Tefecilik suçu
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Tefecilik suçu ceza kanunumuza ilk defa 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile girmiştir. Gerçekten de 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu'nda tefecilik suçuna yer verilmiş değildir. Bu dönemde tefecilik suçu 90 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de tanımlanmakta ve 2279 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde cezalandırılmakta idi. 90 sayılı Kanun Hükmünde Kararname tefecilik, ikrazatçılık yapmak üzere izin almadan faiz veya her ne ad altında olursa olsun bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle ödünç para vermek idi. Bu dönemde gerek 90 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri ve gerekse Yargıtay içtihatları uyarınca tefecilikten bahsedilebilmesi için bu eylemlerin meslek edinilmiş olması ve süreklilik taşıması gerektiği kabul edilmişti. Başka bir deyişle, tek bir ödünç para verme işlemi tefecilik suçu olarak kabul edilmemişti.Yine bu dönemde tefecilik teşkil eden eylemler 90 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede tanımlanırken, bu suçun cezası 2279 sayılı Kanun'da belirlenmişti. Buna göre tefecilik suçunun cezası altı aydan iki yıla kadar hapis cezası olarak öngörülmüştü.Tefecilik suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Topluma Karşı Suçlar başlıklı üçüncü kısmının Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar başlıklı dokuzuncu bölümünde 241'inci maddede düzenlenmiştir. Maddeye göre, kazanç sağlamak amacıyla başkasına ödünç vermek tefecilik suçunu oluşturmaktadır. Görüleceği üzere 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda suçun meslek edinilmiş olmasından ve süreklilik taşıması gerektiğinden bahsedilmiş değildir. Diğer bir deyişle artık, suçun diğer unsurlarının da varlığı halinde tek bir defa kazanç karşılığı ödünç para verilmesi tefecilik suçunun oluşması bakımından yeterlidir.Tefecilik suçu için 5327 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 241'inci maddesinde öngörülen yaptırım ise iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıdır. Suçun bir tüzel kişinin bünyesinde işlenmesi halinde tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanması da mümkündür.Anahtar Kelimeler: Tefecilik, İkrazatçılık, Finansman ve Faktoring Şirketi, Gabin, İzinsiz Bankacılık Faaliyeti, Karz, Sözleşme Özgürlüğü, Faiz, Kazanç, Ödünç Para; Tüketim Ödüncü Crime of usury was first inserted into our penal laws by virtue of the Law no.5237 namely the Turkish Penal Law which was come into effect on 1 June 2005. Indeed, the promulgated penal Law no.765 did not cover the crime of usury. In this period the crime of usury was defined by the decree no.90 and the sentencing was being carried out within the framework of the Law no.2279. Under the decree no.90, the usury means lending money as money lender without any prior authorization in exchange for interest or any return under any head or mortgage. At the material time in order to mention about a crime of usury pursuant to the provisions of the decree no.90 and also the precedents of the Cassation Court, the actions concerning money lending required to be continuous and be part of a profession. In other words one time money lending action was not considered a crime of usury.Moreover, during this time, the actions concerning the crime of usury was defined by virtue of the decree no.90 though the sentencing was carried out pursuant to the Law no.2279. Under the provisions of the Law no.2279, the crime of usury requires imposition of imprisonment between 6 months to 2 years.The crime of usury was regulated by Article 241 of the current Turkish penal code under 9th sub-chapter (namely the crimes concerning economy, industry and trade) of the third main chapter (namely crimes against society). According to the said provision, lending money with an aim of making earnings constitutes crime of usury. As it is seen, under the Turkish Penal Law no.5237 in respect of the crime of usury, there is no reference to the elements of being continuous and be part of a profession which were actually referred as elements of the same crime under the previous regime. In other words, only one time money lending action in itself is enough to constitute the crime of usury if the other elements of the crime also exist.Under Article 241 of the Turkish Penal Law no.5327, the sanction concerning the crime of usury is first imprisonment between 2 and 5 years, and legal fine corresponding to five thousand days. If the crime is committed within the structure of a legal entity, it is possible to apply to security measures designed for the legal entities.Keywords: Usury, money lending, company of finance and factoring, fraudulent overcharge, banking activities without permission, contract of lending, freedom of contract, interest, earnings, borrowed money, consumption adventure
Collections