Eski Türk resminde mekan-yüzey sorunu ve Dinçer Erimez
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
I ÖZET YÜKSEK LİSANS TEZİ ESKİ TÜRK RESMİNDE ÜEKÂN-YÜZEY SORUNU VE DİNÇER ERİMEZ Osman KILIÇ Danışman. Yrd.Doç. Erol KILIÇ 2QÛ0-Sayfa:121 Jüri: Yrd.Doç.Dr. Erol KILIÇ Prof. Babek KURBANOV Yrd.Doç. Mehmet KAVUKÇU 1950'lere kadar Batı etkisinde gelişen Türk resmi Sanayi-i Nefise'nin alışılmış akademi tarzını aşamamıştır. Daha çok devlet güdümlü olan bu anlayışı, çok partili demokratik yapılanmaya geçiş sürecinde Türk resminde bir sorgulamanın, bir kimlik sorununun tartışılmaya başlamasıyla aşıldığını görüyoruz. Ulusallık ve evrensellik kavramlarının düşün hayatımıza girdiği o dönemlerde, bir kısım sanatçılarımız ulusal anlamda yerli kaynakların birikimlerinden esinlenmiş ve çağdaş yorumlarla yeni sentezlere gitmişlerdir. Tezimizin esas konusu olan sanatçı Dinçer Erimez'in resimlerinde özellikle Uygur resminin mekân-yüzey ve biçimsel yaklaşımları sözkonusudur. Tezimizin amacı da Dinçer Erimez'in resimlerinin Türk resminin kesintisiz devam eden Uygur resmi ile ne denli benzerlikle kurduğunu, örtüşen yönlerini ve farklılıklarını, mekân-yüzey ilişkisi açısından değerlendirmeye tabi tuttuk. 1900 yılı başlarında Batı sanatçılarının alışılmış kendi resim geleneklerini terk ederken, doğu dünyasının Mistizmasını keşfettiğini ve Türk-lslâm sanatları da dahil tüm doğu sanatlarından plastik anlamda nasıl etkilendiklerini biliyoruz. Bizim sanatçılarımız ise çağdaş resmin plastik sorunları ile 1950'lerden sonra ilgilenmeye başlamışlardır. Tezimizde yöntem olarak, eski Türk sanatlarını (Hun, Göktürk, Uygur ve Osmanlı) tek tek ele alarak bu dönemlerin resme yaklaşım biçimlerini ve resimlerdeki mekân-yüzey ve biçim ilişkilerini inceledik. İslâm sonrası minyatür resmini de incelediğimizde gördük ki; Uygur'lar döneminde şekillenmeye başlayan figür biçimleri, mekân ve yüzey anlayışı minyatürlerde de kesintisiz olarak devam etmiştir. Son dönemin en önemli Nakkaşı Levni'nin minyatürlerinde dahi Uygur resminin etkileri görülür. 1950 sonrası, özellikle 1950- 70'lerdeki Türk ressamlarının eserlerinde eski Türk sanatlarının yansımalarını görmek mümkündür. Dinçer Erimez'in resimlerini incelediğimizde, sanatçının eski Türk resimleri ile olan ilişkisi daha çok plastik çözümlemelerle ilgilidir. Sanatçının eserlerinde ilk bakışta, eski Türk Otantizmi ile çağdaş sanat normlarının iç içe örtüştüğü ve bunun lirik bir Melankolizm içinde biçimlendiğini görürüz. Bizi eski Uygur resimlerine götüren yönü ise, biçimlerin yüzeysel plastiklendirilmesi, fonun dekoratifsel, renklerin yüzeysel, çocuksu, (saf, temiz) ve coşkulu anlatımıdır. Sanatçı resimlerinde görmeye alıştığımız deformasyonun dışında ironik konular ve nü, natürmort çalışmalarıyla eski konumunu yenileyen, yenilerken de arayışlarını farklı dinamiklerle sürdüren bir anlayış içerisindedir. Dinçer Erimez'i; bütün bu sanatsal çabaları ortaya koyarken; genlerine işlemiş olan, kendi tarihi coğrafyasının değerler birikimini çağdaş plastik bir biçimlendirme ile anıtsallastırdığını söylersek abartmamış oluruz. ABSTRAC MASTER THESIS THE PROBLEM OF PLACE-SURFACE IN OLD TURKISH PAINTING AND DİNÇER ERİMEZ Osman KILIÇ Supervisor: Yrd.Doç. Erol KILIÇ 2000 -PAGE: 121 Jury: Yrd.Doç. Erol KILIÇ Prof. Babek KURBANOV Yrd.Doç. Mehmet KAVUKÇU Turkish painting, which developed under the influence of the West till 1950s, has not been able to pass beyond the usual academic style of Sanayi-i Nefise. This approach was rather based on the state authority and began to be passed over with the discussion of the problem of identity in Turkish painting during the passge to democratic formation. The concepts of nationality and universality had just begun to penetrate in to our world of thought in this period and some artists turned to new synthesis with modern interpretations as i.nspired by these new sources on the national level. The printings of Dinger ERİMEZ, the main subject-matter of our thesis, carry place- surface and formal approaches of the Uygur painting. So the aim of our thesis is to find out the resemblances the differences betweenand we dealt with them with regards to the place-surface relation. While the western artists abondoned their own conventions as they were influenced by the Mysticism of the Eastern world, in the early 1900s,our artists started to get interested in the plastic problems of the modern painting after 1 950s. We dealth with the old Turkish arts one by one in our thesis and their approaches to painting and the place-surface and form relations in their paintings. The analysis of Post-Islam miniature showed us that the forms of figure in Uygur's period went on without interruption in the same sense. We can observe the influence of Uygur painting even in the miniatures of Levni, the most important painter of the recent times. It is also possible to see the reflections of the old Turkish arts in the works of post-1950 artists. As for Dinger ERİMEZ, he is rather concerned with the plastic synthesis. We see at first look in to his paintings that the old Turkish Authenticism and modern art norms coincide and take shape in a lyrical melancholy. What leads us to old Uygur paintings in his works is the surface painting of the forms, the decorative expression of the background, the superficial, childish and emotional expression of the colours. The artist is always in a dynamic process of developing himself and seeking some new ways to express himself. It would not be an exaggeration to state that Dinger ERİMEZ has commemorated the collection of the values of his own geography in a modern formation of plastic art.
Collections