Çocuk acil polikliniğine ilaç zehirlenmesi nedeniyle gelen çocuk olgularda demografik özellikler ve ailesel etmenlerin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çocukluk yaş grubunda olan intoksikasyon vakaları acil servislere olan başvuruların önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Gerek zehirlenme olgularının tüm acil olgular içersindeki oranı, gerekse zehirlenme olgularının içersinde ilaç zehirlenmelerinin oranı ülkeler arası ve aynı ülke içersinde bölgeler arası farklılıklar göstermektedir. Bu çalışmanın amacı çocuk acil servisine akut zehirlenme şikayeti ile başvuran olguların değerlendirilmesi, zehirlenmeyi kolaylaştıran risk faktörlerinin değerlendirilmesi ve demografik özelliklerinin saptanmasıdır.GEREÇ VE YÖNTEMÇalışmaya Bezmiâlem Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Acil Ünitesi?ne 14 Ağustos 2010 ile 10 Nisan 2011 tarihleri arasında ilaç zehirlenmesi nedeniyle başvuran 80 hasta prospektif olarak alındı. ilaç dışı zehirlenme olguları çalışma dışında bırakıldı. Acil girişimin ardından ailelere ve çocuklara sorulan sorulara verilen yanıtların kaydedildiği izlem formu aracılığıyla belgelendirildi. Anket verileri SPSS istatistik programı (versiyon11,5) kullanılarak Pearson Chi-Square ve Fisher?s Exact Test ile değerlendirildi. P 0,05 den küçük değerler istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.Çalışma sürecinde acil servise 218 hasta zehirlenme şikâyeti ile başvurdu. Çalışmaya alınan 80 hastanın yaş ortalaması 5,5±4,2 yıldı. Hastaların 36?sı kız ( % 45 ), 44?ü erkek (%55) idi. Olguların büyük bölümünü 0-5 yaş grubu hastaların (%67,5) oluşturduğu ve bu yaş grubunda erkek olguların, 6 yaş ve üzerinde ise kız olguların çoğunluğu oluşturduğu tespit edildi. Toksik maddeyi olguların %98,8?inin oral yolla aldığı, olguların %47,5?i toksini kolaylıkla ula?ılabilen yerlerden temin ettikleri, % 2,5?inin kilitli kapak sistemi olan ilaç kutusundan ilacı alarak zehirlendikleri, %88,8?inin tek toksine bağlı olarak zehirlendiği ortaya çıktı. Zehirlenmelerin %72,5 kaza ile %18,8?i intihar amaçlı olarak gerçekleştiği görüldü. intihar amaçlı gerçekleşen zehirlenmelerin büyük çoğunlukla adelosan yaş grubu kız çocuklarında görüldüğü saptandı. ilaç zehirlenmelerinde ilk sırayı analjezik/antipiretikler (%22,6), analjezikler ile zehirlenenlerin çoğunluğunu nonsteroid antienflamatuar ilaçlar (%13,8) olduğu, ikinci sırayı antidepresanlar(%15,1), antidepresanlar ile zehirlenenlerin çoğunluğunu (%11,3) selektif seratonin geri alım inhibitörleri oluşturmaktaydı. Hastaların%83,8?inin çocuk acil gözlem odasında, %16,3?ünün de çocuk yoğun bakım ünitelerine yatırılarak izlendiği saptandı.SONUÇLAR1)Sonuç olarak ilaçlara bağlı zehirlenmelerin halen önemli bir sorun olduğu ve geçmiş yıllar ile kıyaslandığında belirgin bir azalma olmadığı saptandı.2) Çalışmamıza alınan 80 olgudan yalnızca 2 ?sinin (%2,5) zehirlenmesine neden olan ilacın kilitli kapak sistemi bulunuyordu. Fakat bu hastalar 3 ve 4 yaşlarında kaza ile zehirlenen hastalardı. Sonuç olarak bu yaşlarda kilitli kapak sistemine rağmen çocukların ilaçlara erişebildiği ve bu yöntemin ilaç zehirlenmeleriyle mücadelede yetersiz olduğu görüldü. Ülkemizde üretilen kilitli kapak sistemlerinin zehirlenmelerle daha etkin bir mücadele için tekrar gözden geçirilmesi ve zorunlu hale getirilmesi için yasal düzenlemelerin yapılması gerektiği ortaya çıkmaktadır.3)Çalışmamızdaki anne ve babaların sosyo-kültürel, eğitim düzeylerinin düşük olduğu görüldü. Sonuç olarak ilaç zehirlenmeleriyle mücadelede aile eğitiminin önemli olduğu görüldü.4)Çalışmamızda ilaç zehirlenmelerinin ardından hastaneye ulaşma süresinin benzer çalışmalarla kıyaslandığında daha kısa olduğu görüldü. Olguların hastanemize ulaşım süresinin kısa olmasının hastanemizin şehir merkezinde olmasından ve şehrin birçok bölgesinden toplu ulaşım araçlarıyla kolaylıkla erişilebilme özelliğine sahip olmasından kaynaklandığı görüldü.5)Çalışmamızda ailelere zehir danışma merkezinden haberdar olup olmadıkları sorulduğunda sadece 13 olgu (%16,3) bu merkezden haberdardı. Bu merkezlerin gazete, dergi, bilgisayar gibi iletişim araçları yardımıyla halka duyurulması ve bilgilendirilmesi gerekliliğine dikkat çekildi. Significant number of emergency applications during childhood period is due to intoxication. The ratio of intoxication cases among all emergency application and besides this, the number of drug intoxications among all intoxications does change according to the state and even the different region of the state involved. The aim of this study is to evaluate the children applied with complaint of acute poisoning to emergency unit, and to detect risk factor making intoxication easy of acute intoxication cases.MATERIAL AND METHODBetween 14 August 2010 ? 10 April 2011, children applied with drug intoxication to Bezmialem Vakıf Unıversity the School of Medicine, Pediatrics Department Child Emergency Unit were included in the study. Non-drug poisoning cases were excluded. Urgent intervention is recorded responses to questions asked after the children and families dokumented through follow-up form. The survey data is examined by using SPSS statistical software (version 11,5) by using the Pearson Chi-Square and Fisher?s Exact Test. P less than 0,05 was considered statistically significant.During this time, 218 patients were applied to emergency unit with complaint of intoxication. Mean age of 80 patients was 5,5±4,2 years. Out of 80, 36 patients (% 45) were girl, 44 boys (%55). Most of the patients (%67,5) were between 0-5 years old, in this age group, most of the patients were boys but opposite to this, over 6 years old were mostly girls. Toxic material were taken orally by %98,8 of the cases. In 47,5% of cases, toxine were taken from the easily reached places, in 2,5% of cases, the children took the toxine from it is own boxes. And in 88,8% of cases, intoxication was due to single agent. Intoxications happened accidentally in 72,5% of cases, and 18,8% for suicide purpose. Intoxications due to suicide were seen mostly among adelosent girls. Among drug intoxication, most frequently seen agent was analgesics/antipyretics (22,6%, among them mostly nonsteroid antienflamatuar 13,8%), and then antidepresant drugs (15,1%, among them mostly seratonin spesific re-uptakeinhibitörs (11,3%). 83,8% patients were found to be followed up in Child Emergency Follow ?up Unit while 16,3% were hospitalized and followed up in Child Intensive Care Unit.RESULTS1) As a result; Poisonings due to drugs is still a major problem and was not a significant reduction compared with previous years.2) It is considered that there is a significant need on the legal implementation requirements on the locked medicine chests. According to the work done, there are locked medicine, chests cases only on the 2,5% of total 80 patients. However; these patients were the 3 and 4 years old children. As a result of the survey,it is considered the children even the 3 and 4 years old ones could reach to the medicines and the locked medicine chest system could be not effective as it is expected.3) It is understood that the social-cultural and education level of the parents of the children is low. As a result of the study; it is obvious that the education level of the parents have a significant role on this kind of cases.4) According to our study, the duration of drug poisoning and then transport to the hospital was shorter compared with similar studies. The result is supported with the fact that our hospital is in the city center and many areas of the city?s public transport is nearby the hospital.5) We asked families whether they are aware of poison control center. Only 13 cases (16,3%) were aware of this center. It is emphasized that these centers have to be announced in the newspapers, magazines, internet and other media communication organizations.
Collections