Hannah Arendt`te özel alan-kamusal alan ayrımı ve modern çağda toplumsal alan
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalısmada, Hannah Arendt'in özel alan-kamusal alan ayrımı ve modern çağaözgü bir görüngü olarak kabul ettiği toplumsal alana iliskin görüsleri, kuramsalboyutuyla ele alınmıs, çözümleyici bir tutumla incelenmistir. Arendt'in düsüncesindeözel alan, siyaset öncesi örgütlenme biçimine karsılık gelir; gizlilik, zorunluluk ve baskıile karakterize edilir. Buna karsılık, kamusal alan, siyasi etkinliklerin gerçeklestirildiğibir görünümler alanı olarak belirir. Bu alanda yer almak özgür olabilmek, dolayısıylayurttaslık statüsüne yükselip insani değerlerden faydalanabilmek demektir. Bu yönüyleArendt, kamusal alanı, insanın kendini gerçeklestirebileceği mükemmel bir alan olaraksunar.Arendt, özel alan-kamusal alan ayrımının tarihsel olarak olusumunu, mahiyetinive yapısal dönüsümünü ortaya koymak için Antik Yunan düsüncesine basvurur ve budönemde gördüğü ilkeleri modern çağa uygulayarak, toplumsal alan olarak adlandırdığıyeni bir alandan söz eder. Onun düsüncesinde toplumsal alan, ne özel ne de kamusalnitelikte olan tuhaf, melez bir alandır. Bu alanın doğusuyla birlikte, Antik Yunan'dakesin çizgilerle ayrılan özel ve kamusal alan arasındaki ayrım bulanıklasmaya baslamıs,özel alan sınırları içerisinde halledilmesi gereken ekonomik meseleler, siyasi bir meselegibi görülerek kamusal alan sınırları içerisinde çözülmeye çalısılmıstır. Bu durum ise,hem özel alanı hem de kamusal alanı yıkmıstır. In this study, Hannah Arendt?s distinction between private realm and publicrealm and her views on social realm which she recognizes as a phenomenon peculiar toModern Age are handled theoretically and investigated with an analytic approach.Private realm in Arendt?s thought corresponds to the type of organization in the prepoliticsperiod and it is characterized by secrecy, obligation and oppression. However,public realm appears to be a field of phenomena where the political activities arerealized. Existence in this realm means to be free hence benefiting from the humanvalues by ascending to the statue of citizen. In this way Arendt presents public realm asa perfect one in which the human being can realize himself.Arendt refers to the thought of Ancient Greece to elicit historical formation,nature and structural transformation of the distinction between private and publicrealms, and through putting the principles that she recognized in this era into practice toModern Age she states a new realm which she called social realm. In her thought, socialrealm is in the quality of neither public nor private realms but a strange and hybridrealm. With the emergence of this realm, the distinction between public and privaterealms which was distinguished with sharp lines in Ancient Greece started to becomeobscure, and economic issues which should be solved in the private realm became to beseen as political issues and tried to be solved in the limits of public realm. This situationdestroyed both private and public realms.
Collections