16. ve 20. yüzyıllar arasında avrupa`da akademik düzeyde sanat eğitiminin oluşumu ve Türkiye`deki sanat eğitimine katkıları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Sanat eğitimi, kişinin birey olma yolunda adımlarını sağlıklı ve dengeli atmasının en geçerli yoludur. Birey sanat eğitimi yoluyla bilinçli bir sanat izleyicisi ve insan olma bilincine sahip olurken, bunu yaratıcı doğasının keşfedilip geliştirilmesi ve estetik duyarlılığının oluşumu ile gerçekleştirir. Bu süreç, kişinin eğitim yaşamı boyunca devam etmesi gereken, eğitim - öğretim süreci bittikten sonra da yaşama yaratıcı ve estetik bakışla bakmasını, yaşamını bu bakışla sürdürebilmesini sağlayan bir eğitim şeklidir. Sanat eğitimi sanatçı yetiştirmeyi hedef olarak seçmezken, bu eğitimin hedefi sanatçı bakışını bireye kazandırarak, yaşamı, çevresini, kendisini bilinçle sorgulayarak birey olabilmesinin yolunu göstermektir. Görmenin eğitimi ile başlayan kişi için karşılaştığı her şey değerlendirme sürecine katılarak yaratıcılık sürecinde şekillenir, eleştirilir, seçilir, yargıya varılır. Tarih süreci içinde de sanatın ve onun eğitiminin gerekliliğinin farkına varılması ile önemli adımların kat edildiği deneyimlenmiştir.Antik Yunan ve Roma'ya kadar inen bir süreci içine alan akademik sanat eğitimi, ilk kez Rönesans döneminde verilmeye başlanmıştır. Fakat sanatın akademik olarak eğitiminde herhangi bir öğretim programının varlığından söz edebilmemiz için sanat eğitiminin kurumsal bir kimlik kazandığı 18. yüzyılın sonu ve 19. yüzyılın ilk yarısı arasındaki dönemin beklenmesi gerekecektir. Bu dönemde sanat eğitiminin ikiye ayrılarak akademiler dışında özellikle Sanayi Devrimi'nin ortaya çıkması ile birlikte toplumun ihtiyaçları doğrultusunda devlet okullarında da verilmeye başlandığını da görmekteyiz.Rönesans ve onun dayandığı antik kurallar, akademik sanat eğitiminin temeli olmuş ve yüzyıllar içinde şekillenerek günümüze gelmiştir. Bu kurallar ile ilk karşılaştığımız dönem olarak genelde 19. yüzyıl gösterilse de Avrupa sanatı ile tanışmamızı 15. yüzyıla kadar geri götürebilmemiz mümkündür. 15. yüzyılın sonlarında, ilk olarak Fatih Sultan Mehmed tarafından batılı ressamların Osmanlı topraklarına gelmeleri sağlanmış ve kendisinden sonra gelen sultanların çoğu da bu gelişmeyi destekleyen çalışmaları sürdürmüşlerdir. Yurt dışından sanatçıların gelme sürecinden sonra, Osmanlı devletinden de eğitim almak üzere yurt dışına sanatçılar gitmeye başlamıştır. Sanata eğilimi olan gençlerin eğitim almaları için yurt dışına gönderilmeleri sonucu olarak, ülkede sanat eğitiminin eksikliği hissedilmiş ve Osman Hamdi Bey tarafından sanat eğitimi veren ilk Akademi olarak Sanayi-i Nefise Mektebi kurulmuştur. Sanayi-i Nefise Mektebi'nde sanat eğitimi almaya başlayan öğrencilerin kendilerini geliştirmek için yurt dışına gitmeleri ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde resim eğitimi almaları kolaylaşmıştır. Avrupa'da eğitim aldıktan sonra ülkelerine dönen sanatçılar, bilgilerini aktarmak için Türkiye'deki okullarda göreve başlamışlardır. Bu sanatçılarımız aynı zamanda ülkemizin ilk milli sanat eğitimcileridir. Sadece öğretmen olarak çalışmakla yetinmemişler, batıda gelişim sürecini tamamlamış ya da yeni oluşmaya başlamış alanları da öğrenip Türkiye'deki öncüleri olmuşlar ve diğer sanatçılara da aktarmışlardır.Sanat eğitimi, tarihsel süreci içinde, dönemlerin ekonomik kültürel koşullarına bağlı olarak eğitim sistemlerinde varlık göstermiş, teknolojik gelişmelerin yaşanmaya başlandığı dönemlerden itibaren de hedefler, ?toplumsal bir varlık kazanma?, ?insan olmanın bilincine varma?, estetik duyarlılık kazanma?, ?yaratıcı kişilik? çerçevesinde oluşturulmuştur. Ancak bu hedeflerin ne anlama geldiği, bireye ne tür kazanımlar sağladığı konusunda yeterince bilince sahip olduğumuz söylenemez. Bu hedeflere ulaşmada karşılaşılan problemlere çözüm yolları bulabilmek için sanat eğitiminin tarihinin mutlaka göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Sanat eğitimi tarihi, Vasari'den beri köklü bir bilim dalı olan Sanat Tarihi ile, bir bilim dalı olarak oldukça yeni olan Sanat Pedagojisi'nin ortak paylaşımları olduğu bir alandır. Hızla değişen çağımızda yenilikleri yakalamak, yenilikleri geçmiş deneyimlerle birleştirerek bütünleştirmek ve bu yolla geleceğe hazır bireyler yetiştirmek sanat eğitiminin sorumluluk alanı içerisindedir. Art education is the most valid way to take healthier and more balanced steps further for being an individual. While an individual has the consciousness of being a conscious art spectator and a human being by means of art education, he/she realizes it by discovering and developing its creative nature and composing aesthetic sensitivity. That process is an educational way which should go on throughout the educational year of an individual and which enables the individual to maintain life through this viewpoint. While art education does not aim to bring up an artist, the aim of this education is to show the individual the way of being able to be an individual by helping him/her in earning the artistic viewpoint and by questioning the life, environment and himself/herself consciously. Everything that has been encountered by an individual who starts with visual education is shaped, criticized, selected, and judged in the process of creativity by attending the evaluation process. It has been experienced that vital steps were taken in the realization of the necessity of art and its education in the span of time.Academic art education involving the process going back to Ancient Greece and Rome began to be given for the first time in the Renaissance Period. However, the period between the late 18th century and the first half of the 19th century when art education gains a theoretical identity should be waited for in order to point out and talk about the existence of any education program in academic art education. It can also be seen that in this period art education was divided into two branches and it began to be given at state schools in addition to the academies in accordance with the public needs which arises with the occurrence of Industrial Revolution.Renaissance and the ancient laws that Renaissance was based upon became the basis of academic art education and has come up the present time having been shaped throughout centuries. Although it is usually mentioned that 19th century is the period that we first encountered such laws, it is also possible to mention that our encounter with European art goes back to 15th century.At the ends of the 15th century, Fatih Sultan Mehmet invited western artists to the Ottoman Empire and the other sultans coming after him supported and continued this devolopment. After a short time, artists from Ottoman empire began to go abroad, too. As a consequent of the talented young exchange, the lack of art education in the Ottoman Empire was noticed and Sanayi-i Nefise Mektebi (School of Fine Arts) was founded by Osman Hamdi. Sanayi-i Nefise Mektebi facilitated the students, who were having art education in Turkey, going Europe to have painting education. After completed their education, the artists retumed home and not only began to work as teachers at schools in Turkey but also became the leader of new movements they learnt in Europe and passed their knowledge to their colleagues.In its historical process, art education existed in educational systems as a result of the economic and cultural conditions and since the periods when technological developments were held aims were established on the grounds of ?gaining a social existence?, ?comprehending of being a human?, ? gaining aesthetic sensitivity?, and ?creative personality?. However, it is misleading to mention that we are conscious enough about what these aims mean and what kind of advantages these aims provide for an individual. Art education history should be taken into consideration in order to find the ways in solving the problems which are encountered in achieving these aims. Art education history is a field which is the common sharing of art history which is a branch of art having its roots since Vasari and art pedagogy which is quite new as a branch of art. In our fast changing age, to catch innovations, to combine and integrate these innovations with the past experiences and to educate individuals who are ready for the future in this way.
Collections