Bekir Fahri (İdiz) hayatı-edebi kişiliği-eserleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET YÜKSEK LİSANS TEZİ BEKİR FAHRİ (İDİZ) HAYATI-EDEBÎ KİŞİLİ?İ-ESERLERİ Abdullah ARSLAN Danışman: Yard. Doç. Dr. Osman GÜNDÜZ 1996, Sayfa: Jüri: Yard. Doç. Dr. Osman GÜNDÜZ 1876 yılında Midilli'de doğan Bekir Fahri, 1938'de İstanbul'da ölmüştür. Bekir Fahri, 1890'h yıllarda Mülkiye Mektebi'nde okurken Jön Türk çevrelerine katılmıştır. Jön Türkler arasında ikinci veya üçüncü derecelerde faaliyetlerde bulunmuştur. Bu faaliyetlerinden dolayı istibdat yönetimi tarafından maWcumiyete uğramıştır. Bekir Fahri, bu yıllarda yayın hayatına atılmış olduğu hâlde; H Meşrutiyet'in ilânından sonra Mısır'dan yurda döndüğü yıllarda `Jönler` romanım yayınlamıştır (1910). Aynı yıl içerisinde `Piyano` ve bu derginin devamı olan `Düşünüyorum` dergisinde, `Avdet` ve `Efendi Mebus Çıkıyor` adlı hikâyelerinin yanında `Mülâhaza-i Edebiye` genel başlığıyla benimsediği naturalist görüş çevresinde edebiyat-sanat ve romanla ilgili fikirlerini neşretmiştir. Adı geçen dergilerin kapanmasından sonra Bekir Fahri 'nin yazılan 1913 yılında `Rübâb` mecmuasında görülmektedir. Bu dergide, Bekir Fahri'nin `Bu Kadın`, `Bu Gece`, `Şehîr-i Hayalimde`. `Gel` ve `İğbirar` adlı `fantezi- hikâye`lerinden başka, `Rebâb-ı Aşk` ve anlaşıldığı kadarıyla kendisinin Mısır'a gitmesi üzerine tamamlanmamış olan `Nermin'in Mektupları` adlı iki uzun hikâyesi yayınlanmıştır. Bekir Fahri'nin bu hikâyeleri de ruh tahlilleri ve anlatım teknikleri bakımından romanına kıyasla zayıftır. Savunduğu naturalist seviyeyi yakalayama mıştır. `Rübâb` dergisinde, tiyatro ve natüralizmle ilgili görüşlerini ihtiva eden `Sahne ve Tenkit` (1-ü) ile 1914 yılında Kahire'den gönderdiği `Ruh Sanatımız` adlı yazılan da yayınlanmıştır. Yine bu dönemde, Bekir Fahri'nin naturalist tavır ve Zolavari edebiyat anlayışım eleştiren Ahmet Nebil. Baha Tevfik. Şehabettin Süleyman ve bir okuyucunun yazılarına rastlamak mümkündür. Hakkında yazılanlar ve kendisine ait bazı yazılar. Bekir Fahri'nin Herbert Spencer'in `De l'Education` adlı eserim Türkçe'ye çevirdiği hâlde yayınlama dığım; aynca `İntihar` adlı bir tiyatro eseri yazma çalışmalanndan da vazgeçtiğini göstermektedir. Kendisinin sanata olan ilgisinden dolayı, güfte ve beste çalışmalanyla da amatör olarak uğraştığı anlaşılmaktadır. Zola'mn öğretisine sonuna kadar sadık kalmış olan Bekir Fahri, hikâyele rinde olmasa da, bazı üslûp bozukluklarına rağmen romanında natüralizmin ilkelerim başanyla uygulamıştır. ABSTRACT MASTER THESIS BEKİR FAHRİ (İDİZ) LİFE-LİTERARY CARACTER -WORKS Abdullah ARSLAN ADVISER: Assistant Professor: Osman GÜNDÜZ 1996, Sayfa: Juts': Assistant Professor: Osman GÜNDÜZ Bekir Fahri born in 1876 in Midilli and died 1938 in İstanbul. While Bekir Fahri was attending Mülkiye Mektebi in 1890, than entered to June Turcs gruoup. He had the second or third place betwen that group. He was arrested by Ottoman State security. İn spite of he started the writing and press life, he pressed his famous novel `Jönler` after announced DL Meşrutiyet in 1910. in the same year he pressed his two stories `Avdet` and `Efendi Mebus Çıkıyor` in Piyano and Düşünüyorum magazines. Than he pressed his thought about art ant literatures in the naturalistic ideas, above `Mülâhaza-i Edebiye` titles. After closing that magazines his writings ar shown in Rübab magazine. İn the same magazine he pressed his short fantasia stories: `Bu Kadın`, `Bu Gece`, `Şehr-i Hayalimde`, `Gel` and `İğbirar`; the long stories: `Rebâb-ı Aşk` and a half story `Nermin'in Mektupları`. He pressed his naturalistic ideas writings with title of `Sahne ve Tenkit` and `Ruh Sanatımız` in Kahire 1914. İn the same period, he was been critisazed by Ahmed Nebil, Baha Tevfik, Sahabettin Süleyman and one of his readers. One of them tells that a translation of Bekir Fahri from Spencer `De L'Education` was not pressed by him. Than it shows that Bekir Fahri giver up pressing his plays for theatre. He made songs and composed many music workings. He is successful}' writer of Naturalism school in spite of he is not enough good for his proses.
Collections