Türkiye`de vergi kaçakçılığı, başlıca sebepler, etkiler ve önlemler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
98 ÖZET ¥E SONUÇ Sağlam finansman kaynağı olarak, devletin gelir ihtiyacının karşılanmasına yönelik alınan vergi, ayrıca; iktisadi istikrarın ve iktisadi kalkınmanın sağlanması, adil gelir paylaşımı vs. gibi iktisadi, sosyal nitelikteki amaçlara da hizmet etmektedir. Dolayısıyla, iktisadi, sosyal, hukukî özellikleri olan vergileme olayında ana unsur; vergi mükellef veya sorumlularının vergi kanunlarınca belirlenen görevlerini yerine getirmeleri, kendilerine düşen vergileri tam ve zamanında ödemeleri,, devletin de kendisinden beklenen kamu hizmetlerini yapabilmesi için vergileri etkin ve zamanında tahsil edebilmesidir. Buna karşılık, vergileme olayının temel sorunu olan ve vergi kanunlarına aykırı davranılarak, vergi borcu doğduğu halde; elde edilen gelirin kısmen veya tamamen gizlenip, vergisinin az odenilmesi veya hiç ödenilmemesi şeklinde tanımladığımız vergi kaçakçılığı ise; toplum üzerinde iktisadi, sosyal, siyasal ve kültürel yaşantı da birtakım menfi etkiler yapmakta; ülkemizde yıllardan beri süregelen enflasyon, İşsizlik, bütçe açıkları, adaletsiz geliri dağılımı, iktisadi istikrarsızlık vs. gibi sorunların temelinde yeralmaktadır. Tamamiyle tespiti çok zor olan, ülkeden ülkeye farklılık arzeden vergi kaçakçılığı hakkında; VUK`muz açısından başlıca üç tür ceza söz konusudur. Bunlardan ilki, kaçırılan verginin üç katı olarak tespit edilen `mali ceza` (m.345), diğerleri de, 3 ay ilâ 3 yıl arasında değişen `hapis` ve `meslekten men` cezalarıdır (m.359/1). Ayrıca, bunlara ilâveten, teşhir (m. 5/5) ve işyeri kapatma (mük.m.354) cezaları da uygulanmaktadır. Kaçakçılığı teşvik edenlere de. mali ceza, fiili işleyenler hakkında verilen cezanın aynısı olmakta (m.346): yardım edenler açısından ise, tayin edilen cezanın dörtte bir: (m.347) uygulanmaktadır. Hürriyet: bağlayıcı. cezalar, VUK'nunda zikredilen kaçakçılık hallerinden (m.344) UR altı bent için sözkonusu olup; hu fiillere, kamu düzenini ihlâl nitelikleri ağır bastığı için hapis cezası verilmektedir.(52). Kaçakçılığa teşebbüs fiillerinde (m.358) ise, henüz bir vergi kaybı ortaya çıkmadığından, bu fililer için mail ceza sözkonusu olmayıp, 1 ay ilâ 1 yıl arası değişen hapis ve meslekten men cezalan uygulanmaktadır (m.360/1). Vergi kaçırma sebeplerini hukuki, İdari ve ferdi olmak üzere üç grupta toplamak mümkündür. 52) Bkz; M.Oncel.. Çağar, vs Kısrrtruîü, a.g.s., s.260.97 Yergi kanunlarının sık sık değişmesi, kanun ve vergilerin çokluğu, istisna ve muaflıkların fazlalığı, vergi türleri ve vergi af kanunlarının sıklığı kanundan doğan başlıca sebepleri oluşturmakta; Vergi inceleme ve denetiminin yetersizliği, vergi idarelerinin yetersizlikleri, bilgi işlem sistemindeki gecikmeler ve mükellefle işbirliğinin yeterince sağlanamaması ise idari sebeplerin başlıcalarını oluşturmaktadır. Vergi kaçırmanın ferdi sebeplerine gelince, en önemli faktör, vergi bilincinin yeterince geliştirilmemesi olup; bunu muhasebecilik sisteminin kaçakçılığa alet edilmesi^ izlemektedir. Mal ai!m-satim;nîn veya hizmetin gizlenmesi, giderlerin şişirilmesi, yeniden değerleme ve amortisman hileleri, beyanname verilmemesi veya eksik beyanda fouiunuimass, işe başlamanın gizlenmesi, haksiz olarak götürü usulden veya vergi muaflığından faydalanılması ve belgeler üzerinde hile yapılması ise vergi kaçırma usullerinin başlıcalarını teşkil etmektedir. Yaptığımız araştırmaya göre, bütün bu usuller ülkemizde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu sebepledir ki, Yurdumuzda vergi kaçaklar: sürekli artmaktadır. Ülkemizdeki vergi kaçağsn: tespit edebilmek amacıyla, önce, gelir, kurumlar, veraset ve intikal vergileri ile gider vergilerinde kaçırılan vergi miktarların; bulduk. Daha sonra, bu vergilerden hareketle, toplam vergi kaçakçılığın; tespit ettik. Ulaştığımız sonuçlar kısmen Şöyledir; a) Gelir vergisinde kaçsnian vergiler, 1 360-1 36S yıllarında, toplam gelir vergisi tahsilatının %70'îne; 1970-1373 yıllarında %194;üne; 1380-1930 yularında da, tahsilatın %213'üne ulaşmıştır. Ençok kaçakçılık bu vergide yapılmakta olup;.1990 yılı itibariyle, yaklaşık 13 trilyon TL.lik tahsilata karşılık, 33 trilyon TL vergi kaçırılmıştır. b) Kurumlar vergisinde kaçırılan vergiler, 1960-1963 yıllarında toplam kurumlar vergisi tahsilatının %28 ine; 1970-1973 yıllarında %65ine; 1980-1990 yıllarında İse %98`ine varmıştır. 1990 yılı itibariyle, tahsil edilen vergi yaklaşık 5 trilyon, kaçırılan vergi ise 4,5 trilyon TL dolayındadır. c) Veraset ve intikal vergisinde kaçırılan vergiler, 1960-1969 döneminde bu verginin toplam tahsilatının %43'üne; 1970-1979 döneminde %100`üne; 1980-1990 (53) Muhasebecilik sistemi. 1983 yshna gelinceye dek, uzun yıllardan beri yasal statüye kavuştunimarîKşî;. 1389 yıl; yansında, getirilen mali rr.üşavfnik kurumu yenidir, dolayssıyla hakkında fikir beyan etmek için henüz vakit erkendir.38 döneminde de %84'üne tekabül etmektedir. 1990 yılı itibariyle, vergi tahsilatı 70, vergi kaçağı İse yaklaşık 60 milyar TL dolayındadır. d) Gider vergilerinde kaçırılan vergiler. 1980-1369 yılian için. gider vergileri tahsiiaf inin %15'ine; 1970-1979 yıllarında %38'ine; 19S0-1990 yıllarında ise %30'una' ulaşmıştır. 1990 ysiî itibariyi©, vergi îahsiiaiı yaklaşık 13 trilyon, vergi kaçağı ise 3.8 trilyon TL civarındadır. Toplam vergi kaçakçîliğı ile toplam tahsilat arasındaki nispet şöyledir; 1960-1969 döneminde kaçırılan toplam vergiler, bu yıllardaki toplam vergi tahsilatının %47'sine; 1970-1979 döneminde %142'slne: 1980-1990 döneminde ise, %123'una ulaşmaktadır. Görüldüğü gibi, ele aldığımız 30 yıllık dönemin ilk 10 yılında tahsil edilen toplam vergi gelirlerinin yaklaşık yarısına ulaşan vergi kaçakçılığı; ikinci dönem (1970-1979) ile üçüncü dönemde (1980-1930). vergi tahsilatının 1,5 katına yaklaşmakladır. Diğer taraftan, toplam vergi kaçakçılığı; 1980-1990 döneminde, konsolide bütçe yatırımlarının yaklaşık 5,5 katına ulaşmış; bu dönemde, bütçe açığının ise 5 katına varmıştır. Dolayısiyle, vergi kaçağının azaltılması veya önlenmesi halinde, bütçe açığı diye bir sorunun kalmayacağı, bütçelerimizin devamlı fazla vereceği aşikârdır. Yine, 1980-1 990 döneminde, konsolide bütçe toplam gelirlerinin %106'sına ulaşan vergi kaçakçılığı; aynı dönemde, GSMH'nın %20`slne varmıştır. Halbuki, ülkemizde, bu dönemdeki vergi yükü %15,3'tür. ulaştığımız bu sonuç, Türkiye'de vergi kaçakçılığının boyutunu ve son yıllarda kaçırılan toplam vergilerin, GSMH'nm-l/5'ina ulaştığını göstermektedir. Bu hacimdeki vergi kaçakçılığının da, ülkemizin iktisadi, mali ve sosyal yapısında olumsuz etkiler doğuracağı muhakkaktır. Bu etkileri iktisadi, mali ve sosyo-psikolojik olmak üzere öç gruba ayırmak mümkündür. Vergi kaçakçılığının mali etkisi denilince, İlk akla gelen, kamu gelirlerini azaltmasıdır. Finansman sorunu, bu etki sebebiyle yerine getirilmeyince; kendileri yapıları gereğince birtakım sakıncalar da taşıyan başka yollara başvurulmakta; böylece ya vergi oranları artırılmakta veya yeni vergiler konulmakta, yahut borçlanma iîe emisyona gidilmekte, buniarda iktisadi açıdan başka sorunlara yolaçrnakîadır. iktisadi etkilerine gelince; iktisadi kalkınma İçin zaruri olan uzun vadeli sanayi yatırımlarının istenilen şekilde gerçekleştirilememesine, önemli projelerin finansmansızlık sebebiyle bitirilememesine yolaçan vergi kaçakçılığı: hem bütçe açıkları vasıtasıyla, hem de mal ve hizmet talebi şeklinde piyasaya çıkıp, talebi canlandırıcı etkisiyle iktisadi istikrarı bozmakta; vergisini kaçırmayan veya kaçıramayan firmalar33 aleyhine haksız rekabete sebep olmaktadır. Sosyo-psikolojik açıdan, vergi kaçakçılığı, gelir dağılımını daha adaletsiz hale sokmakta, vergi yükünü dürüst mükellefler aleyhine ağğırlaştırmakta. vergi adaletsizliğini artırmakta, sonuçta bu mükellefleri de, imkânlar, ölçüsünde, kaçakçılığa teşvik etmektedir. Şu halde, bütün bu olumsuzluklara son vermenin temel çaresi, vergi kaçakçılığını önlemektir. Vergi kaçakçılığını önlemek, hiç değilse azaltmak için alınması gerekli önlemleri şu şekilde sıralayabiliriz; a) Vergi Kanunlarında istikrar sağlanmalı. sık sık değişikliklere gidilmemelidir; b) Af kanunları ve benzer nitelikteki uygulamalara çok nadir hallerde başvurulmalıdır; c) Vergi sistemi basit. sade. anlaşılır hale sokulmalı, gereksiz formalitelerden arındırılmalıdır; d) Halka açık şirketleşme teşvik edilmelidir; e) Vergi güvenlik önlemleri gözden geçirilerek, etkinlikleri aranmalıdır f) Mali müşavirlik kurumu etkinleştirilmesi)54), suistimallere fırsat verilmemelidir; g) Vergi idareleri reorganize edilmeli, verginin süratli ve sağlıklı bir şekilde toplanmasına yönelik bir yapıya kavuşturulmalıdır h) Vergi reform komisyonu kurulmalı, kendisinden beklenen fonksiyonlar! yerine getirmelidir i) Vergi dairelerinde bilgi işlem merkezleri yaygınlaştırılmalı, tüm ülke otomasyon ağına katılmalıdır. Bu alanda, nitelikli personel istihdamına önem verilmelidir; Vergi denetimi sağlıklı bir yapıya kavuşturulma;, hem vergi idaresi personeline, hem de inceleme ve denetim görevini üstlenen uzman personele gerekli ölçülerde maddi imkânîar sağlanmalıdır; k) İnceieme-deneîim birimleri arasında koordinasyon ve işbirliği îemin edilmeli; hertürlü teknik araç, gereç ve donanım kolayîîğ; yaraşıra, Inceleme-denetim elemanları için, çeşltii faaliyet kollarında uyguîamali olarak uzmanlaşma yoluna gidilmelidir; I) Mükellefe yönelik eğiîicl-öğreîicl programlar düzenlenmeli, meselâ televizyonda haftalık bir `vergi köşesi'` şeklinde, bir program tanzim edilmeli, vergi ve benzeri konular {54} Mali defterlerin (tutulması mecburi olan defterlerin) tasdikinin, noterlerden alınıp, maîi müşavirlere verilmesinin daha uygar, olacağı kanaatindeyiz. (55) Bkz: 7.2.1. Vergi İdaresinin Rsorganizasyonu, dipnot 35, s. S3.100 sürekii gündemde tutulmalı, mükellefte vergi ödeme bilinci yerleştirilmeye çalışılmalıdır; m) Belge düzeni sağlanmalı; bunun İçin etkin bir denetim, kalifiye eleman ve teknik donanım iie beraber hızlı ve etkili bir ceza sistem» de uygulanmalıdır. Âlıcı-satıcı arasında fatura pazarlığına imkân vermeyen ve kesinlikle fatura alımını teşvik eden bir vergi iade sistemi geliştirilmelidir: n) Mali yargıda süratlilik temin edilmeli; teşhir, işyeri kapatma cezalarının kapsam ve etkkinlikler artırılmalı; kaçakçılık ve kaçakçılığa teşebbüs fiilleri İçin verilen hürriyeti bağlayıcı cezalar, aktif bir şekilde uygulanmalı, paraya çevrilme hali çok nadir durumlarda yapılmalıdır. Kanaatimizce: hukukî, idari,, sosyal ve psikolojik açılardan öne sürdüğümüz bu önlemler, bir bütün halinde, karar! * bir şeklide uygulanırsa; `vergi verilir` mantığı yerine `vergi alınır* kuralı hakim olacak, sonuçta, bugün konsolide bütçe gelirlerin! aşan vergi kaçakçılığı belirli bir süre sonra asgari hadde inerek, önemli bir sorun olmaktan çıkacaktır. The subject matter of our study is Tax Evasion in Turkey (its main reasons, effects and measures); and the our purpose is to exhibit the reasons, ways and effects of tax evasion and to offer effective solutions in order to prevent or reduce the chronic probiem which has reached a great amount in Turkey. Tax evasion which is defined as paying in small amounts or even making no tax payment by means of not declaring the income partly or thorougly, though the tax was in due, contrary to the taxation laws, is the main source of inflation, unemployment, budget deficit, unequal income distribution, economic instability and etc. existing for a long time in Turkey. There are three kinds of penalties for tax evasion in Turkey; `tax penalty`, `imprisonment` and `prevention from the occupation`. On the other hand '`pillorying` and `workshop sealing` penalties are aiso in due. The main reasons of tax evasion are: frequent changes in taxation laws, the abundance of taxation laws, the excess of exemptions and immunizations, various kinds of taxation laws and the density of tax arnnety laws. These are reasons resulting from the laws. Snadequancy of tax investigations and auditing; insufficiency of tax administrations; delays in the operations of computer system and not having a widespread network of automation; and lack of collaboration with the taxpayer are the administrative reasons. Lack of consciousness of paying the duty by the responsible taxpayer and the accounting system ( not gained a legal status until i 989} which is utilized for the tax evasion consist of the individualistic reasons. The major ways of tax evasion are; not declaring the real purchase - and - sale of the goods and services; exaggeration of the expenditures, revaluation and devaluation frauds; imperfect statement or not even stating; undeciaring the start of the business, getting use of lumpsum tax system and immunization illegally and falsification on the documents. Recently (1980-1990), tax evasion has reached the 1.5 times of tax collection, and the share of Income Tax makes up the great portion by 61.3 % in the total tax evasion. It was five times more than the consolidated budget deficits; one fifth (20 %) of the GNP during the same period. From the fiscal point of view, tax evasion reduces the public revenues and in economic sense, it upsets the development and economic stability and thus causes unfair competition. From socio-psychoiogic point of view, tax evasion puts the tax burden on the shoulders of honest taxpayers; and by making the income distribution more unequal it causes Inconfidence to the Fiscal Administration and the State. Measures that can be suggested to prevent or at least to lessen such a chronic problem are: a) stability in taxation laws should be obtained, b) Public corporations should be established, c) Tax safety measures should be put in power, d) institute of Chartered Public Accountants should be given effectiveness, e) documentation system should be provided, f) the effectiveness of penalty system should be increased, g) Tax Reformation Committee should be established, h) Tax Administration should be reorganized and authoritative effectiveness should be given, i) Computerization should be made widespread, j) Tax investigation and auditing should gain a powerful structure, k) The problems of the investigation and auditing officers should be solved and 1} the measures to bring tax liability consciousness should be taken. iX
Collections