Cinsiyete dayalı tokenizm:kadın egemen ve erkek egemen mesleklerde nitel bir araştırma
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Geleneksel cinsiyet kimlikleri, kadın ve erkeğe yüklenen roller ve kalıp yargılar, bireylerin sosyalleşme sürecinde bazı sorunlara yol açmaktadır. Kadına yönelik cinsiyet ayrımcılığı da bu sorunlardan biri olmakla birlikte kadınların hem sosyal hem de örgütsel yaşamda daha düşük statülere sahip olmaları ile sonuçlanmaktadır. Cinsiyet ayrımcılığının bir türevi olarak karşımıza çıkan tokenizm olgusu bu çalışmanın ana temasını oluşturmaktadır. Kanter (1977a)'in örgüt yazınına kazandırdığı Tokenizm Teorisi yer aldığı meslekte sınırlı sayıda bulunan bireylerin, gruplar arası dengeli dağılımın olduğu meslek ve işyerlerine göre daha fazla sorunla karşılaştıklarını belirtmektedir. Kanter bu deneyimleri tokenizmin boyutları olarak isimlendirmiştir. Kanter'den sonra tokenizm konusunda çalışan araştırmacılar, Kanter'in ortaya koyduğu deneyimler dışında farklı deneyimlerin de olduğuna dikkat çekmiş ve söz konusu deneyimlerin de kadın ve erkek tokenlerde farklı yansımaları olduğunu dile getirmiştir. Çalışmada Kanter (1977a)'in ortaya koyduğu performans baskısı, yükseltilmiş sınırlar ve rol kuşatması deneyimleri ile Yoder (1991,1996, 2002)'in ortaya koyduğu statü farklılıkları, mesleki uyumsuzluk ve müdahalecilik boyutları birlikte ele alınmaktadır. Bu bağlamda çalışma kadın egemen mesleklerde erkeklerin, erkek egemen mesleklerde kadınların deneyimlerini keşfetmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Kadınların egemen olduğu meslekler okulöncesi öğretmenliği, hemşirelik ve kabin ekibi memurluğu olarak belirlenmiştir. Erkeklerin egemen olduğu meslekler ise antrenörlük, infaz ve koruma memurluğu, polis memurluğu ve orman mühendisliği olarak saptanmıştır. Çalışma, kadın egemen ve erkek egemen mesleklerde yer alan tokenleri grup üyeleri ve hakim grup üyelerinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Yapılan araştırma, tokenizmin boyutları olarak ifade edilen söz konusu deneyimlerin tamamını birlikte araştırması bakımından önem teşkil etmektedir. İlave olarak bu çalışma, söz konusu boyutların Türkiye'de araştırılması bakımından ilk olmakta ve önemli saptamalarda bulunmaktadır. Bu çalışma geleneksel olarak kabul görmüş rollerin bireylerin iş yaşamlarına kritik etkilerini açıklaması bakımından önem taşımaktadır. İkinci olarak söz konusu geleneksel rollerin iş yaşamında kim için hangi koşulda bariyere; hangi koşulda cam merdivene dönüştüğünün tespiti açısından bilgi vermektedir. Üçüncüsü, kadın ve erkeğe uygun görülmeyen mesleklerde yer alan söz konusu çalışanların kalıpyargılar nedeniyle yaşadıkları çatışma ve gerginliğin çözümü noktasında sessiz kalma, uzlaşma, müzakere etme veya çatışmayı sürdürme gibi yöntemlerin hangisine veya hangilerine başvurduklarını açıklamaktadır. Anahtar Kelimeler: Tokenizm, Toplumsal Cinsiyet, Statü, Kadın Egemen Meslekler, Erkek Egemen Meslekler. Traditional gender identities, roles and stereotypes attributed to women and men have caused some problems in the socialization process of individuals. Gender discrimination against women is one of these problems, thus, women have lower status in both social and organizational life.The phenomenon of tokenism, which is a derivative of gender discrimination, is the main theme of this study. Kanter (1977a)'s theory of tokenism states that individuals who are available in limited number in their professions face more problems than professions and workplaces where there is a balanced distribution among groups. Kanter called these experiences the dimensions of tokenism. The researchers who works on the tokenism after Kanter pointed out that there are different experiences apart from the experiences revealed by Kanter and that these experiences have different reflections on male and female tokens. In this study, performance pressure, boundary heightening, role encapsulation revealed by Kanter (1977a) and the status differences, occupational inappropriate and intrusiveness dimensions revealed by Yoder (1991, 1996, 2002) are handled together. In this context, the study was carried out with the aim of exploring the experiences of men in female-dominated professions and women in male-dominated professions. Professions dominated by women were identified as preschool teachers, nursing and stewardess. The professions dominated by men were determined as coaching, prison officers, police officers and forest engineering. The study was conducted with the participation of token group members and dominant group members in the female and male dominant professions.This conducted research is important since it investigates all of these experiences in question expressed as dimensions of tokenism together. In addition, this study is the first study in Turkey which is investigating these dimensions and it also reveals significant determinations. This study is important as it explains the critical effects of traditionally accepted roles on individuals' professional lives. Second, it provides information for the determination of `in which conditions and for whom the traditional roles in question becomes a barrier or a glass escalator in a professional life`. Third, it explains which methods the employees in the professions not suitable for women and men use to solve the experienced conflict and tensions they face due to stereotypes. Keywords: Tokenism, gender, status, male-dominated occupations, female-dominated occupations.
Collections