Erzurum`da kuyumculuk ve sorunları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET YÜKSEK LİSANS TEZİ ERZURUM'DA KUYUMCULUK VE SORUNLARI Ruhi KONAK Danışman:Yrd.Doç. Ömür KOÇ 2001-SAYFA: Jüri:Yrd.Doç. Ömür KOÇ Orta Asya kurganlarında yapılan arkeolojik kazılarda, Türk maden sanatına ait çok sayıda eser bulunmuştur. Günlük kullanım eşyaları ve kuyumculuk örneklerinden oluşan bu bulgular yardımıyla, Türk maden sanatının Neolitik devirde başladığı anlaşılmaktadır. Bu eserler üzerinde Orta Asya hayvan üslubunun karakteristiği hakimdir. Göçebe Türk topluluklarının yerleşik hayata geçerek Islam dinini kabul etmelerinden sonraki döneme ait maden sanatı örneklerinde, İslam sanatı etkileri görülür. Selçuklular döneminde bu etkinin olgunlaşarak özgün ve nitelikli eserler üretildiği dikkati çekmektedir. Osmanlılarla birlikte geleneksel sanatların tüm kollarında olduğu gibi maden sanatı ve kuyumculuk alanında da yüksek kalitede eserler üretilmiştir. 19. yüzyılla birlikte Osmanlı sanatında gözlenen batılılaşma eğiliminden kuyumculuk sanatı da olumsuz bir şekilde etkilenmiş ve geleneksel yapısında bozulmalar meydana gelmiştir. Yüksek lisans tez konusu olarak çalıştığım `Erzurum'da kuyumculuk ve sorunları` başlığı altında yaptığım araştırmalar neticesinde anlaşılmaktadır ki; Osmanlı İmparatorluğunun önemli merkezlerinden biri olan Erzurum'da yöresel imkânlar ve eğilimler doğrultusunda kuyumculuk sanatı gelişmiştir. Telkari, kakma, çakma (stamra) ajur, kalem-işi, savad, güherse, vs. teknikler kullanılarak takılar üretilmiştir. Günümüz Erzurum kuyumculuğu, 19.yy Osmanlı sanatında batılılaşma eğilimiyle başlayan bozulmanın Türkiye kuyumculuğuna olumsuz yansımalarını açık bir şekilde göstermektedir. Yetersiz malzeme, desen, motiften oluşan tasarım ve teknik bilgisizliğin yanı sıra pazar sorunlarından dolayı Erzurum kuyumculuğu geleneğinin çok gerisinde bir yerde bulunmaktadır. T.C. YÜKSEKÖĞRETİM KURULU II ABSTRACT MASTER THESİS TRADE OF A JEWELLER AND IT'S PROBLEMS İN ERZURUM Ruhi KONAK Supervisor :Yrd. Doç. Ömür KOÇ 2001-PAGE: Jury:Yrd.Doç. Ömür KOÇ A great dozen artifacts of the Turkish mine art have been found in the archeological excavations carried out in the khurgans of Mid-Asia by the aid of such finding, as jewelry samples and fools for daily use, we have come to conviction that Turkish Mine-Art extends back to the Neolithic periods. General characteristics of the animals of Mid-Asia are bearing their mark on such works. In the artifacts of the mine arts belonging to the period after the conversion of the communities of Turkish immigrants to Islam, there are effects of Islamic art, which is symbolized in such artifacts. It has clearly been evident that such effect of Islamic art provided ample oppurtunity for the rise of such works to be eıcated in a much qualitative and peculiar entity. As if was evident in the other branches of conventional arts with the rise of Ottoman Empire, mine arts and jewellery had also been prosperous in their qualities. Jewellery has been degraded with the tendencies aroused in 19.th. century in the Ottoman Empire towards westernization; and there has taken place a degeneration in its tradional structure. One of the most prominent trading centers during the Ottoman Empire, Erzurum was very famous in jewellery ornaments such as `telkari`, `kakma`, `çakma (stampa)`, `ajur, `kalem-işi`, `savad`, `güherse`, were very popular on the part of such ornamenting industry. Jewellry in Erzurum nowadays are clearly showing its negative repercussions due to the westernization tendency aroused in 19.th century in Ottoman Empire; that is to say it is inefficient in terms of the raw metarials, desing-motifs and tecnical qualities; so it is facing many problems of marketting industry.
Collections