Radikal prostatektomi operasyonunda rabdoid sfinkterden geçilen sütürün inkontinans üzerine olan etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Başarılı bir radikal retropubik prostatektomi (RRP) etkili derin venöz komplex kontrolüne, gerektiğinde nörovasküler demetin korunmasına, su sızdırmaz ve geniş vezikoüretral anastomoz varlığına bağlıdır. Rabdosfinkteri de içeren vezikouretral anastomoz, yani çizgili kasın mesane boynuna fikse edilmesi, sadece uretranın kaudal retraksiyonunu önlemez bunun yanında üretranın daha anatomik pozisyonda yerleşmesini sağlar. Bu çalışmadaki amacımız rabdosfinkteride içeren vezikouretral anastomozlu hastalarda kontinans durumunu belirlemektir.Materyal ve Metod: Kasım 2004 ile Eylül 2010 tarihleri arasında aynı cerrah tarafından RRP yapılan 90 hasta çalışmaya alındı. Hastaların ortalama yaşı 64,3 ( yaş aralığı 51-78) idi. Bütün vakalarda, RRP esnasında vezikouretral anastomoz rabdosfinkteride içerecek şekilde uygulandı. Anastomozlar simfizis pubisin açısına ve pelvik yapının durumuna bağlı olarak ortalama 2,9 (aralık 0-7 adet) kesintili 2-0 vicryle ile gerçekleştirildi. Tüm hastalarda preoperatif total prostat spesifik antijen (tPSA), transrektal ultrason eşliğinde biyopsi (TRUS-Bx) ve tüm vücut kemik sintigrafisi yapıldı. İntraoperatif ve postoperatif hastaların kanama miktarı, operasyon süresi, hospitalizasyon süresi, kateterizasyon süresi ve patolojik değerlendirme değerleri kaydedildi. Bütün hastalara postoperatif 1., 3., 6. ve 12. ayda ped testi uygulandı. Ped kullanmayan hastalar `kontinan', günde 1 ped kullanan `hafif inkontinan', günde 2-3 ped kullanan `orta düzeyde inkontinan' ve 4 ped ve üzerinde kullanan hastalar ise `şiddetli inkontinan' olarak değerlendirildi.Bulgular: Operasyon öncesi PSA düzeyi ortalama 12,2 ng/ml (2,7-84 ng/ml) idi. Preoperatif TRUS-Bx sonuçları 7 hastada (7,7%) Gleason skoru 5, 53 hastada (%58,8) 6, 21 hastada (%23,3) 7 ve 9 hastada (%10) 8 olarak tespit edildi. İntraoperatif kanama miktarı ortalama 780 ml (150-3500 ml) idi. Ortalama operasyon süresi 103 dakika (60-200) olarak hesaplandı. Ortalama hastanede kalış süresi 4,6 gün (2-20 gün) ve ortalama kateterizasyon süresi 14,6 gün (9-28 gün) olarak hesaplandı. Postoperatif patolojik incelemede Gleason skoru 5 hastada (%5,5) 5, 43 hastada (%47,7) 6, 32 hastada (%35,5) 7 ve 10 hastada (%11,1) 8 olarak saptandı. Postoperatif ped testine göre 1.ay kontrolünde 38 (%42,2), 3. ay kontrolünde 48 (% 53,3), .6. ay kontrolünde 55 (%61,1) ve 12. ay takibinde 75 hasta (% 83,3) kontinan olarak tespit edildi.Sonuç: Standart RRP üzerinde yaptığımız vezikoüretral anastomoz tekniğindeki değişiklikle, üretranın pelvik tabana fiksasyonu sırasında daha anatomik pozisyona yerleştiğini, kaudal retraksiyonunu engellediğini ve fonksiyonel üretra boyunun uzun kalmasını sağladığın düşünmekteyiz. Ayrıca uretradan tam kat geçilen sütür üretrayı asarak kontinansa katkıda bulunmaktadır. Erken dönem kontinans oranlarımız literatüre kıyasla daha yüksek olmasına rağmen uzun dönem sonuçlarımız literatürle benzerdir.Anahtar Kelimeler: RRP, vezikoüretral anastomoz, inkontinans, rabdosfinkter Objective: The success of radical retropubic prostatectomy (RRP) depends on effective control of the deep venous complex, preservation of neurovascular bundles when necessary and water-tight and wide urethrovesical anastomosis. Including rhabdosphincter in the vesicourethral anastomosis, where striated sphincter is fixed to the bladder neck, not only prevents caudal retraction of the urethra but also provides more anatomically position. The aim of this study was to define the continence status in patients where rhabdosphincter was included in the vesicourethral anastomosis.Materials and Methods: Between November 2004 and September 2010, 90 cases who underwent RRP by the same surgeon in our clinic were taken into the study. The mean age of patients was 64.3 years (range 51-78). In all cases, during RRP vesicourethral anastomosis was performed include the rhabdosphincter. The anastomosis was performed with mean 2,9 (0-7) interrupted no.2-0 vicryl sutures, depending on the angulation of symphisis pubis and pelvic cavity. All patients preoperatively had total prostatic specific antigen level (tPSA), prostate biopsy accompanied by transrectal ultrasound (TRUS-Bx) and bone scintigraphy. Intraoperative and postoperative parameters were considered blood loss, operation time, hospitalization,time to drain removal and pathological examination. Pad test was performed to all patients at 1, 3, 6 and 12 months postoperatively. We defined patients as `continent? when they no need pad, as `mild incontinence? when they use only one pad daily, as `moderate incontinence? when they use two or three pads daily and as `severe incontinence? when they use more than three pads daily.Results: Preoperative total PSA value was 12,2 ng/ml ( range: 2,7- 84 ng/ml ). Preoperative TRUS-Bx results were found that Gleason scores were 5, 6, 7 and 8 in 7, 53, 21, 9 patients, respectively. Intraoperative mean blood loss was 780 ml. (150-3500). Mean operation time was 103 minutes (60-200). Mean hospital stay was 4,6 days(2-20) and mean urethral catheter removal time was 14,6 days (9-28). Postoperative pathology results were found that Gleason scores were 5, 6, 7 and 8 in 5, 43, 32, 10 patients, respectively. According to results of postoperative pad tests, 38, 48, 55 and 75 patients were defined as continent in first, third, sixth and twelfth months, respectively.Conclusion: We think that, our novel technique of vesicourethral anastomosis in standard RRP provides more optimal urethral position during fixation of pelvic floor and urethra, protect caudal retraction, preserve functional urethral lenght. Also strong fullthickness stitch on urethra provides better urinary continence by hanging urethra in our patients. Although our early continence rate is better, our long term continence rate is similar to literature.Key Words: Retropubic radical prostatectomy, vesicourethral anastomosis, incontinence, rhabdosphincter
Collections