the job. But beyond the positive developments, with the other amendments that has been made by the legislation number 4483, the legislative authority extents the content in stead of limiting it -eg: including the general director and administrative committee members of the corporations in which the government is the majority stock holder under the article 17-. Also, the legislative authority has not been satisfied with these arrangements, in addition, enacted another law -legislation number 4696- that adds paragraph (k) to the third article of 4483. By this arrangement, the content has been extended and include the president, members of the council and the committee, the government officers and the other civil servant of these local administrative unions. Thus the arrangements with no definition and limit have been made related to the included personal. The guarantee of committees has become over by regulating the competent permission authorities as natural persons, instead of comities. In addition to it, permission competency for mayors, has been left to governors and county governors that has been bound to central administrative authority. By legislation number 4696, discretion about making primary prosecution, has been left to the competent authorities, who also has the IXpermission competency, and by this way discretionary has been taken under guarantee. If we take today's conditions and needs into consideration, we can say that Turkey does not need such a regulation like the legislation number 4483, amended by the legislation 4699. For crimes carrying heavy punishments, legislative authority had amended legislation number 3628, allowed prosecutors to carry out preliminary inquiry. But for light crimes, legislator did not show the same trust and thus resulted a conflict. Moreover, leaving the judgement to competent authorities by legislation number 4696 is unbelievable. As a result, we established that there is no need to legislation number 4483. General rules and judicial competent authorities will be sufficient. And by this way, both human rights and the basic principles of criminal law will be in accord with the results. For all these reasons, legislation number 4483 and 4696 have to be abolished immediately. Otherwise, we can not struggle with the irregularities and can not stop them.
Collections