Üniversite öğrencilerinde çocukluk çağı travmalarının psikolojik semptomlar ile ilişkisinde üstbilişsel faktörlerin aracı rolünün incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu araştırmanın temel amacı, üniversite öğrencilerinde duygusal istismar, fiziksel istismar, cinsel istismar, fiziksel ihmal ve duygusal ihmali içeren çocukluk çağı travmaları ile depresyon, durumluk kaygı, sürekli kaygı ve olumsuz duygulanım arasındaki ilişkide üstbilişsel faktörlerin aracı rolünü incelemektir. Bu amaçla, araştırmaya katılan 473 üniversite öğrencisine Çocukluk Çağı Travmaları Ölçeği (ÇÇTÖ), Üstbilişler Ölçeği-30 (ÜBÖ-30), Ruminasyona İlişkin Olumlu İnanışlar Ölçeği (Rumi-Olumlu), Ruminasyona İlişkin Olumsuz İnanışlar Ölçeği (Rumi-Olumsuz), Beck Depresyon Envanteri (BDE), Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri (DSKE) ve Pozitif ve Negatif Duygu Ölçeği (PNDÖ) uygulanmıştır. Analiz sonuçları çocukluk çağı travmaları, üstbilişsel faktörler, depresif semptomlar, kaygı semptomları ve olumsuz duygulanım arasında pozitif yönde anlamlı ilişkiler olduğunu göstermektedir. Araştırmanın temel hipotezinde önerilen aracılık ilişkisi test edildiğinde, üstbilişsel faktörlerden en az birinin her bir tür travma ve bu araştırma dahilinde incelenen psikolojik semptomlar ilişkisinde bireysel bir aracı role sahip olduğu gözlenmiştir. Çocukluk çağı travmaları ve depresyon arasındaki ilişkide üstbilişsel faktörlerin etkisine bakıldığında, ruminasyona ilişkin olumsuz inanışların tüm travma türleri ile depresyon ilişkisinde cinsel istismar için tam, diğer travma türleri için kısmi aracı role sahip olduğu belirlenmiştir. Bunun yanında, endişeye ilişkin olumsuz inançlar altboyutunun, duygusal istismar ve duygusal ihmal yaşantıları ile hem durumluk hem sürekli kaygı semptomları ilişkisinde kısmi; fiziksel istismar, cinsel istismar ve fiziksel ihmal ile sürekli kaygı ilişkisinde ise tam aracı role sahip olduğu belirlenmiştir. Olumsuz duygulanım üzerinden yürütülen analizlere bakıldığında ise endişeye ilişkin olumsuz inançların cinsel istismar analizlerinde tam, diğer tür travmalarda kısmi aracılık olacak şekilde tüm travma türleri ile olumsuz duygulanım ilişkisinde aracı role sahip olduğu; bilişsel güvensizliğin ise cinsel istismar dışındaki tüm travma türleri ile olumsuz duygulanım ilişkisinde kısmi aracı role sahip olduğu saptanmıştır. Özetle, bu bulgular üstbilişsel faktörlerin çocukluk çağı travmaları ve kaygı, depresyon ve olumsuz duygulanımı içeren psikolojik semptomlar arasındaki ilişkide aracı role sahip olduğunu ve çocukluk çağı travmalarının uyum bozucu üstbilişlere zemin hazırlayan bir faktör olabileceğini göstermektedir. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular, ilgili literatür ışığında tartışılmıştır.Anahtar kelimeler: Çocukluk çağı travmaları, üstbiliş, depresyon, kaygı, olumsuz duygulanım. The main purpose of this study is to examine the mediative role of metacognition in the relationship between childhood trauma including emotional abuse, sexual abuse, physical abuse, physical neglect and emotional neglect and depression, state anxiety, trait anxiety and negative affect. To achieve this aim, Childhood Trauma Qestionnaire (CTQ), Metacognitions Qestionnaire-30 (MCQ-30), Positive Beliefs About Rumination Scale (PBRS), Negative Beliefs About Rumination Scale (NBRS), Beck Depression Inventory (BDI), State-Trait Anxiety Inventory (STAI), and Positive and Negative Affect Scale (PANAS) were administered the to 473 college students. According to the results of the study, significant correlations observed between childhood trauma, metacognition, depressive symptoms, anxiety symptoms and negative affect. Testing of mediational relations proposed in the study hypoteses showed that at least one of the metacognitive factors have a individual mediative role in the relationship between childhood trauma and psychological symptoms which investigated within this study. When mediative role of metacognition in childhood trauma and depression relationship tested, it was found that negative beliefs about rumination were partial mediators of childhood trauma types except for physical neglect and depression,and this relation appeared as a full mediation for sexual abuse. In addition,negative beliefs about worry were determined as a partial mediator of theemotional abuse and neglect and state-trait anxiety relationship, and this type ofmetacognition was a full mediator in the relationship between physical-sexualabuse and trait anxiety. Analysis of negative affect also showed that negative beliefsabout worry mediated the relationship between all trauma types and negativeaffect as a full mediator for sexual abuse and as a partial mediator for rest of thetrauma types. Besides, cognitive confidence also served as a partial mediator in therelationship between all trauma types except for sexual abuse and negativeemotion. In sum, these findings showed that metacognitive factors have a mediativerole in the relationship between childhood trauma and psychological factors suchas depression, anxiety and negative affect, and childhood trauma experiences mightprovide basis for the formation of dysfunctional metacognitions. Findings of thestudy were discussed in light of the relevant literature.Keywords: Childhood trauma, metacognition, depression, anxiety, negative affect.
Collections